burayı okuyan abi
size bu musibet neden vurdu biliyor musun ?
bu cemaat , Bölgelere, eyaletlere tüyap kitap fuarına ekrem abi gelecek diye haber saldırıp abi ve ablaları imza gününde kuyruğa sokmayı,göz boyamayı,millete gösteriş yapmayı,biz güçlüyüz, bize talep var düşüncesini riyakarca sergilediği için Allah'ın bu musibetleri yaşattığı cemaattir.
tıpkı birkaç sene evvel 3.sınıf bir amerikan bayan sosyoloğu, hocaefendi hakkında yazdığı bir kıytırık kitabı için ankamall de imza gününde ağırladığınızda yaptığınız gibi..kadın da şaşırmıştı kuyruğa..ordaki esnaf da size sitem etmişti bu tantana için ,aralarında küfredenler de vardı.
siz; herkese hükmedelim, herkes bizi sevsin, bizden olsun düşüncesini allah rızasına tercih ettiiniz an Allah hakkınızda bu musibetin de hükmünü vermişti diye düşünüyorum. şimdi özeleştiri adına yaptığınız tek şey; fazla hüsn ü zan beslemişiz demekten ibaret...sizden başkaları hep müşrik ve münafıkmış gibi ağız birliğiyle asr ı saadetten günümüze safları sıklaştırma amaçlı mesajlar vermek sizi haklı çıkaracak sanıyorsunuz..açıklamalı mealini baş ucumdan ayırmadığım ali ünal adeta bir militan kesilmiş,hakaret ve nifak suçlamalarını ışid üyelerindeki bağnazlığa benzer bir tarzda etrafa saçıyor. insan gerçekten hayret ediyor.
yurtdışından bir anadolu şehrine gelen feyizli abi, talimatla kendisini dinlemeye toplu halde gelen genç abi ve ablalara hal-hatır bile sormadan, belçikalı gizli! mühtedi "bernard abi" nin papaz arkadaşlarını islama ısındırma! adına onları bir araya getirip aslında anlamadıkları dilde esma-i hüsnayı söyletmesinden gurur duymalarını beklemeden önce, sızıntı dergisi-gazete aboneliği- bursları merak etmeden önce keşke zamanında yeterince zeki olmadığı için!-sınav dereceleri yapıp pankartlarda boy gösteremeyeceği için- ilgilenmediğiniz ve günah batağına saplanmasına bir anlamda vesile olduğunuz müslüman gençlerin de haliyle dertlenseydi!
askeriyeye, polis akademisine hakim olma adına evlerinizde misafir ettiğiniz ve aralarında serseri berduşların bile olduğu tipleri sırf başkalarının referansıyla girmesin,ilerde bize düşman olmasın diye kurumlara sokarken harcadığınız enerjiyi bu milletin gençlerini zinadan sakındırma adına,helal yol için evlendirme adına,riyakar olma-ma-ları adına , hizmetin de çokça yararlandığı! toplumdaki menfaatçi zihniyeti izale etme adına sarfetseydiniz bugün bu millet bu kahreden rantçılığa,yolsuzluğa belki bu kadar lakayt bir tutum içerisinde olmayacaktı.
vebal altındasınız ey cemaat !
hükümetin açtığı savaştan çok ağır yara alması kesin olan cemaattir.
doğrudur, bu cemaat kısa sürede çok büyük işler başarmıştır.
doğrudur, sadece yurt içinde değil; pek çok yabancı ülkede, yabancı kültürlerde ciddi bağlantıları vardır.
doğrudur, dış dünyayla da gayet barışıktırlar. zengin bir cemaattir.
doğrudur, ılımlı islam modelinin türkiyedeki başat aktörü konumundadırlar. yetiştirdikleri kadrolar, her hükümetin ihtiyaç duyacağı türdendir.
amaa;
gülen cemaatinin tüm bu başarıları, türkiyede ılımlı islama en çok ihtiyacın duyulduğu bir dönemde gerçekleşti. kemalizmle radikal islam arasında bir arabulucuya ihtiyaç duyulurken gülen cemaati genişledi. ne orduyla, ne iktidarı elinde tutan ya da iktidara göz kırpan siyasi partilerle kanlı bıçaklı düşman olmamışlardı.
bugün gelinen noktada, gülen cemaati hükümetin baskılarıyla milli güvenlik siyaset belgesinde kırmızı listeye alındı. gülen cemaatinin en kilit kurumlarından biri olan dershaneler şimdi kapatılmanın eşiğinde. ülke içinde yapacakları toplantılar, konferanslar vs sıkı gözetim altında artık.
işte gelinen nokta bu. kimin haklı kimin haksız olduğu mevzusuna girmiyorum. ona artık herkes kendisi karar verebilir bence. ancak böyle bir süreçten cemaatin fazla kayıp vermeden çıkacağına inanmak, fazla hayalcilik olur kanaatimce. neticede hükümet, hem yasa koyucu olarak, hem yürütme olarak ve şimdilerde aynı zamanda da yargı erkinin hamisi olarak cemaatin üstüne gidiyor, operasyonlar yapıyor. cemaatin bu işten yakayı kurtarması da kolay görünmüyor.
öte yandan eğer üşenmeyip son iki asırda bu topraklarda kaç farklı cemaat-tarikat türemiş, kaçına bu topraklar mezar olmuş, hangi dönemde hangileri güçlenmiş, hangileri güç kaybetmiş diye bir bakacak olursanız fark edeceksiniz ki bu ülkede her cemaat/tarikat kendisini asrın sahibi olarak görür, kıyamete kadar yaşayacağını var sayar, her zaman güçlü olacağını zanneder ama muktedirlerden uzaklaştıkça da güçten düşerler. maalesef türkiyenin cemaatler/tarikatler tarihi bu şekildedir.
gülen cemaati biter mi? neden bitsin ki? bambaşka şekillere evrilir, yine de hayatta kalır. müritleri azalır, ama yok olmaz. güçsüzleşir, siyasi hayatta önemsizleşir ama tamamen kaybolmaz. geçmişte iskenderpaşa cemaati de çok güçlüydü, osmanlı döneminde bektaşiler ve mevleviler çok güçlüydü, bir ara süleymancılar, nurcular (gülencilerden farklı olarak) çok güçlülerdi. bugün bu cemaatler tamamen bitti mi? hayır. eski güçleri var mı? yine hayır. belki gülen cemaatine de olacak olan budur. ama enteresan olan şey şu: yüzyıllardır, onlarca cemaat ve tarikat geldi, geçti şu türk siyasi tarihinde. baktığınız zaman pek çoğu da üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri yaşamışlar. ama buna rağmen hepsi de kendini özel ve diğerlerinden farklı zannediyor. buna rağmen aynı makus talihi paylaşıyorlar. bakalım gülen cemaati de aynı şanssızlığı yaşayacak mı?
sadece türkiye'de değil ulusal çapta bir güç olan cemaattir. bugün istedikleri ülkeye okul açabiliyorlar ise, daha da önemlisi ünlü kişilerin de katılımlarıyla dünyanın birçok ülkesinde diyaloglar yapabiliyorlar ise bu onların küresel bir güç olduklarını gösterir.
ikinci olarak cemaat zengindir hemde çok zengindir mesela şu an kontrollerinde olan onlarca tv kanalı, radyoları ve yazılı basınları var. bugün türkiye'de samanyolu tv, mehtap tv, burç fm yada zaman gazetesiyle iş bitmiyor. azerbaycan'da yayın yapan hazar tv, hazar fm, azeri burç fm amerika birleşik devletlerinde yayın yapan ebru tv, ebru news kürtçe yayın yapan dünya tv tüm bu medya kuruluşları cemaatin emrinde. cemaat sanıldığı gibi sadece hayır işleriyle yada kimse yok mu gibi derneklerle ve amiral gemisi olan türk okulları yada cemaat dershaneleriyle değil aslında farklı alanlarda faaliyet gösteren şirketleriyle de bir güç mekanizması.
cemaat biter mi? hayır bitmez çünkü fethullah gülen hakkın rahmetine kavuşsa bile yerine başka bir lider önder bulunur ve cemaat yoluna kaldığı yerden devam eder. devlet içinde kadrolaşmalar konusunda şunu söylemek gerekir ak parti iktidarı zamanında cemaatle en büyük stratejik ortaktı vakti zamanında kadroları cemaate açan da bizzat bu iktidardır.
gün geldi ortak çıkarlar çatışmaya dönüştü bu işten cemaat zarar gördü gibi algılandı belki, hayır cemaat zarar görmedi çünkü bu tarikatlar cemaatler asla bitmez birinin bittiği yerde diğeri başlar.
garibanın daha çok anasını ağlatan topluluktur. dürüst yanları yoktur, sözde dindarlar. dindar insan devlet içinde nasıl örgütlenebilir birbirlerini kayırarak? peki buna müsaade edene ne demeli? hak yiyerek bir yerlere gelmek ne derece dindarlık?
Keyfiyetten çok kemiyete önem veriyorlar. Ister mafya ister dine lakayd biri ol ama hizmetlerine para kaynağıysan senden iyisi yok. Yıllarca bunu anlamaya çalıştım. istiğna ile alakaları olmadığı sonucuna vardım. ihlas sahibi olmamanın meyvelerini topluyorlar. içlerinde ibadet ve takva yolunda çok ileri şahıslar var. Inkar edlimez. Ancak bindikleri tren yanlış yere seyir halinde.
ekrem dumanlının 5n1k'da anlattığından çok farklı bir örgüt. örgüt derkene; cemaat adıyla ışidin islam devleti adı aynı kefededir. çünkü dini oluşum değillerdir. örneğin bu adamlar, bu örgütten ayrılan birisini 1 sene sonra bile telefonundan arayabilirler. sinsice takip ederler. hangi şehirdedir, napar bilirler. eğer bu eleman kritik bir meslekteyse şayet. ne gibi? hakim, asker yahut polis. ayrılmış kişi bu mesleklerin dışındaysa, siklerine takmazlar. ee, sorarlar, asker polis hakim olmayan adamın imanı hiç önemli değil mi madem ki "cemaat"siniz?
not: bütün anlattıklarım gerçektir. olmuş olaydır. asker olan birisi bunlardan ayrılmış, bir sene sonra bulunduğu şehrin telefon koduyla başlayan ev telefonundan aranmıştır. düşünebiliyor musunuz, adamın bulunduğu şehre bi "abi" gitmiş ve elemanı aramıştır( kendi telefonlarından aramazlar böyle kişileri, "hizmet" sırrı). aynı şekilde makina mühendisi olan birisi ise tabiri caizse umurlarnda olmamıştır. barizdir ki adamlar din iman değil ülkenin içine sızma peşinde. ve bir kaide vardır ki, legal olan kendini gizleme gibi bir yöntemi benimsemezken illegal olan kendini belli etmez. adını değiştirerek sana söyler. seni cep telefonundan aramaz. her sene başındaki adam değişir. vs vs.
emine ülker tarhan'ı alıp yeni partiye dahil etmeli, idris bal ve gülen cemaatindeki sair siyasi nüfuzu yüksek kimseleri de iyi organize etmeli.
böylece zaten hali hazırda sosyal ve siyasal bir teşekkül olan gülen cemaati bulanıklıktan kurtulur. sahip olacağı siyasal kimliği netleştirip 2015 seçimlerine girerler.
aslında nur cemmatiyle neredeyse aynıdırlar, sadece nurcular gülencilerden daha az para alır, ben nurcu abilere giderken bize gülen videosu izlettirmişti yani birbirlerine düşman değiller.