selam dünyalı, ben öte bir galaksiden geliyorum ve sana, diyeceklerim var. hadi açalım mes'eleyi. öncelikle hâkim kimdir ve nasıl kiralanır? hâkimler, adalet sistemlerinin en önemli yapı taşları ve davaların kararı tayin etme yetkisine sahip mükellefleridir. maaşlarını, devletten alırlar(ki genelde iyi para alırlar diğer adalet personeli ve polisler gibi işlerine odaklanmaları için "gözleri" doyurulmalıdır). bunun dışında evdeki, mahalledeki adli davalar için kiralanan hâkimlerin olduğuna dair bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. zira hâkimin kiralanması demek, bir yerde kendisini kiralayandan aldıkları karşılığında onun, talebini yerine getirmesi demektir.
fethullah gülen hoca efendimiz, bir videosunda "avukatları, hâkimleri" kiralamak gerektiğine değiniyor ve yerine göre sırf karşındakini mahkûm ettirmek için hiçbir masraftan kaçınmaman gerektiğinin altını çiziyor. bunu da "bir milyar vereceksiniz; on milyonluk tazminat davası alacaksınız." diyerek açıklıyor. sonrasında da yapılması gerekenleri sıralıyor "yani bu da mahkûm etmektir yani. avukat da kiralayacaksınız, hâkim de kiralayacaksınız." deyiveriyor devamında da.
peki ama hâkim, yevmiyeli çalışan inşaat işçisi değil ki? hadi avukatı kiralamak tabiri, anlaşılabilir. belli bir para karşılığında, belli işlerinizin takibini avukata aktarıyorsunuz. ama hâkim nasıl kiralanır?
buyrun, hoca efendinin, yakında hukuk fakültesi öğrencilerine ders niteliğinde okutulacak "hâkim kiralama" hadisesini izleyelim:
ve ilgili videonun, bir diğer özelliği de sürekli gözyaşları içerisinde görmeye alışık olduğumuz hoca efendinin, ağlamıyor ve hatta tek damla göz yaşı dökmüyor oluşu.
sonrasında savcının da kiralanması üzerine gerekli araştırmalar yapılarak(ve hatta işi abartıp davacı bile kiralayabilirler bu uğurda azimle şeaparlarsa) kiralık mahkemeler peyda edebilir yeni model hukukçularımız.