tavla gibi zarla oynanan oyunlarda, zar tutarak hile yapma ihtimaline karşı oyuncuların aldığı önlem. lakin zaman açısından can sıkar, fincana koy, salla, at; elle atmak varken.
turnuvalarda uygulanan zar atma şeklidir. ama bu fincanın dibinin dar ve yuvarlak olması gerekir, geniş ve düz tabanlı fincan ile zar tutabilenler vardır zira, tarafımdan görülmüştür.
arkadaşımla bir gün tavla oynarken, bana -lan, sen zar tutuyorsun, fincanla atacaz. demesinden mütevellit, fincan yardımıyla zarlarımızı atmaya başladık, neyse oyunun sonlarına doğru ben kırık olan pulumu yerleştirmek ve karşımdaki pulu kırmak için dört-dört atmam gerekli, koydum zarları finacana karıştırdım ve attım, gelen zar tahmin eceğiniz gibi dört-dört, arkadaşım gelen zara lanetler ederken, ben keyifli kahkahalarımı sıralıyordum, birden çocuğun yüzü kıpkırmızı oldu ve donup bir ifadeyle yüzüme bakmaya başladı, meğerse zarları fincana koymuş, oyunun stresi ile de önündeki çayı içeçeğine finacanı dikmiş tepeye, zarın biri midede diğeri gırtlakta, tavla oynarken şehitlik mertebesine ulaşan ilk insan statüsüne kavuşamasa da, zarı gırtlağa götürüp geri çıkarabilen ilk insan olma özelliğini kazanmıştır.
süt kardeşler filminde bir elinde kahve, diğer elinde zar fincanı olan şener şen'in panikten fincanları karıştırıp, kahve fincanını tavlanın üzerine dökmesi ve zar fincanını kafaya dikmesini aklıma getiren olay.
