cafenin önüne çekersin maserati granturismoyu. inersin arabadan yarı spor, yarı klasik bir kıyafetle. cafeye hakim bir masada kahveni yudumlarken ( bacak bacak üstünde) forbes dergisini okursun. kapak olur mu bilmem ama karizma, hava bin beş yüze vurur.