Bugün akp lilerle kol kola gezdiler denilen cemaaatin malum olaylar çıktıktan sonra chp lilerle can ciğer kuzu sarması olduğunuda hatırlıyoruz.
Ablaların abilerin chp için oy toplaması,sosyal medyada bi anda artan feto sevgisi, meydanlarda fetoya övgüler.. Siz çok farklısınız mk. Cemaat sayesinde iktidara gelebilseydiniz bugün siz kol kola girecektiniz,adamlarını ihya edecektiniz.
gizleneceklerdir daha da gizli olacaklardır. tapınak kardeşliği gibi. Bu kadar gizli olmaları eskisi gibi serpilmelerini engelleyecektir. Ama aynı zamanda cia dan da bağımsız olmaya başlayacaklardır.
sanırım amerika desteğini çekebilir. fetö yu ileride koz olarak kullanabilir zaten gözden çıkartmış olacak.
zamanında bunlar başımıza bela olacak, devletin tüm kurumlarını ele geçirdiler dediğimiz dini yapılanma. Tabi biz bunu zamanında söylediğimizde gavur yerine konup hakaret ediliyordu. Hatta ak partililer linç girişiminde bulunuyordu. Şimdi ise söylenilenlerin ne kadar doğru olduğu tek tek ortaya çıktı.
Devletin tüm kurumlarına sızdılar ve mükemmel zarar verdiler. Topril ile işe alınan kişiler paraya para demedi, yıllarca ceplerini doldurdular, zengin oldular. Kendi cemaatlerine yakın olmayanı binbir hile ile saf dışı bıraktılar. O makama da kendileri gibi düşünenleri getirdiler. Türk silahlı kuvvetlerini mahvettiler, müthiş zarar verdiler. Askerin kozmik odasına bile girdiler. Bir çok rütbeli askerimizi daber girşimi ve vatan hainliği gibi aslı astarı olmayan sahte deliller ile içerde tuttular. Bir çoğunun hayatı mahvoldu. polis teşkilatımızın içinde bile onbinlerce fethullah gülen cemaati(sonradan hükümet tarafında fetö terör örgütü olan) üyesi kişiler var.
Velhasılkelam 2013'de yavaş yavaş hükümet ile fethullah gülen cemaati ile ilişkileri bozuldu. işte bu cemaat o zaman gerçek yüzünü göstermeye başladı. Çünkü devletim tüm kurumlarını ele geçirmişti. Bir çok devlet adamlarını, siyasi ve askeri kişileri yıllarca dinlediler. Ve bundan ne yazık ki dinlenen kişilerin ruhu bile duymadı. Ne bilgiler çaldılar ne bilgiler... 15 temmuz 2016 akşamı artık zararlarını açıkça belli ettiler ve darbe yaparak hükümeti indirmeye çalıştılar. Burada halkımızın sıkı direnişi, mücadelesi ve emniyet ile askeri teşkilatımızın kararlılığı ile bastırıldı. darbeye kandırılırak alet edilen ve bizzat bağlantılı üst düzey rütbeli komutanlar gözaltına alındı. Bir çok kişi ''vatan hainleri, şerefsizler, namuzsuzlar'' dedi. Ama kimse olayın gerçek yüzünü görmek istemedi veya görmedi. Bu askerlerin neden bu yapı ile böyle ölümüne bağlı bir ilişkileri vardı..?
Fethullah gülen cemaati 1980'lerin başından itibaren çalışmaya başladılar. Fethullah gülen bunun için her zaman siyasi liderlerin yanında durdu, iyi geçinmeye çalıştı. Bunun mükâfatı olarakta bir takım imtiyazlar tanınıyordu. 1990'lara gelindiğinde dershane adı altında bir çok eğitim kurumları vardı. Buralarda ''abi'' ''abla'' denilen öğrenciler ile bizzat ilgilenen kişilerde bulunmaktaydı. Fethullah gülen cemaati özellikle fakir ve memur çocuklarını kendilerine bağlı olan, sürekli minnet duyan bir asker gibi yetiştirmeye başladı. Çünkü çocuk fakir veya herhangi bir referansı olmayan biri olduğu için hali ile kendisine böylesine yardım eden kişilere minnet borcu duyuyordu. Bir çok mesleki ve eğitim sınavlarında soruları kendi öğrencilerine dağıtıyordu. Bu sayede bu öğrenciler bu cemaatin yardımı ile hedeflerine daha rahat ulaşıyorlardı. Sürekli bu öğrencilere diğer öğrencilerden ayrıcalıklı olduğu havası veriliyor, bir yandan dini eğitimde aşılanıyordu. Tabi bu dini eğitim kendi işlerine gelecek şekilde olan bir dini eğitim.
Daha sonra bu öğenciler çeşitli yardımlar ile artık devletim kurumlarına girmeye başladılar. Fethullah gülen cemaati artık devlet kurumlarında yavaş yavaş güçlenmeye başladı. Öyle ki bir çok siyasetçileri, askerleri ve devlet kurum yetkililerinin dibine kadar girmeye başladılar. 1990'ların sonuna geldiğimizde artık siyasi kişileri dinleyebiliyorlardı. Darbecilerden biri Necdet özel zamanından beri dinleme yapıldığını açıkladı. Yani en az 16-18 yıldan beri devlet adamlarını dinlemeye başladılar. Böylece hiçbir şekilde yakalanmıyor ve istedikleri bilgilere kolayca erişebiliyorlardı. 2000'lere gelindiğinde artık bu cemaatin önüne kimse geçemedi ve çığ gibi büyümeye başladılar. Öyle ki birçok aile çocuklarını bu okullara verilmesini öğrencinin başarısı için mutlaka gerekli görüyordu. Ülkenin en büyük özel eğitim kurumları ve dershanelerinin neredeyse çoğu bu fethullah gülen cemaatinin elindeydi. Yüzbinlerce hatta milyonlarca öğrenci yetiştirip devlet kurumlarına soktular. Daha sonra hükümet ile araları kötüleşti ve çatışma başladı vs. vs.
Şuan baktığımızda devlet kurumlarının tümünde hatırı sayılır bir sayıya ulaşmış durumdalar. Bunların hepsini meslekten atamazsınız. Ama 1.dereceden yakınlığı olan kişileri tek tek gönderiyorlar. Fethullah gülen cemaatinin ulaştığı bu sayıyı şimdi imam hatip liselerini çoğaltarak aşmayı ve kontrol altına almayı planlıyorlar. Yani bir tarafı düzeltirken diğer tarafı bozmak gibi. Günümüzde ise artık fethullah gülen cemaati okulları tek tek kapatılmaya başlandı. Geç fark edilen sorun başka sorunlarıda beraberinde getirdi. Şimdi ise imam hatip lislerini kullanmaya başladık.
Şimdi belki ikinci kez linç edileceğim ama söylemeden edemeyeceğim. imam hatip liselerini çoğaltarak bu yapının getirdiği sorunları kontrol altına alamazsınız. Bu birçok sorunu beraberinde getirir. fethullah gülen cemaati yetmezmiş gibi birde başka sorunlar ile uğraşmak zorunda kalırız.
Burada çıkarmamız gereken sonuç; eğitim şahısların tekelinde işleyemez. Bunun için bu gibi toplulukların veya şahısların eğitim kurumları kapatılmalıdır. Ya da esneksiz katı kurallar getirilmelidir. Eğitim kurumlarının hızla artmasının önüne geçilmeli ve bir takım sınırlar koyulmalıdır. Devlet kendi öğrencilerine sahip çıkmalı, onlara iş garantisi sağlamalıdır. Devlet kurumlarına torpilli adam alma devri artık kapanmalıdır. Gençler kendi emekleri ile hak ederek girmelidirler. En önemli husus ise eğitim sistemi düzenlenmeli, okullarda verilen eğitimin kalitesi arttırılmalıdır. Böylelikle bu gibi tatsız hadiseleri milletimiz bir daha yaşamak zorunda kalmazlar.
düne kadar mağduru oynarken bugün eli kanlı terör örgütüdür. halkın nazarında artık onlar sıfır bundan sonra ne okul açabilirler nede medyada yer alabilirler. sadece ak parti değil kim iktidara gelirse gelsin bundan sonra bu örgüt ile iş yapmaz. diğer ülkelerde de kolay kolay okullar açacaklarını medya kuruluşları kurabileceklerini sanmam.
özet geçecek olursak; gülen cemaati yada örgütü hem maddi hemde manevi olarak bitmiştir.
bundan tam 7 sene önce liseye ilk başladığımda, liseden sınıf arkadaşlarımın zorlamasıyla ilk ve son kez evlerine gitmiştim. millet namaz kılarken ben onların çoraplarından top yapıp oynayınca ev abisi ''sen bir daha gelme'' demişti. iyi ki gelme demişsin be abi.
müridi olan insanlar akp ile araları iyiyken sürekli rte nin ne kadar süper bir lider ve insan olduğunu savunuyorlardı. ters düştüklerinde etmedikleri lafı bırakmamışlardır. şimdilerde ise bir çoğu konuşmamayı tercih ediyor. bir söz vardır ya siyahsındır ya da beyaz. gri olana göt derler diye. bu cemaat üyeleri bana bu sözü son zamanlarda çok hatırlatıyor.
Yıllar önce ulan adamlara helal olsun okadar yerde okul falan filan diye savunduğumuz bu adiler meğer ülkemin her yerine sızmışlar yazıklar olsun haram olsun burnunuzdan gelsin bu iyi niyetli insanların hakları. Allah belanızı verdi işte. izledigim her kahramanlık videosundan sonra hıçkıra hıçkıra ağlayasım geliyor ne büyük bir milletiz yarabbim sana şükürler olsun bu haine bırakmadın bayrağımızı.
Nabza göre şerbet falan filan. on lafın dokuzu yalan kim varsa sana güvenip inanan intikam için gün sayıyor.
Şimdi düşene vurmak eğlenmek gibi oldu fakat ben önceden de sevmezdim.
O zaman savunanlar dediğim noktaya geldiler hain diyorlar.
Yakında başka sevmediğim bir cenah daha bu hale düşecek, yine hain dediğim için bana kızanlar "bunlar hain" diyecek.
Hiç bir cemaat bu kadar güçlenemez, o tren kaçtı.
Bile defa bu terör örgütünün yapılanması hiç bir cemaatte yok. Hücre tipi yapılanma ve bu hücrelerin emir aldığı tek kişi. Herkes kod adı kullanıyor, taban mümkün olduğu kadar az kişiyi tanıyor. Hatta mason tipi bir örgütlenme vardı. Takiyye çok yaygındı.
Tabiki fakir ve başarılı çocukları alıp kendine göre yetiştirme (zaten bu çağda bu mümkün değil) en önemlisi devletin başının ve abdnin el vermesi (belki maddi destek) sonuçta dünyaya yayıldı.
Bu tarihten sonra hiç bir hükümet devlet içinde kendi haricinde kadrolaşmaya müsaade etmez. Halk da bu kadar çok güvenmez. Zaten bütün dini grupları lekelediler.
kapalılar Etekleri azcık yukarı çeksin dedi.
cumaya gitmeyin dedi.
azcık içki için. sorun yok dedi.
hayalen abdest alın. göz kapaklarıyla namazı kılın dedi.
Hukuk okuyan kızlar tamamen açılsın dedi.
oruç tutmayin dedi.
bekar kızlar bekar erkeklerin ihtiyaçlarını karşılaşılasin.. bi bunu demedigi kaldı fetoş un.
şimdi tayyip'in kıçını yalayan kitlenin üyesi olduğu cemaat. bütün cemaat ve dini oluşum içinde yer alan kurumlardan gelen bok kokusu bütün ülkeyi sardı.
bu konuyla alakalı olarak bende naçizane bir şeyler yazmak isterim:
bundan 10 yıl öncesine kadar herkes bu cemaate girmek için yanar tutuşurdu. adına hizmet derlerdi bu oluşumun, hatta devlette çalışan öğretmen arkadaşlarımın bile hizmetle bağımı koparmıyorum dediğini hatırlarım. 2003-2013 yılları arasında akp'ninde desteğiyle çok büyüdüler. yeni okullar, yeni üniversiteler ve yeni medya kuruluşları açtılar. şimdi teröristbaşı çete lideri olanlar o dönem hocaefendi idi. şimdi kaçak olan gazetecilerin ve cemaatçilerin çoğu o dönem akp'nin kalemiydi. herşey cemaatin kontrolündeydi savcılar, hakimler, kaymakamlar, valiler, akademisyenler, ordu, polis, eğitim camiası... liste uzar giderdi. samanyolu tv'de çalışanlar trt'de program yapardı, türk okulları tarafından düzenlenen türkçe olimpiyatları milli bayramlarımızın da önündeydi. ergenekon, 3 temmuz şike süreci aklıma gelmeyen daha neler neler. o dönem gerçekten cemaatin dönemiydi. kadrolar cemaatin elindeydi, türkiye'de eğitim denince akla gelen ilk yapı hizmet hareketi adıyla ortada dolaşan bu örgüttü.
ama ne gariptir ki, o zamanlar bu adamlar ne çete diyebilirdiniz nede örgüt. neyse arkadaşlar gün geldi madalyonun ters yüzü göründü akp ve cemaat arasında dershaneler (öncesinde derin konularda vardı belki bilmediğimiz) konusuyla esmeye başlayan sert rüzgarlar işi buralara kadar getirdi. belkide cemaat tamam sizin dediğiniz olsun deseydi, 17-25 aralık operasyonları yapılmasaydı iş buralara gelmeyecekti. sanırım cemaat gücüne o kadar güvendi ki biz bu akp'yi ve erdoğan'ı nasıl olsa yıkarız diye düşündüler ama olmadı. erdoğan sütten çıkmış ak kaşık değildi ama bir şekilde baskın geldi. cemaatin çok önemli malvarlıklarına el kondu. özellikle bankasya'nın tmsf'ye devri, cemaatin finansal kaynakları olan akın ipek, hazım sesli gibi önemli işadamlarına düzenlenen operasyonlar, cemaat medyasının uydudan indirilmesi, el konan şirketler, kayyum atanan üniversiteler.....
liste böyle uzar gider...
neyse öyle böyle tüm bunlar olurken cemaat herkesin gözünde mağduru oynuyordu. erdoğan diktatördü ve onları eziyordu, sanıyorum yabancı kamuoyunda bile algı operasyonları, cemaatin mağdur olduğu etkileri biliniyordu ama son yapılan bu darbe girişimi (gerçekten de kabullenilmeyecek bir hainliktir) bardağı taşıran son damlaydı. bu saatten sonra cemaat kesinlikle eski günlerine dönemez akp iktidarı çöker başka bir iktidar gelir ama onlar bile artık cemaate güvenemez zaten devlete geçen mal varlıkları da bundan sonra kolay kolay yapılamaz. şunu söyleyelim cemaat kesinlikle bu sefer bitti hemde insanların gözünden feci halde düşerek bitti, keşke sonu böyle olmasaydı keşke onlar sadece hizmet hareketi olarak kalsaydı kendilerine eğitime adayıp dürüstçe öğrenci yetiştirseler bu tarz devlet işlerine hiç bulaşmayıp dini bir cemaat, eğitimci bir hareket olarak kalsalardı.
olmadı cemaat, gittiniz yoldan şaştınız, kaybettiniz ve bittiniz.
Bize iyi ders olmasını dilediğim cemaat. Ülke içindeki vatan hainlerinin nasıl da dini kullanarak nüfuz sahibi olduğunun kanıtı.
Dileğim Tayyip erdoğan'nın laik devlet ve modern eğitimden vazgeçmemesi. Umarım o bu olaydan Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu sağlam temelleri yani (Hakimiyet Milletindir) sloganını gerçekten anlamıştır. Eğer modern Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olacaksa bunu hakkıyla yapmalıdır.
Diğer partiler de söz konusu olayın darbe değil bir anlamda yabancı istihbaratın yaptığı bir operasyon olduğunu kavramalı ve şimdiye kadar yaptıkları gibi ülke için farklılıklarını geride bırakmaları gerekmektedir.
Umarım bu olaydan bütün herkes kendisine pay çıkartmıştır. Umarım Modern, laik ve tam bağımsız Türkiye cumhuriyeti'nin tek yolumuz olduğu açıkça kavranmıştır.