sanıldığının aksine fethullah gülen değil sad nursi tarafından kurulmuş cemaattir.fethullah gülen topluluğu nur cemaatinin içindeki ufak topluukların biri ve tahmin edebileceğiniz gibi açık farkla en kalabalık olanıdır.
bu cemaatin daha once bahsini ettiğim kalibresi düşük müntesiplerinin en büyük şansı muhaliflerinin hikmet çetinkaya kılığında bekir coşkun zekasında olmalarıdır demeliyim hemen.
misal zaman gazetesi hakkında nereden edinildiği belli olmayan bir bilgiyi alışılagelmiş jargonlarıyla ifade edince birisi de çıkıp " karıştırıyorsun birader, o senin bahsettiğin vakittir, akittir" diyor veya "sen daha kim oldukları hakkında bir fikre sahip olamasan da masonlar hakkındaki takıntılarına laf ederken amerika takıntın hakkında hiç konuşmuyoruz" diyebiliyor. algılarının ayarlarıyla oynayabiliyorlar mesela: tsk türkiye'de abd ile en uzun süreli ilişki içerisinde olan kurumdur ve fethullah gülen de amerikan ajanı olduğuna göre ordudaki fethullahçı örgütlenme bizzat ordunun bilgisi dahilindedir gibi.
türkiyenin sosyal devlet açığını kullanarak (eğitimin, yurtların paralı olması) , fakir ailelerin okutamadığı çocuklarını alıp kendi ideolojilerini benimsetip, okutan cemaat. ee demek ki öncelikli eleştiriceğimiz şey, devlet yapısı olmalı.
zaman gibi belli başlı yayınlarında durmadan masonları, mason oluşumu, onların nasıl bir ağa sahip olduklarından dem vurup, "bunların gizli amaçları var bunlar şöyle bunlar böyle hede hödö hede hödö". şeklinde zırvalarlarken kendilerine dönüp eleştirdikleri şeye ne kadar çok benzediklerini görmelerini istediğim cemaattir. türban, din, aklınıza gelebilecek her kutsal değer "gerçek" amaçları için arkasına saklandıkları kalkandır. Bu kalkanı kaldırdığınız anda o "hoşgörü", "anlayış", "başkalarının haklarına saygı" gibi bindikleri trenden inerler. (bkz: demokrasi amaç değil araçtır). merak edilen birşey var fetullah gülen türban konusunda ne diyor hakikatten bir onun fikri alınmadı ey cemaat-i fetullahsöyleyiniz fetullah gülenne diyor?
kötüleme edit: ey cemaatçi kötülemişsin kötülememişsin inan umrumda değil sadece cevabımı istiyorum fetullah gülen bu türban konusunda ne diyor?
yavas yavas şirazesi kaymış bir söylem tutturmaya başladılar, aklı başında olanlarla makul sohbetler yapılabiliyor lakin hayatta abilerinin sohbette anlattığının dışında bir dünyanın olabileceğine ihtimal vermemelerinden olacak herhangi bir zihinsel aktiviteyi anında klişelerden mürekkep cümlelerle mahkum edebiliyorlar.
öyle çok konuştuklarına bakmayın yarın darbe olsa ortada bir tanesini göremezsiniz, darbenin ardından da evine gidecek çayını içip sohbetini yapacak adamlar var, cemaat derken muhatabınız onlar olsun geriye kalanı skindirik laf cambazıdır, bugün orda yarın kimbilir kimin yanında.
---------------------------------------------
genellikle ortaokulda alınan talebeler ortaokul sonrasında harp okullarına ve polis kolejlerine yerleştirilmeye çalışılırdı. bir eve gelen çocuklar bu evlere gittiğini kimseye söylememesi yönünde tembihlenirdi. bir eve giden öğrenciler asla diğer evlere giden öğrencilerle karşılaştırılmazdı. bunun sebebi ise yarın gidecekleri harp okullarında çocuklardan birisi yakalanır veya cemaatten çıkarsa diğerlerini ispiyonlama riskine karşı korunmasıydı. bu 28 şubat döneminde bursadaki bir okulda yakalanan öğrencinin sorgusu esnasında diğer tanıdığı öğrencileri ispiyonlaması ve aynı gece 18 kişinin yakalanmasından sonra ortaya çıkarılmış akıllıca bir taktiktir.
orduya sokulmaya çalışılacak elemanlar sağlık kontrolünden önceden geçirilir, bir engeli varsa bu sınavlara ta başından yönlendirilmezdi. Askeriyeye yönlendirilecek kişilere kısaca "vasıflı talebe" denirdi.
polis kolejine veya polis akademisine adam sokmak son yıllarda oldukça kolaydır. Askeriyenin içine sızmak ise hala oldukça zordur.
Askeriyeye ve polis okullarına yönlendirilen çocuklar son derece başarılı olmaları yönünde öğütlenir ve genelde sınıflarının en başarılı öğrencileri olurlar.
lise sonrasında da kara harp, hava harp, deniz harp okullarına ve gata'ya sokulmaya çalışacak elemanlar cemaatin dersanelerine gidiyor gözükse de asla dershaneye kayıtlı gösterilmezler. cemaatin dershanesinden bir kişi gata'yı kazanırsa emin olun onun ismi kazananlar listesinde yoktur. aynı alana yönlendirilecek kişiler asla gazeteye veya dergilere kendi isimlerile abone olmazlar.
---------------------------------------------
La ilahe illallah derler lakin hemen arkasından muhammed de allahın resuludur anlamına gelen muhammedun resulullah demez bu cemaatin müridleri, neden acaba?
Hz muhammed'in allah'ın resulu olduğuna inanmıyor olabilirler mi , yok canım mutlaka bildikleri bir şey vardır.
okunmadığı bilindiği halde her apartmana en az beş tane bırakılan gazetesiyle, dershanesiyle,polis, asker ve bir çok kamu kuruluşunda kadrolaşma amaçlı yapısıyla, fakir üniversite öğrencilerini barındırdığı yurtlarla ve türkiye' yaşadığı birleşik devlerden şeriat devrimi ithal etmeye çalışan sözde hoca efendisiyle türkiye yerelinde ve akir olan afrika cumhuriyetlerinde emperyalist şekilde yeşermiş bir örgüttür.
rant ve çıkar uğruna birbirlerinin yanında olan insan topluluğu.
Cuma günleri akşam vakti cemaaatin elemanlarından bir kişinin evinde toplanıp sohbet ederler.
(bkz: Sohbet)
bir hedef etrafında birleşen her grup, cemaat, örgüt gibi kritik yerlere mensuplarını yerleştirme maksadını güden bir cemaat. o kadar kişi birlikte çay içmek maksadıyla toplanmıyorlar herhalde. ancak anlaşılması gereken durum şudur bana sorarsanız, eğer toplum üzerinde hakim olan ideoloji halkının bir kısmını "öteki" olarak tanımlıyor ve yaşam alanlarını daraltıyorsa bu tip guruplarla karşılaşmayı da göze almış demektir. bir tanesini kapatırsan diğeri açılır. yıllarca türk bürokrasisi kemalizmin gölgesi altında serpilmedi mi? inönü döneminde yapılanları hala anlatır eskiler. bu tip guruplardan hoşlanılmıyorsa şayet idarede eşitliği göz önünden ayırmamak lazım. yoksa "amanın türkiye'yi ele geçiriyorlar" diye bağırmanın bir manası yok. ya ne yapacaklardı mna koyim, sen adamları namaz kılıyor, türban takıyor diye sürekli sistemin dışına it onlar da kuzu kuzu kabullensinler bunu öyle mi?
10 yıl önce fethullah gülen çevresine " müslümanlar erken vuruş yaparlarsa dünya başlarını ezer. bütün anayasal müesselerdeki güç ve kuvveti ele geçireceğiniz ana kadar her adım erken sayılır. o yüzden ezilmeden çoğalmanız gerekiyor" diyordu.
çoğaldılar, mayozla, mitozla, eşeyli üreme ile ve polis örgütünde, milli eğitimde, yargıda ve sağlıkta örgütlendiler. medyada güçlendiler, çoğu kesimden insanı yanlarına çektiler adeta beyinlerini yıkadılar. içlerine sızamadıkları tek kurum silahlı kuvvetler. gerisinde yaşanmış bir 31 mart ayaklanması olan silahlı kuvvetlere sızmaları mümkün değil ve tek korktukları kurum silahlı kuvvetler. çünkü başlarını ezeceklerini biliyorlar.
abd, ingiltere, almanya, fransa türkiye'nin iran olmaması, müslüman kardeşler kadar radikal dincilerin güçlenmemesi için gülen cemaatinin sırtını sıvazlıyorlar. 30 ekim'de londra'da fethullah gülen bilim adamlarına o engin bilgisi ile islamı yorumlayacak, sonra türkiye'ye geleceği söyleniyor.
hayırlı olsun...
