29 eylül'de adana'da konser verecek olan adanalı şahsiyet.
bittim ben, mahvoldum edebiyatına girmeyip sahici hüzün yaşatan,ama girdiği zaman da bi güzel dalgasını geçendir. genellikle siyah-beyaz bişeyler anımsatır..
lise edebiyat dersinde şarkı sözleri incelenip, analiz yapmış, yorumlarda bulunulmuş insandır..
çok kişisel olacak ama hakkında bir şeyler yazmak istediğim müzisyendir.
henüz daha insanlar soyadının ne olduğunu bile tam olarak bilmezken ben bu adamı dinlerdim. kendisi o dönemler hiçbir talk-show'a çıkmadığından, hiçbir programa davet edilmediğinden kendisini sadece kaset kapaklarındaki fotoğraflarından, oraya yazdığı birkaç kısa yazıdan, şarkı sözlerinden ve müziğinden tanımaya çalışır ve çok büyük bir hayranlık duyardım.
"sen asla dün olmayan bir yaşanmamış an"
yaşımız tutmadığından sadece elli altmış kişinin gittiği konserlerine de gidemezdim. bir mektup yazmıştım kendisine o dönemler, sayfalarca. şimdi ne kadar komik gözükse de bütün içtenliğimle takdirlerimi sunmuştum ona. sözlerinde kendimi ne kadar bulduğumu...
"dokunduğum en sıcak ağustos akşamısın,
ellerimde sevdanın yanık kokusu... "
sonra öğrendim ki bir eşi varmış, bir kızı varmış. hatta eşinin adı "sevgi"ymiş, "sevgili öyküler" onun için yazılmış. ben de bana bu kadar benzettiğim adamın kasetlerini geri vermeyeceklerini bilsem de verdim arkadaşlarıma ve o günden beri belki de 10 kez gidip geri gelmeyen "köprüden önce son çıkış" albümünü yeniden satın almışımdır.
"içime saklan, hep orda kal,
her solukta duymalıyım seni...
umudumda kal, umrumda ol,
sensiz anlamsızım sevgi!"
gün geldi üstadla tanıştık. müzik grubumuzun CD'sini vermek bahanesiyle kulise girdim ve ismimi söylediğimde beni kendisine attığım mektuplardan ve e-posta'lardan tanıdığını söyledi. Cd'yi aldı. dinledi, bir sonraki görüşmemizde şarkılar hakkında yorum yaptı.
bunları anlatmamın nedeni, onu sadece şarkılarından, albüm kapaklarındaki resimlerinden, şarkı sözlerinden, müziklerinden tanıyan ve seven bir insanın asla yanılmış olmayacağını bilmesini istemem. gerçekten şarkılarında kalbinin her köşesini, en yalın haliyle gösterebilen ender müzisyenlerden...
romantizm hastalarının ve melankolik düşükünlerin pek sevdiği bir şarkıcı. rock mı ne yapıyormuş? dugusallığını felesefeci yönüyle birleştirip ortaya çıkardığı sözleri millete sunan romantik prensmiş(!) ayrıca.
Ölene kadar bıkmadan usanmadan dinlenebilecek tek ses ayrıca bi ara saygın bir gazetede spor yazarlıgı da yapmıştır kendileri ve futbol terimlerinin kendisini çok etkiledigini soyleyerek bu terimlerden bir de şarkı yapacakmış. Ör: ''Kart gerektiren sert hareketler.''
Kendini çevreye karşı kapatmış başarılı bir rock şarkıcısıdır.Düşler sokağı adlı bir şarkısı vardır ki çok içten söyler.Dinlerken kendinizden geçersiniz.Yine de merak ediyoruz neden hiç adını duymuyoruz ? bilinmez
türkiye'deki her iyi sanatçının -ya da şöyle diyelim medyadan uzak her iyi sanatçının- olduğu gibi onun da değeri öldükten sonra (allah gecinden versin) anlaşılacaktır...