lise 1 de peder, biraz örnek alıp adam olayım diye beni, malatya rahime batu kolejine yatılı olarak gönderdi.
orada belletmen ağabeyi denilen üniversiteliler bize ağabeyilik yaptı. beraber gezdik, beraber tozduk, dertleştik vs...
bu süreçte f.gülen in videolarını izledik, adamdaki anlatım çok hoşuma gidiyordu. rahmetli dedemden aşina olduğum risale-i nur a değiniyordu bazen ve bu bende daha da bir sempati doğuyoruyordu.
daha sonra üniversite kazandım, kalmak için ev bakmaya istanbula bazı referanslarla geldim. ve gülen cemaatini bölgedeki en iyi evine yerleştim. ev arkadaşım 25-26 yaşlarında, ego tavan yapmış, kendini dünyanın en akıllı adamı sanan ve içten pazarlıklı bir godoş olan bölge abisi idi.
kendisine 1 ay sabredebildim. daha sonra hala içinde bulunduğum cemaatin evine yerleştim.
fakat gülencilerle bağımı kesmedim. aidiyetimi bir yana bırakmadım. ta ki yaklaşık bundan 1 yıl evveline kadar...
düşüncelerimi bu vaziyete iten faktörler ise şunlardır:
- dershane olaylarından sonra bir anda sol bir gazeteye dönüşen zaman gazetesinin hali.
- komünistlerden beter olarak daha 1 sene önce götünü yaladıkları otoriteyi yeren abiler ablalar ve köşe yazarları.
nereden nereye gelen cemaattir. şu olaylar patlamasa, -olsa ama basına sızdırılmasa- herkesin ağzında sâlavatla yaklaştığı insanlara, şimdi canı sıkılan giydiriyor.
4 ay aralarında kaldığım 2007 yaz tatilinden sonra onların deyimiyle "hizmet kustu" ve ayrıldım. allaha şükürler olsun ki 4 ay gibi kısa sürede tanımışım onları.
şöyle ki;
bir gün sohbet veren bir "abi" sohbeti bitirdikten sonra aynen şu kelimeyi kullandı "sadak allahul üstad" ... apışıp kaldım. yani üstad olan allah doğruyu söyler (haşa)
bunu duyunca tepki verdim ne demek olduğunu sordum, "üstad ne söylerse doğru söyler" dedi. tabi henüz üniversite ikinci sınıftayım cahil görüyorlar. böyle birşey söylemezsiniz dedim, şirk koşmaktır diye tepki verdim. herkes bana cephe aldı, sen nasıl bu şekilde konuşursun diye.
söyleyeceğimi söyledim, 40 kişinin içinde rezil ettim bıraktım o "abi" yi. bir ay sonra da ayrıldım.
hatırlayınca tüylerim diken diken oluyor, bazen küfretmediğim için kendime kızıyorum. şimdi bunu okuyan şakirtler dicek ki; bir kişinin hatasını bütün cemaate mal edemezsin diye. hayır arkadaşlar orda en az kırk kişiydik, tepki veren sadece ben olmuştum ve beni destekleyen hiç kimse olmamıştı. bu da demektir ki oradakilerin hepsi o söyleneni onaylıyor.
daha çok şey var ama herşeyleri ortaya çıktı. bakınız kurban bayramı yaklaşıyor, çoğu öğrenci deri ve et toplamak için ailelerin yanına gönderilmiyor. bunu bizzat yaşadım.
allah onların da bizim de sonumuzu hayırlı etsin inaşşalh.
Herkes para alıyor demiş ama günde 8 - 10 lira parayı seve seve sigaraya veriyorsunuz içkiye yatırıyorsunuz e bi 10 lira 20 lira fakire sadaka verseniz öğrenciye burs verseniz ne olur? Bi garibanın karnı doyar bi yetim okula gider bi kızın namusu kurtulur.
Neymiş üstada tapıyorlarmış yapma ya hani nerde o kaynağın bel altında mı? Ama bırak şeytana tapsınlar değil mi?
Bugün burada hakaret edenler biraz havuz medyasını takip etmeyi bırakıp gözlerini açsınlar normale dönsünler. Kim paraya tapıyor kimin mal varlığı ne önce onu bi öğrensinler.