özbekistan'da pek de hoş karşılanmayan cemaat. ben bilmem gazete yazmış.
Özbekistan'da 3'ü Türk olmak üzere 11 kişi, Fethullah Gülen cemaatine üye olmak ve bu ülkede yasadışı yollardan kendi inançlarını yaymaktan 6.5 ile 8 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Özbekistan Devlet Televizyonu, Gülencilerin kullandığı nur kelimesine atfen ;Karanlığa Giden Işık; adını verdiği programda, Türk Nurcuları adını verdiği kişilerin, Özbekistan'ın çeşitli kentlerinde açılan liselerde Nurculuğu yaydıkları ve Pan Türkist propaganda yaptıklarını ileri sürdü.
Özbek televizyonu, Türkiye'den gelen Nurcuların kurduğu okulların özellikle yatılı statüyle faaliyet gösterdiğini, bundan amacından da öğrencileri ailelerinden ve çevrelerinden uzaklaştırarak, 24 saat kendi denetimleri altında, daha kolay etkilediklerini iddia etti.
Bu okulların 1990'lardan itibaren Özbekistan'da faaliyet göstermeye başladığını belirten kanal, Özbek lider islam Kerimov'un talimatı üzerine bu okulların kapatıldığını ve bazı Türk Nurcuların sınır dışı edildiğini ve çok sayıda Özbek okul yöneticisiyle 3 Türk Nurcunun tutuklandığını kaydetti.
Özbek Televizyonu, Taşkent Mahkemesi'nde yıkıcı faaliyet ve dini propagandadan yargılanan 3ü Türk, 11 kişinin 6.5 yıl ile 8 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldığını duyurdu.
Türk Nurcuları adını verdiği Gülen cemaati üyelerini Binlerce yıllık Özbek kültür ve geleneklerini yıkıp din yoluyla beyin yıkamakla; suçlayan Özbek Televizyonu, bu okullardan mezun olan iyi eğitimli, Türkçü& çocukların ileride devletin kilit noktalarına gelmesinin amaçlandığını iddia etti.
hadi her şeyi geçtim cia bilmem ne tramvaycı demokrasi vs. yahu kardeşim hem sivil toplum örgütü gibiyiz diyorsunuz, hem organizasyonunuzun şeması yok, mali kaynakları belli değil. demokrasilerde böyle karanlık, gizli yapılanmalara yer yok, demokratik rejim içerisinde yaşamak ve rejimi ele geçirmek değil sadece varlığını özgürce sürdürmek istiyorsa bu yapılanma mutlaka şeffaf ve hesap verebilir, kontrol edilebilir hale gelmeli. tıpkı tüm diğer demokratik aktörler -stö'ler hatta tsk- gibi.
asla ekonomik problem çekmeyen cemaattir. zira para daima sıcaktır ve grup içinde döner, asla gruptan dışarı çıkmaz, sadece içeriye eklendikçe eklenir artar, artar ve artar.
her konuda bilgili olduğu sanan çakal yazarların bir bok bilmediği bu cemaat hakkında sırf onlar gibi olamadıkları için çekememezlikleri vardır. yazdıklarına aldırmayınız. **
ucuz, temiz ve kaliteli olduğu için önce yurtlarında sonra evlerinde kaldım. kamplarına gittim, haftalık toplantılarına katıldım, öğrenci yetiştirdim.
ayrıca yasak olmasına rağmen eve 23" full hd lcd ekranımda izlemek için uydu kartı ve uydu bağlantısı çektim, her türlü illegal faaliyeti gerçekleştirdim. Beni kaybetmemek için pek ses çıkar(a)madılar.
sürekli onlar beynini yıkarlar demelerine rağmen Atatürkçü düşünce kulübü/derneği'ne üye oldum. Faaliyetlerinde etkin görev aldım. bu gurubun ülkücülerle kavgalı olmasına rağmen ülkücülerin arasına girdim, onlarla organizasyonlar düzenledim.
Genelde 3 grubun birbiriyle pek alaka ve ilgileri olmadığı için pek sorun çıkmadı. ama ben her gruptan arkadaşlar edindim, yaptıkları beni o kadar ilgilendirmediği için hangisinde ne ihtiyacım varsa onu aldım.
ha bütün bunları buraya niye mi yazdım? herkesin bir artısı var siz onları kullanmasını bilirseniz hepsi sizin faydanıza çalışır...
atatürk ilke ve inkilaplarının önemini kavrayamamış, laik ve sosyal devlet düzenine düşman öğrenciler yetiştiren örgüt.
fettullah gülen bu insanlar için peygamber gibidir. onların deyimi ile hoca efendilerinin ışığında ilerlerler. bu cemaatin bir parçası olmuş insanlar benliklerini ve kişiliklerini kaybederler ve bir birey olmaktan çıkarlar. örneğin seçim dönemlerinde cemaat kendince uygun gördüğü bir partiye destek verir ve cemaat üyeleri o partiye oy verirler. yani cemaat kime oy verileceğini bile kendi belirler.
bu örgütün son dönemde izlediği bir diğer politika ise cumhuriyet devrimlerine ve atatürk inkilaplarına bağlı vatanperver insanları statükocu gösterme çabalarıdır. kendi gazetelerinde ve dergilerinde sürekli cumhuriyet'i ve atatürk'ü karalar ve küçümserler. onlara göre cumhuriyet tarihi ve atatürk bir uydurmadan ibarettir. kendi tarihçilerinin yazdıkları yalan ve dolanları ispat olarak gösterebilecek kadar küçülebilir bu cemaat.
laik kesimi sürekli para içinde yüzen, din düşmanı, s.ki d.şşağına denk, körü körüne atatürk ve inkilaplarına bağlanmış cahil insanlar olarak gösterirler. kendileri ise din adına savaşan mazlum ve garip insanlardır. halbuki gerçeğin böyle olmadığı cemaat üyelerinin yaşantılarına bakınca ortaya çıkar.
samanyolu adlı kanallarında insanların dini ve milli duygularını sömürücü bir çok projeye ve diziye imza atarlar. sonunda mutlaka doğruluğun ve müslümanlığın kazandığı dizilerinde başörtüsü takan kadınları melek, saçı açık kadınları ise sürekli şeytan gibi gösterirler. bu sayede toplumda ayrışımcılığım ve kutuplaşmanın kralını yaparlar.
zaman adlı gazete lafta 800 bin trajlı bir gazetedir. ama zamanın bayi satışı günde 30 bin civarındadır. kalan 750 bin küsürü cemaat üyelerine dağıtılır veya satılır. öğrenciler takma isimlerle zaman ve sızıntıya zorla abone ettirilir.
öğrenci evlerinde kuran öğretilmez said nursi'nin yazdığı kitaplar okutulur ve fettullah gülen cd'leri izletilir. sürekli bir beyin yıkama ve cemaate adam çekme çabası vardır. bu evlerde büyüyen çocuklar sosyal ve kültürel anlamda eksik bireyler olarak yetişirler. geceleri halı saha maçları ve makbule ismini verdikleri yemekleri meşhurdur.genellikle evlerde tv yoktur olsa bile anteni yoktur tv sadece cd izleme amaçlı kullanılır. abilerin seçtiği filmler arada sırada izlenir. herhangi bir öpüşme sahnesi veya ona benzer bi sahnede bir tane abi ekranın önüne geçer ve görüntüyü kapatır. dinden, allahtan, haktan hukuktan bahseden bu cemaat her sene polis koleji sınavının soruları ele geçirir ve seçtikleri öğrencilere bir gece önce soruları verirler.
arkalarında çok büyük bir esnaf desteği vardır. maddi durumu olmayan öğrenciler kendi evlerinde yiyemeyecekleri gıdaları abi evlerinde yerler. akşamları kola içilip çekirdek çitlenebilir.
ülkenin bütün kurum ve kuruluşlarında adamları vardır. özellikle emniyet birimi içinde f tipi örgütlenme üst düzeydedir. cemaat kendi adamlarını sürekli kayırır ve bir noktaya getirmeye çalışır. çünkü bir ülkenin topla tüfekle değil kalemle yıkılabileceğinin farkındadırlar.
kendi ülkelerinde bir çok köyde okul yokken mozambiğe okul açmayı bir iş sanarlar. lafta türkçülük yapmaktadırlar ama okullarında öğrenim dili ingilizcedir. türkçe ise seçmeli dildir.
türkçe olimpiyatları denilen hadise ise başlı başına bir komedidir. her ülkeden kendi cemaatine bağlı iki öğrenciye türkçe öğretirler ve bunu gururlar anlatırlar. halbuki okuldaki öğrencilerin hepsi ingilizce öğrenmektedir. türkçe olimpiyatları ile amaçlanan milli duyguları yüksek insanları etkileme, cemaate kazandırma ve kamuoyunda sempatiklik kazanmadır.
nihat genç, banu avar, hulki cevizoğlu gibi vatanperver, bilgili, kültürlü yazarlara asla tahammülleri yoktur. kısacası bu cemaat ben bir bireyim, benim kendi düşüncelerim var, siz olmadan da ülkemi seviyorum siz olmadan da müslümanım diyen herkesi dışlar ve karşısında görür.
fettullah gülen cemaati bir abd projesidir. bu yüzden orta asya da okulları kapatılmaktadır. bu gerçeği göremeyen ve ''fetullah hoca efendi abd de güç odaklarını ele geçiriyor zafer yakındır'' diyebilen saf, kandırılmış cemaat üyelerine sadece acır ve üzülürüm.
edit: hemen kötüleme be şakirt önce yazdıklarımı bir düşün.
sapıkça desteklenen illegal oluşum. illegal oluşumlar sizleri aralarına döverek, zor kullanarak almazlar. elbette o yüzlerini göstermezler.
mesele çıkmak istediğinde de aynı güler yüzlü hali gösterip göstermedikleridir.
ve evet karşı olunan şey "bazı insanların, bazı insanlara dini değil; kendi bildikleri dini, kendi arzuladıkları dini, kendi istedikleri şekilde, kendi istedeikleri kadar ve öğrettikleri kişi ilelebet cahil kalıp kendi sistemlerini destekleyecek kadar " öğretmelidir karşı olunan.
zorlamı alıyoruz; dini öğretmek suç mu? bu şekilde savunursan bilmeyen de sanacak ki, şirinler köyüne şirin alıyorlar.
oysa evet şirinler köyüne şirin alıyorlar ama gargamel acıktığında yesin diye.
low level profile ile genellemelerde bulunup olayı/olguyu saptırmak muhakkak ki bu cemaatin çok iyi bildiği bir iştir.
sözü edilen dershaneler de okullar da özel kurumlardır. yani bunlara gidebilmek için ya çok başarılı olmalısınız ya da para vermelisiniz. şimdi bu okullar veya bu cemaat sizi zorla mı üye yapıyor. sopayla döve döve mi okullarına kayıt ettiriyor. sen hem okullarında dershanelerinde okumak için üstüne para ver aralarına gir ondan sonra da bu insanlar bizi aralarına alıyor şöyle cemaatçi böyle cemaatçi diye laf et.
he eğer para vermedim çok başarılıydım zaten diyorsan da diğer dershanelere de ücretsiz gidersin havada kaparlar adamı.
şimdi hal böyleyken ortada paça kaptırma gibi bir durum olamaz. istersen görüşürsün istemezsen görüşmezsin bitti bu kadar.
şahsen ben çok eskiden fem dershanesine 1 sene gittim. ne abilere ne de herhangi bir yere gittim. evet ordaki abiler davet ettiler. evet evimizi de ziyaret etmek için izin istediler. müsait olmadığımı söyledim ve gitmedim. bu bu kadar basit. kimse kimseyi zorla bir yere götüremez. sonraki sene de başka dershaneye geçtim bir daha kendileri ile herhangi bir ilgim alakam olmadı.
şimdi başka bir vahim durum var ki sanki bu adamlar suç örgütü gibi lanse ediliyor. oraya giden öğrencilere militan olma yolundasınızdır deniliyor. sonra yazan sebebe bakıyorum sebep öğretilen dini bilgilermiş. şu dünyada dini bilgi öğretilerek militan olan bir bünye var mıdır acaba. bir insan bilgiden değil bilgisizlikten veya cehaletten militan olur arkadaşlar. islam ı doğru düzgün bilen kimse militan olmaz veya herhangi bir radikal yola sapmaz zaten.
bir de beyin yıkama durumu varmış. acaba nasıl yıkıyorlarmış diye bakıyorum. namaz kıldırıyorlarmış. yani gençlere genç yaşında namaz kılma alışkanlığı kazandırmanın, 5 vakit namaz kılmanın, bizim için sadece sıradan bir tarih olan yılbaşını kutlamamanın adı beyin yıkama olmuş da haberimiz yok.
eğer karşı olduğunuz insanların dini bilgi öğrenmesi, namaz kılmayı öğrenmesi, birbirine namaz kılmayı teşvik etmesi ve dinlerini yayması ise açık açık söyleyin. hiç bunları kendi uydurduğunuz tamamen hayal ürününüz olan militanlıkla veya beyin yıkamayla açıklamaya kalkmayın.
yasal olarak da durumu açıklamak gerekirse
avrupa insan hakları sözleşmesinin 11. maddesine göre:
1 - Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir.
Türkiye nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara ilişkin Uluslararası Sözleşme"nin 22. maddesine göre:
1 - Herkes başkalarıyla bir araya gelerek örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, kendi menfaatlerini korumak için sendika kurma ve sendikaya katılma hakkını da içerir.
şimdi insanların örgütlenme hakkı da olduğuna göre insanlar gidip birilerinin evinde gönüllü bir şekilde kalıyorsa burda dini bilgiler öğrenip namaz kılıyorsa size hiçbir şey demek düşmez. bu en temel insan haklarından biridir ve kanunen de korunmuş bir haktır.
edit: cemaat ile hiçbir alakam yoktur. tamamen alakasız dışardan biri olarak yazım. cemaatçi zaten lan bu diyecek bünyelere selam ederim.
7 sene okulunda okumuş ve kendimi zar zor sıyırabilmiş bir insan olarak anlatmak istediğim cemaat.
küçücük çocuklar bu cemaatin okullarına gider, 3. veya 4. sınıfa kadar hiç bir bok hissetmezsiniz. sadece öğretmenlerin kendilerini örnek gösterme çabası falan. en geç 4. sınıf olunca, üstünüzdeki proje başlar. Öğretmenler de bilir ki; bir çocuğu "hizmet"e kazandırmanın (!) en iyi yolu, arkadaşlarıdır.
Evet, okul "gülen cemaati okulu" olunca, okuldaki öğrencilerin yüzde 80'i zaten babadan fethullahçı oluyor. bir şekilde amaçları o kalan yüzde 20'yi de cemaate kazandırmak. bir süre arkadaşlar farz-ı mahal 'abiler'e gider, çocuk aklıyla arkadaşlarınla beraber olabilmek için sen de gitmek istersin. ailen muhafazakar bir aileyse izin verir lakin benimki gibi ilgisi olmayan bir anne, eski milliyetçi bir babayla o eve "nah" gidersin.
düşünün ki 10 yaşındasınız ve arkadaşlarınla beraber olamıyorsunuz. kendinizi dışlanmış ve "onlar" gibi olmak zorunda hissediyorsunuz. ailenizden daha kopuklaşmanızın sizi direk abilere yönlendiriyor.
8. sınıfa gelinir, artık iyice bir militan olma yolundasınızdır. o gittiğiniz ama hala geceleri kalamadığınız abiler sizi dini bilgilerle donatmıştır. uygulasanız da uygulamasanız da, hafiften kafanız iyi çalışıyorsa o dini bilgiler kafanızda yer eder.
asıl beyin yıkama olayı lisede başlıyor. liseyi de cemaat okullarından birinde geçirirseniz ya da cemaatin dersanesine giderseniz daha büyük bir baskıyla karşılaşırsınız. Yani herkes ders çalışırken aptal aptal birbirlerine "namaz vakti geldi mi ağabey?" diye birbirlerine sorar, topluca namaz kılınır ve hatta yılbaşı kutlanamasın diye yılbaşı gecesine 23.30'a etüt koyulur.
Eğer dersanedeki arkadaşlarınız en yakın arkadaşlarınız olursa, o yaşta zaten arkadaşlarınız ailenizden öteye geçtiği için çoğunluğa uymaya başlarsınız. eğer hala onların kafasına göre "mümin" olamamışsanız merak etmeyin, bu arkadaşlar sizi kandırmak için istemdışı olarak sıradadır. çünkü o gittikleri "abilerde" ya da öğretmenlerin bizzat kendileri bu konuda telkinler vermektedir. bunun "dinimiz" için ne kadar önemli olduğunu belki de kafalarından uydurdukları hadislerle desteklemeye çalışırlar.
hatta lise hayatımda kolumdan tutup da cuma namazına götürmek isteyen çok adam oldu. dersanelerine gitmediğim için, dersane konusunda sıkıntım olmadı ama okulun yönetiminden tutun da öğrencilerinin küçük bir bölümü de olsa (en azından bu benim okulum için böyleydi) önemli bir kesimi cemaatçiydi.
bu gençlerle yaptıkları kısımdı. öğretmenler, anne - babaya yapılan sürekli ev ziyaretleri, peygamberlerin hayatından kesitler, gözlerin sahteden dolması ve yeni(!) yaptırılacak okul için para istenmesiyle biten bir ayin tadında garip telkinlerde bulunurlardı.
sonuçta uzak durulması gereken, paçayı bir kere kaptırdın mı kurtulması zor olan bir cemaattir efendim bu.
burda şakirtler de gelip "dışardan laga luga yapmayın" demesinler diye yapıyorum. ha bu arada okullarında okuduğuma inanmayanlar için kendim hakkında bütün bilgilerimi veririm araştırabilir.
zamanında mustafa kemal atatürk'ün benzerlerini ortadan kaldırmış olduğu, günümüzde ise maalesef türevleri ile birlikte ülkeyi idare altına almaya çalışan hatta birçok yerde bunu başarmış olan, ülkemizin imajını zedeleyen, ilim irfan yuvası katiyen olmayan, aksine ülkeyi geri götürme merkezi olarak tanımlayabileceğimiz kötü adamlar topluluğu.
meyve veren ağaçtır. tabi bu sebeple de türkiye cumhuriyetini bir şey üretmeden sömüren insanlarca bolca iftiralara uğrar.
hakkında ileri geri konuşmadan önce ilk önce çıkın yaptığınız bir şeyi söyleyin. dünya üzerindeki çakılı bir çivinizi. bu adamlar daha doğu türkistan meslesi medya nın elinde malzeme hale gelip oyuncak olmadan bütün türki cumhuriyetlerde okullar açtılar. siz ne yaptınız türki cumhuriyetler için. konuşun hadi ?
anca ilkokul düzeyinde yorumlar ve forward maillerle gelen yalan ve iftiraları cümleleri değişltirerek sözlüğe girersiniz. bir de süper kaliteli derin espri anlayışınızın ürünü olarak fetoş dersiniz.
abd tarafından türk derin devletinin de desteğiyle 80 darbesinden sonra yaratılan ancak sanılanın aksine dini değil siyasi bir amaç güden bir harekettir gülen hareketi.
türkiye gibi bir ülkede eğitim sisteminin nato ya girmemizden beri bir türlü düzelememesi köyler için tek kurtuluş ve aydınlanma yolu olan köy enstitülerinin abd isteğiyle 1952 de natoya girince kapatılması, laik olarak tanımlanan ordumuzun abd desteğiyle yaptığı 1980 darbesinden sonra imam hatiplerin açılması tesadüf değildir. abd ortadoğu coğrafyasını kendi boyundurluğuna almak için ilmek ilmek işledi yıllardır. ne demişler türkiye türklere bırakılmayacak kadar önemli.
işte fetullah gülen de tam bu noktada devreye giriyor. fetullah gülen ve onun arkasındakiler için din amaç değil tamamen araçtır. onlar biliyorlardı ki cahil bırakılan bir milleti yönetmek için din yeterlidir. 1980 den sonra hızla başlayan ve özellikle en cahil ve fakir kesimi hedef alan ve inanılmaz bir mali kaynakla tüm yurda yayılan gülen hareketi 2000 li yıllarda nihayet ilk meyvelerini toplamaya başladı. yoksa aranızda ilkokul mezunu bir imamın dünyanın 100 ülkesinde okul açacak parayı nereden bulduğunu açıklayabilecek olan var mı? ya da parası olan herkese okul açması için izin verileceğini mi düşünüyorsunuz?
gülen hareketi için erbakan kötü bir başbakandı ve derhal ondan kurtulmak gerekiyordu. çünkü erbakan gerçek bir dindardı ve her gerçek dindarın olacağı gibi abd karşıtıydı. alaşağı edildi. yerine malüm kökenden tam fetullah ın ağzına laik hem halka dindar gözükecek hemde temelinde dibine kadar abd ye bağlı erdoğan ve ekibi getirildi. sonuç otada! birkaç fireyle fetullah ın erdoğan kartı tuttu. arkanıza bir dönüp bakın 2002 den beri abd nin ortadoğusu nasılda şekillendi.
fetullah gülen hareketi son hızla devam edecek tabi. ta ki abd dur diyene dek. dinin afyonyla kandırılan ablalar ve abiler de muhammed aşkıyla abd ordusuna yeni neferler kazandırmaya devam edecek. çünkü onların gözleri var göremezler, kulakları var duyamazlar...
islam cumhuriyeti iran niçin büyük islan alimi fethullah gülen in ülkelerinde okul açmasına izin vermiyor acaba? veya rusya niye fethullah gülen in derneklerini bir bir kapattı geçen yıl? niye gülen in okullarının bulunduğu tüm ülkelerde abd destekli yönetimler var?
zamanında önemsenmeyen, şimdi ise uluslararası arenada oynadığı için potansiyel "tehlike" olarak görülen ve alaşağı edilmeye çalışılan cemaat-i mümin..
hayır o zaman şöyle demek gerekiyor bize de, "kardeşler, siz klavye başında uludağ sözlüğün bilmem kaçıncı nesil yazarlığınızın heyecanıyla entariler girerken, 'dur şuna da yorum yapayım, şuna bir eksi vereyim' derdindeyken; adamlar adını bilmediğiniz ülkelerde okullar açtılar, aç kaldılar, okul inşaatlarında hamal olarak çalıştılar.. gülen konferanslarıyla dünyaya seslerini duyurdular. ve o okullarda, devlet başkanlarının çocukları okuyor. ve o çocuklar olimpiyatlarda derece alıyorlar...."
e şimdi neden batıyor? tutan mı var? herkesin elinde imkan yok mu? yapmıyorsan, kaderine razı olmak düşüyor.
iki çeşit insan tipi vardır. dinden uzak, dine yakın. ve bu insan tipleri aynı zamanda aile tipleridir.
dinden uzak olan insanların fethullah gülen cemaatiyle tanıştışmaları sonucu ortaya büyük bir düşmanlık doğar. bu saygısızlık, asilik ve özgürlük budalalığından ve cahillikten kaynaklanır.
dine yakın insanların koyun gibi bir imajı vardır. yaratılış ve aile etkenleriyle koyun gibi sakin, saygılı ve şükredici bir yapıları vardır. bu insanlar ya yalanlarla ya da doğrularla ikna edilip allah yolunda hizmet ettiklerini düşünürler veya allah yolunda hizmet ederler. bu insanların allah rızasından başka önemli gördüğü pek fazla bir şey yoktur.
son olarak, ailesi dine yakın ve asi veya ailesi dinden uzak ve yumuşak başlı insanlar vardır.
asi olana allah rızası için karşılıksız çalışmak zor ve anlamsız gelir, diğerine ise vefakarlık gibi gelir.
işte bu, kimse fikrini değiştirmeyecek. ailemize ve yaratılışımıza göre yaşamaya ve düşünmeye devam edeceğiz.