sanki ağızbirliği yapmışcasına hemen hemen her türk gencinin ağzından, biraz hasetlik biraz da sitemle çıkan küfürlerdir. "vay urspu çocuğu, bindiği arabaya bak. biz kıçımıza don alamıyoz" şeklinde olanı yaygındır. bu cümlede "urspu çocuğu" değişken, geri kalanı sabit olmak kaydıyla çeşitli varyasyonlar da denenebilir.
olay küfür olarak yargılanırsa ayıp bir şeydir tabi çünkü tanımadığınız bilmediğiniz birisine küfrederken ettiğiniz lafların doğruluğu sadece sizin at gözlüğünüzün sınırlarında gördüğünüz gerçeklikle ve genişlikle sınırlıdır.
belki o adam o arabayı almak için kaç tane tüyü bitmedik yetimin hakkını yedi?
belki kaç tane banka hortumladı?
belki kaç tane ihaleye usulsüzlük karıştırdı?
şimdi bunları duyunca sinirlenilebilir de ama bu sayılanlar kolay şeyler değildir öyle her babayiğit yapabilseydi bugün halkın bindiği araba şahin reno değil mclaren ferrari olurdu. onun için düşünmek lazım bu adam bu arabayı nasıl aldı nasıl bu kadar para kazandı diye. ve kabahati başkalarında değil kendinde aramak lazım neden bugün bu hallere düşüldüğünü sorgulayıp kendi mantık çerçevesinde bir sonuca varmalıdır.
öyle her kendine ters gelen durumda küfredip geçilirse bir ilerleme kaydedilemez. bir yerde birilerini eleştirerek ama mantık çerçevesinde, harekete başlamak gereklidir.
yoksa anasının ... diyip geçmek kolaydır. başımıza her gelen kötülükte ya da uğradığımız her haksızlıkta olduğu gibi sus, pus ve sineye çek.adam arkasını döndüğü ve uzaklaştığı zaman da erkekleş* küfret.
elalemin derdi benimi deldi denilesi olaydır.
sonuç olarak herkesin kendi hayatı,kendi hayatının şartları vardır.
çalıp çırpmış ta olabilir,çalışıp alnının teriyle de almış olabilir.
ne olursa olsun,araba onun arabasıdır. kıskanıp küfür etmek te eziklik olduğu gibi günahtır,kıskançlık hoş bir duygu değildir.
çok fazla yasanan durumdur ya aslında adama degıl kadere kufrederız yada okadar guzel arabanın ıcınde morugun teki yerıne kendımızın yakısacagını dusunup lanet ederiz.
gayet de doğal olan durumdur.
bu durum küfürü basan kişinin illa kıskandığı manasına gelmez-gelmemelidir.
dünyada hadi dünya'yı bırak türkiyede bir somun ekmek alamayan-aç gezen insanlar, hiçbir zaman bir oyuncak araba sahibi olamamış çocuklar varken gidip ferrari almak bana şahsen haysiyetsizce bir davranış olarak gelmektedir.
yahu ferrari denen arabanın, pahallı olması dışında ne numarası var? sıfırdan yüz kilometreye 2saniye daha erken çıkan bir araba için 200-300bin dolar daha fazla vermek nasıl bir zevktir?
sonuç olarak;
-kimse alın teri ile kazandığı parayı böyle çarçur etmez. ediyor ise zaten alın teri değildir, birkaç kişinin daha ekmeğini çalmak yolu ile alınmıştır.
vicdanı olan insan dünyanın çeşitli yerlerinden haber ajanslarına düşen o 4-5yaşındaki herşeyden bihaber, açlıkla boğuşan çocukların resimlerini görünce ferrari falan almaz kardeşim.
