camilerde insanların beyinlerini yıkayarak, anadolu esnafından yüklü miktarda maddi destek alarak, papanın yanında poz vererek, adına enstitü kurdurtup clinton'u konuşturarak, kenyalı çocuklara istiklal marşı söyleterek sükse yapmış bir zat.
zaman gazetesinin su geçirmediğine inananlarca peygamber gibi itibar gören iş adamı.
sözlük içerisinde fethullah gulen ile adl iliskisi başlığı dışında her başlıkta müridlerince savunulmaktadır.
amacına ulaşmak adına kattettiği yol oldukca korkutucu olmakla birlikte, yandaşlarının sergiledikleri omurgasızlık ve pespayelik devam ettikce, şükür ki emellerine ulasamayacaktır.
zira kendini kabul ettirebildiği kişiler, ya asırı derecede cahil ve aymaz, ya da menfaat peşinde olan insanlardır. namuslu ve aklı basında bireyleri asla etkileyemez çünkü, yayın organları ve yandaşlarının sergiledikleri omurgasızlık, çok üst boyutlardadır.
adamlar işlerine geleni yazıp gelmeyeni yazmıyorlar, işlerine geleni söyleyip, gelmeyeni söylemiyorlar.
bir insanın verdiği bir demeçle ona komple düşman olurken, başka bir demeci hoşlarına gittiğinde aynı kişiyi yere göre sığdıramıyorlar. tek kelime ile trajikomikler.
şu da tanım: takiyyenin kitabını yazmış kişi. bırak başkalarına dua etmeyi, acaba ömrünün sonuna kadar allaha kendisini affetmesi için dua etse yeter mi.
Kendisi hakkında 55 sayfa dolusu entry girldiğini gördüğümde bu ünleçi kullanmak zorunda kalacağımı hiç düşünemez ki bu ünleç ohaa dır beni bu ünleçi kullanmaya iten kişidir kendileri.
ingilizlerin uluslararası savunma dergisi jane's e göre türkiye'de akp ve ordudan sonra gelen üçüncü güç. dergi ayrıca şu satırlara da yer vermiş;
gülen hareketinin kurduğu örgütler ve ağlar sayesinde milyonlarca doları kontrol ettiğine işaret edilen değerlendirmede, hareketin televizyon kanalları ve gazeteleri gibi modern iletişim araçlarıyla küresel alanda nüfuzunu kullandığı belirtildi.
sanıyoruz, kendisin dua etmesi durumunda ganyanı yüksek oluyor.
mesela ben dua edince 1.70 ile çarpılırken, hocaefendi dua edince duası 3.20 ile çarpılıyor, kazanç daha yüksek oluyor ama diğer yandan anlaşılıyor ki, benim duam favori zira oranım düşük. adamı zorla günaha sokuyorsunuz ulan.
ulan müslümanız diye geçinirsiniz, insandan medet umarsınız. haşa, peygamber ilan edeceksiniz utanmasanız.
yazılanlar hiç değişmez. hep aynı yorumlar ve cümleler. kitaplarını okuyup da yorum yapan adam görmedim. hep kulakdan duyma, hep google kökenli bilgiler.
şimdi kendinize şu soruyu sorun lütfen "harbiden onun hakkında yeterli bilgiye sahip miyim?" "onun kitaplarından bir tanesini de olsa anlayarak bitirdim mi?"
zor ama bir yerden başlamak lazım.
bence hakkında yapılan yorumların çoğu iftira ve mesnetsiz iddialar.
neyse, nasıl olsa herkes kafasına göre gitmeye devam edecek. kısacası böyle gelmiş böyle gidecek. zaman kim haklı kim haksız gösterecek.
ne kadar güzel bir milletiz ki baradağa hep dolu tarafından bakarız. mısır'ı işgal edene kadar ingiltere en kadim dostumuzdu. şimdi de amerika en kadim dostumuz. şeyh sait de çok iyi adammış ama bize musula bedel oldu.
bir topluluk kendinden çıkan öğretmenleri dersanelerinde özel okullarında öğretmenlik yaptırıyorsa asıl ilme ihtiyacı olan fakir kesime nasıl yardımcı oluyor. seni huhuk fakültesine yerleştirdikleri zaman neden seni kendi emelleri için kullanıyorlar.
hah yetiştirdikleri o kadar insan nerde ben göremiyorum? madem o kadar seviyorlar bu memleketi neden muş'a parasız eğitim kurumları açıp oradaki fidanları sulamıyorlar?
haa bi de yaptıkları o yardımlar da zaten vergi indirimi olarak dönüyor onlara.
bir düşünün bir insan bu kadar zeki ise neden avrupada seminerler verip ermeni soykırımını yalanlamıyor?
neden bu insan aynı anda bütün liderlerle değil de sadece iktidardakiyle iyi geçiniyor?
neden bu kadar müslüman bir adam amerika müslümanlara soykırım uygularken orada ses çıkarmıyor?
o kadar eğitim kurumları açan bir topluluk benim güzel türkiyeme bir tane bile adam yetiştirmeyip, onları kendi çarkına diş olarak kullanıyor. hani bu misyonerler hani bu devletini sevenler ki doğu anadoludaki terörü eğitimle atamıyorlar.
benim ülkemde eğitim sorunu varken ben zikeyim uruguay'daki okulu.
sen neden uruguaydaki çocukları eğitiyorsun ki senin ülkende okur yazarlık yüzde 82 iken, kırsal alanlardaki kızlarımızın yüzde 33ü oğularımızın yüzde 20si 1. sınıfa bile gitmezken sen neden fransa'da okul açıyorsun?
şimdi bana söyleyin fransa'nın mı amerika'nın mı ingiltere'nin mi yoksa türkiye'nin mi eğitime ihtiyacı var?
bu dediklerim tersine olsa boynum kıldan ince.
göz boyandığı bu kadar belirginken kanmanıza şaşarım.
şimdi ben bu adama feto da derim, fetoşta. en doğal hakkım ki biz kendi içimizde beyin göçü yaşıyoruz.