kontrol ettiği cemaat değerinin, neredeyse çok küçük bir kısmının 25 milyar dolar olması halinde bile hala paraya tamah etmeyip zeytin dalını bile gözüne kestirmemeyi becerebilen bir kişinin, mary catherine frye tarafından yanlış servet tahminidir.
karıyla kızla yiyemedikten (ya da yemedikten), dünya turu yapmadıktan, kral bi araba kolleksiyonu olmadıktan, bırakacağı çoluk çocuğu olmadıktan sonra her hangi bir fani için olsa da olur olmasa da olur dediğimiz paranın fethullah gülen'de olmasıdır.
fethullah gülen'in emek sömürücüsü olarak kontrol ettiği paradır.
soros'tan farklıdır fethullah hoca, soros para verip adam satın alır. istediği gibi oynatır. fethullah hoca ise, iki ağlar, iki dini sohbet verir, hem istediğini yaptırtır, hem de emek sömürerek bir nevi kişinin hakkını alır. "hizmet" adı altında yapılan budur.
bugün fethullah hoca'ya bağlı okullarda, dersanelerde çalışan öğretmenlerin hiçbiri alması gereken parayı almazlar. zorla yapılan bir şey değil elbette, gönül işi. adamda öyle bir düşünce oluşuyor ki, bunu "hizmet" inancı için yapıyor kendisince. "idealist" oluyorlar kendilerine göre. peki, bu emekten kalan artı değer nereye? fethullah hoca'nın fonuna.
ha alan razı, satan razı banane değil mi? harbi lan banane, bana ve ülkeme zararı olmasın da isterse bedavaya çalışsın.
abd de yeşil kart başvurusu reddilen fethullah gülen in pennsylvania daki özel hukuk mahkemesi nde görülen davasında savcı mary catherine frye nin çarpıcı ifadesidir. ne diyelim allah bereket versin iyi para. bozdur bozdur harca. türkiyenin çeyrek bütçesi gibi.