kimseye yaranamamış, zaten asla da öyle bir derdi olmamış insanevladı. Bir güruhun münafık diyerek dışladığı diğer bir güruhun şeriatçı yaftasıyla yerden yere vurduğu, var ise de hakkında sallananlar sebebiyle günahı kalmamış bu muhteremin gıyabında kelam edenlerin bu ülke için ne yaptıklarını hadi onu da geçtim kendileri için ne yaptıklarını sorgulamak gerekir. Kendisinden nefret edenlerin dahi derdine yanacak kadar diğergamdır da aynı zamanda. hadi hepsini geçelim, sanrılarınız doğru diyelim ki, bu adam şayet kötü ise Müslümanım diyenin dininin gereği , hüsnü zann etmesi gıybet etmemesi, insanım diyenin de bu zararlı şahsiyet hakkında konuşmayıp onu hiçleştirmesi gerekmez mi ? yoksa sizler de dünyanın diğer ucuna, Allah'ın ismini duyurdunuz, Türk bayrağını göklerde salındırdınız, Türkçeyi dillere düşürdünüz de bizim mi haberimiz yok.
(bkz: ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz)
Kendisine hoca efendi denilen vatan haini mustafa kemal düşmanı biridir. kimse savunmasın onun okuluna gittim ben dokuz sene boyunca ve Atatürkü seven arkadaşlarım çok nadirdi.
herkesin belli bir düşüncesi var bu kişiye karşı ama olumlu ama olumsuz. fakat bu düşüncelerin temeline baktığımız zaman bizi tatmin edebilecek bir kaynak göremiyoruz çoğu zaman, bu da bizim ne kadar kulaktan dolma bilgilerle hareket ettiğimizin göstergesidir.
Hikmet Çetinkaya nın okurlarına sunduğu Fethullah Gülen'in 40 yıllık serüveni adlı araştırma kitabından bir kaç alıntı yaparak bu kişinin kendi ağzından çıkmış olan cümlelerini ve ideolojisinin temelini oluşturan düşüncelerini yazmak istiyorum.
--spoiler--
Zaman gazetesini de hafakanlar bastı... Neden?... Zaman'a ne?... Yoksa bu gazete Fethullah Gülen'in özbeöz gazetesi mi oluyor... Evet!...
Nakşibendi tarikatının Saidi Nursi dalından türeyen cemaatin ilginç şeyhi Amerika'da yaşıyor, gazetesi Türkiye'de kapı kapı, ev ev, bedava dağıtılıyor; yurttaş sabah kalkıp bakıyor ki kapı zilini Fethullah çalmış. Zaman'ı eşiğe bırakmış...
Bu değirmenin suyu nereden geliyor ve hangi çarkları döndürüyor?...
(Kitabın önssöz kısmında alıntıdır)
- Kabe'de çok sinek vardı, herkesi ısırıyorlardı, bu sinekler beni bir kez ısırmadı...(f.gülen'in 'Küçük Dünyam' başlıklı anı kitabının 137. sayfasında geçen cümle)
bu açıklamasının nedeni olarak böyle bir yazı yazmış(ne kadar çelişkilere açık olduğu bariz ortadadır.)
- Komşumuz bizim bahçedeki kazlarımızı dövmüş yaralamıştı, havada bir bulut belirdi, bizim kazları hırpalayan komşunun bahçesine dolu yağdı, ne var ne yok alıp götürdü; köyde başka hiçbir yere yağmamıştı...(yine aynı anı kitabı sayfa 43)
- Zelzele olmuş, köyde yıkılmadık bina kalmamıştı, hiç kimse evde yatamıyordu(9.sayfa)
--spoiler--
Bunlar sadece buzdağının görünenen kısmı, hayatını biraz daha mercek altına aldığımızda sis bulutu bir anda ortadan kalkacak ve o bazılarının göremediği gerçek gün gibi ortaya çıkacaktır.
kendisine karşı çok fena nötr olduğum adam.
sözlüklere, oralardaki klavyebaşı cengaverlerine bir gram güvenmiyorum, kah burda kah ekşi'de yazılanları okudukça "dur seveyim lan ben bu adamı" diyorum.
izleyince, dinleyince "saçmalama lan kendine gel" diyorum. bir oraya bir buraya gerilip duruyorum.
ben de onu sevmek veya nefret etmek istiyorum, yardım edin. lütfen.
Müritlerinin çok uzun methiyeler düzdüğü, onu anlayamayanları salaklıkla suçladığı, nerdeyse mevlana seviyesine çıkarılan, uzun yıllar çok hasta olduğundan bahsedilen ve bir türlü iyileşemeyen, amerikada yaşan Türkiyede bir çok şeti yönlendirebilecek kadar güçlü bir hoca. Müridleri çok büyük bir filozof olduğunu idda eder ama ben şu zamana kadar kendi cemaati mensupları dışında onunla ilgili bir yazı veya eser okuyan birinide görmedim, hocanın Dünyanın akışını etkileyecek kadar güçlü bir yazılı eseriyle de karşılaşmadım. Hocanın büyüklüğünü galiba yalnızca müridleri anlayabiliyor bu sebeple onun müridleri de çok zeki ve çok yüksek insanlar olurken, bizim gibiler herhalde hocayı anlayamadığı için biraz avam tabakası oluyor. Bir de dinler arası diyaloğu ve dindarım diyen insanların nasıl bankaçılık yapabildiğini anlayabilsem bende anlayacağım bişeyler.
yüce allah ve hz.muhammed(a.s)ın isminin yayılması yüce davasının bedelidir hakkındaki iftiralar,tiksinti verici küfürler...bu bedeli ödeyenlerin ilki değildir,büyük mütefekkir fethullah gülen hocaefendi sonuncusuda olmayacaktır...
ama şu bilinsin iftira ederek milletin teveccühünü engellemeye kimse muktedir değildir... ona söverek,iftira ederek sevenlerine ''vay be hakikatte ne kötü adammış'' dedirtemiyorsunuz bilakis ölçüsüz tepki ve mazluma iftira sevgiyi artırmaktadır..ona yapıldığı kadar çok çeşitli iftiraya maruz kalan başka insan evladı yeryüzünde bulunmamaktadır(6-7 din,3-4 istihbarat teşkilatı,2-3 gizli organizasyon)...bu ona olan muhabbeti artırmanın dışında bir işe yaramamaktadır...kimse unutmasın bu millet dün mazlumun yanındaydı...bugünde mazlumdan tarafdır.
birçok eğitim kurumu kurarak gençlerin beynini yıkamayı amaçlayan , şeriatçılığı yaymaya çalışan şahsiyet. fem, anafen gibi dersaneler buna aittir. bu dersanelerde gençlerin beyni yıkanır. bu kurumların dışındada "abiler" adı verilen elçileri bu görevi üstlenir.bu kurumlara giden insanları öle bi kendilerine bağlar ki bu abiler devamlı evlerine çağırırlar , halı saha maçı yaparlar , dini sohbetler ,namaz kılma derken bi bakmışsın küçük fetolar yetişmiş. türkiye için çok büyük tehlikedir bu kişi.
kendini müslüman olarak tanıttığı ve bunun aksini gösterecek birşey yapmadığı sürece, müslümanlığımın gereği olarak ne idüğü belirsiz insanlara karşı yanında olmayı tercih edeceğim adam. hepsi bu.
(bir mesajlaşma üzerine gerekli gördüm ve yazdım..)