bombalar eşliğinde yavrusuna ninni söyleyen annelerin olduğu, çocukların tankların altında canice ezildiği, babaların israil hapishanelerinde insan gibi okşandığı, evlerin bir gecede f-16 lar eşliğinde dans ettiği, hastanelerde ki doktorların hiç bir zaman duyulmayan çığlıkları ve gece başını yastığa koyduğunda mışıl, mışıl uyuyan dünya vatandaşlarının umursamazlığı.
7 cocuklu bir kadin olmak filistin'de, gazze'de mesela. aksamlari israil'lilerin kestigi elektrik nedeniyle, o cocuklarla mum isiginda oturmaktir 21. yuzyilda. kara gozleri kocaman, kocaman bakan kivircik sacli cocuklarin, mum isiginda, yazilarini gormek icin egildikleri kitaplarda, kim bilir neler yazmaktadir buyuk insanlik adina.
filistin'li olmak bitmeyecek bir aciya, izdiraba cocuklar dogurmaktir sanki biraz inatla. dunya'nin gozleri onunde, cehennemi yasamaktir. ya peki, ya peki baska bir hayat yoksa? nasil da vebali omuzlarimizda o her aciya bulanmis hayatin. filistin'de akiyorken kanlari sokaklarda cocuklarin, nasil da imkansiz ruhumun huzuru. yazik.
olmak yada olmamak değil mesele.. asıl olan filistinli olmadan filstinli olmak,zulme uğramış bir halkı ve uğramaya devam eden bir halkın etnik kimliğini boynunda taşımak tıpkı bir hamayıl gibi tüm ağırlığıyla yükünü taşımak..
erkenden gözünü açtığın hayata tutunman için seni koydukları küvezde, israil tarafından kesilen elektriğin yokluğu yüzünden kalp atışlarının her saniye yavaşlamasını, acı kokan havadan aldığın her nefesin bitişini görerek ölmektir.
atası dedesi olan kimselerin yaptıklarına bakınca çokta zora gitmeyecek bir durumdur. birde olayın şu boyutu vardır ki filistindeki filistinlilerden biriside ben olsaydım atamın dedemin yaptığı beni bağlamaz, bugüne bakarım ben derdim. velhasıl neresinden bakarsan bak boklu bir durumdur.