Feridun Düzağaçın yaşadığı ülkede bir insan utanmadan nasıl duygulanır, o kadar depresif ve bir o kadarda müzikal ezgilerle süslenmiş şarkılara sahip ki dinledikçe dinleyesi geliyor insanın, takibine takılıp konser konser gezdirtiyor insanı... adsız duyguların tercümanı, kelime oyunlarının babası.
şahsım adına söylüyorum ki bana "hangi sanatçıları dinlersiniz?" diye bir soru yöneltseler: "sanatçı değil şarkıları dinlerim" derim. hala da öyle. şarkıları güzel olup saçma sapan davranan, kliplerde oralarını buralarını açıp da dikkatleri öyle çekeceğini sanan sanatçının "s" sini bile haketmeyen (ne söz yazabilir ne beste, ses desen eh idare eder) o kadar çok insan var ki ortalıklarda. yalnız nadir insanlar vardır ki bana yukarıda yazdığım soru sorulduğunda bir tek onun adını sarf edebilirim. örnek alınacak bir insan olduğunu düşünüyorum. gayet mütevazıdır kendileri. doğaldır. dinlerken insanın ruhuna dokunabilir. güçlü bir sesi yoktur ama hissederek, içten söylediği için o ses insana çok iyi gelir. kendisini abim gibi görürüm. kendi kendime samimiyimdir onunla. hatta feridun düzağaç demem. feridun abi derim heryerde.
isminin geçtiği platformlara bile saygı duyduğumuz, yaptığı işin hakkını vermesinden dolayı ve bize onlarca benzersiz şarkı armağan ettiği için, en içten sevgi dileklerimizi sunduğumuz sanatçı.
ülkemizde çok basit kullandığımız ''sanatçı'' kelimesinin tam karşılıdığır kısaca fd. yazdığı her sözde, kurduğu her cümlede derin anlamları barındıran, saatin bilmem kaçında platonik aşkı düşünürken sanki onunla olduğunuzu hissettirecek kadar harika müzik yapan insandır. o ki ölüm bile güzelleştirebilir..
bir gün ölürsem
hiç istemeden
beni br ağacın altına ama denizi de görsün bırakın.
sevdiğim kadın baş ucumda saçlarımı okşasın.
uçan kuşlarıma , sahte dostlarıma serbest.
ama ''annem'' nolur ağlamasın.
11 mayıs 2011 tarihinde üniveristemin bahar şenliğinde yağmur altındaki konseriyle inanılmaz dakikalar yaşatmış sanatçı,müzisyen,şahane her ne denilebilirse..bi ara şartların eşit olması adına,korunaklı sahnenin oluk oluk su akan kısmına geçip sırılsıklam olması keyifli ve hoştu..ıslanmanın ve üşümenin hakkını verdiğim gün için değdiğini düşündüren adama teşekkürü borç bilirim...
kırklareli üniversitesi bahar şenliklerindeki konserinde alev alev şarkısından sonra "bir gün ölürsem gazete manşetlerinde alev alev yandı gitti diye okursunuz"deyip yüreğimi dağlamıştır.allh başımızdan eksik etmesin.onun sanatına,şarkılarına daha ihtiyacımız var.
çoğu insanın duygularına, dile getiremediklerine, uktelerine, kırgınlıklarına, kızgınlıklarına vs. vs. her şeye sesiyle, sözleriyle hayat veren, şarkılarında geçen her sözde, her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği, dinlerken ağlatan alev alev adlı şarkıya sahip, aşkın e hali, buralardan gitme, biterken her şey, cumartesi, senin şarkın, f.d, yüzün, nadas gibi onlarca şarkının sahibi, yeri her zaman bambaşka olan mükemmel insan.