bu filmin dövüş sahnelerinden birinde, feci dayak yer eleman ve aslında kendisi olan şizofren dostu koluna girip kenara getirilmesine yardımcı olur. iki kişinin sürükleyerek taşıdığı bu elemanın kolundan birinin boştayken, yani şizofren arkadaşı varken o şekilde hareket etmesi imkansızdır.
bu film hakkında anlaşılması zor diyenleri anlamak mümkün değil, film gayet anlaşılır ve basit mesajı olan bir film.
he sıradan abartılmaması gerekir diyenlere saçmalamasın hiç sıradan değil, on numara filmdir fight club.
anlaşılması zor diyenler içinde tyler durdenın ağzından filmin özeti;
"bizim neslimiz büyük depresyon'u ya da büyük savaş'ı yaşamadı. bizim savaşımız ruhsal bir savaş. bizim depresyonumuz kendi hayatlarımız...
biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük, ama olmayacağız. şimdi bunu anlamaya başlıyoruz...
biz kadınlar tarafından büyütülmüş bir nesiliz bu yüzden onlara ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz".
filmin sonunda ölenin narrator mu yoksa Tyler Durden mi olduğu belli değildir. zira narrator marla ya daha yakın durmuş, ve bombaların patlamasını marla nın elini tutarak izlemiştir.
çocukken izlendiğinde; ''çok pis kavga ediyorlar'',
ergenlikte izlendiğinde; ''marla singer da taşmış haa'',
olgunlukta izlendiğinde; ''japonlar yapmış abi'' denilen kült film.
her 5 senede 1 tekrar izlenmeli, tekrar hayran kalınmalıdır.
izlediğiniz günün ertesi tyler durden olup tüketici olmaya karşı çıkıp hayatın anlamını sorgulamaya başlarsınız.ama daha sonraki gün hayatınız eski haline döner.
30 yaşına kadar bir kadın baktı. 30 yaşından sonra da bir başkası bakmasın mesajı hala kafamda kazılıdır. Yalnız 30 u da geçtik dağ taş derken anne ocağına düşmüşüz tekrar vay anasını.
Hatırlattığınız iyi oldu.. Çekip giderim yakında yine..
1998 yapımı american history x'te gayet düzgün ve kaslı bir vücuda sahip olan edward norton'un, 1 sene sonra nasıl da bızdık bir hale geldiğini merak ettiğim film.