"kendimi kendimden çıkarsam sıfır kalmaz" sözünden dolayı çok soğuduğum sanatçı. artık hangi sözünü dinlesem sırf süslü cümleler kurmuş olmak için süslü cümleler kurduğunu düşünmeme engel olamıyorum.
yaşlandıkça daha karizma olan müzisyenlerimizden...şarkı sözleri ve şarkıları inanılmaz derecede harika...bu dünyaya bir Feridun daha gelmez diyorum...
bir parçasını internet indirip cd ye çekip beden eğitimi hocama verdiğim için yine aynı dersten sözlü 100 puan almama sebep olmus şahsiyettir. teşşekkür ediyorum.
sesi ve yorumuyla insanın ruhunu okşayan, şarkı sözleriyle de insanı hüzün denizlerine daldıran adam, kahraman. ayrıca tribün kültürünü bilen iyi bir beşiktaşlı.
Belki güneş bir gün bizim için doğar
Belki korkuları hayallerimiz boğar
O masal günü gelinceye kadar; susuyorum
Susadıkça yüzün düşer aklıma
Korkar oldum düşlemekten
Adını anarım çoğalır sesim
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten
Kimse kimsenin herşeyi olamaz-mış
Di'li geçmişten tek yaramsın sen
Sensiz kimse mi kimsesiz miyim bilmem
Hiç bilmek istemem;
Hatta düşünemem
Gel bak bir elimde gökyüzü var hala
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la
Korkular da benim umutlar da
Beni bırakma
her daim söyledikleri bayıla bayıla dinlenilen, hayran olmanın bir süre sonra kişiden bağmsız gerçekleşmesine sebep olan. duyguları bu kadar güzel ifade edebilen biri olmasıyla gönüllere taht kurmuş sanatçı.
bence onu diğer kendi kulvarındaki az sayıdaki sanatçıdan (bkz..teoman,haluk levent,şebnem ferah...hoş onlarda çok iyidir) ayıran en önemli özelliği aradan geçen onca yıla rağmen hala çok etkili çok güzel şarkılar yabilme becerisidir..
diğerlerinin aksine her albümünde giderek daha güzel şarkılar yapabiliyor...kendine ''nerde o eski feridun düzağaç'' dedirtmeden sürekli insanı komaya sokabilen şarkılar yapma becerisi onu diğerlerinden ayırıyor.. öreneğin aranızda teomanın ilk albümlerinden aldığınız tadı 2009 da çıkardığı albümden alabileniniz var mı ?
O'nu keşfetmemin üzerinden 6 yıl geçmiş olmsına rağmen hala aynı heyecanla hala 'ulan ne yazmış adam bee' dediğim mümtaz şahsiyet...
''az kelime çok duygu''nun adamı
menankoliyi yansıtan şarkılar besteleyen ve bunun yanında çok başarılı aşk şarkılarına da imza atmıştır. bir çok kişi onu şöyle tanımlar "hak ettiği yerde olmayan müzik adamı".
çığlık çığlığa üzerine atlayıp, "merhabaaaa ben sedaaaa" naralarıyla haykıran hayranlarına çok sakin bir şekilde el uzatıp "merhaba ben de feridun" diyen çok mütevazi kişilik..
ayıla,bayıla dinlerim bu adamı..
kızı Tuyanaz'a,babasına ve karısına yazdığı her satır ayrı bir etkiler..
sahneye yalın ayak bile çıkıyor olması ise (bazılarını rahatsız etse de) bana daha bir sevimli gelir.
iki albüm üst üste, hayalkırıklığı yaratmış olsa da mazinin hatırı var. uzun uzun feridun düzağaç albümünden sonra, artık neşeli şarkılar yapacağım telaşına düşmesi mesela, adamın yüzünden hüzün akarken beceremeyeceği açıkca ortadaydı. eski tarznı terketti, yenisini beceremedi olan eski hayranlarına oldu. bütün bunlara rağmen adamlığı hakkında tek kelime kötü söz söyleyemem, hala herhangi bir konser arasında, herhangi bir hayranıyla içkisini paylasır, sigarasına ates ister, geyik çevirir o kadar mütavazidir. tek üzen nokta eski şarkılarının tadını yakalayamcayağını bilmek olsa da, eski şarkılarıyla şimdiye kadar yaşattıkları yeter.
ses rengi diye bir şey varsa, bu adamın rengi gökkuşağı olurdu herhalde. hani; çok renkli ama siyah'la beyaz kadar hüzünlü. şarkıları bir yana, telefonla konuşurken bile insana aynı anda hem huzur hem de üzüntü verebilmesiyle takdire şayandır. uzun uzun feridun düzağaç albümü mutlaka arşivlerde bulundurulmalıdır.