alev alev dolanıyor içimi çizme isteği.
aslolan çizmek değil, özlem.
bir yol çiziyorum, giderek daralan, perspektif bildiğimden değil, gözlem.
yollar uzakta daralıyorlar, bunu uzun otobüs yolculuklarından biliyorum.
bir kız çiziyorum yolun başına, eline bir çanta veriyorum, okula gitsin, okusun hasbam.
uzun uzun saçlar çiziyorum, işi ne, taransın yosmam.
sonra resme bakıp basıyorum şarabı bardağın gözüne, bardağın gözünün tam neresi olduğunu çok iyi bilemeyerek.
seviyoruz ya, içmek gerekli.
kız çıkıp gidiyor resim kağıdından.
fırçalarımı kırıyorum, boyalarımı atıyorum gayya kuyularına.
içimdeki çizme isteğini bir ressama ciro edip basıyorum şarabı bardağın gözüne…
bardağın gözü olmaz.
çekmece mi bu?
çekmecenin gözünün de bir şey gördüğü söylenemez.
kendin yarat dertleri, kendin üzül,
delikanlı bir felsefe.
Tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoy, "düşünceye saygı" konusundaki fikirleri ile hayli eleştiri alacağa benziyor. Ferhan Şensoy, kendi çapında yorumlarla dindarları hedef aldı.
Ferhan Şensoy, Aydınlık'taki "Müminler" başlıklı yazısında "Her eblehin zırva düşüncesine saygı göstermek zorunda değiliz, sövgü göstermek hakkımız mahfuz" diye yazdı. Şensoy'un hedefinde namaz kılan mü'min de vardı.
işte Şensoy'un yazısından bir bölüm;
SAYGI GÖSTERMEK DEĞiL SAVAŞMAK GEREK!
*"Herkesin düşüncesine saygı duymak gerekir, diye düşünülüyor. Gayet "Güzin Abla" bir yaklaşım. Saygı duymak, o salak düşünceyi kabullenmek olamaz.
*Bir salaklığa saygı duyulamaz.
*Herkes, çok geniş bir kapsam. Herkesin her bir kesimi çok salak şeyler düşünüyorsa bunlara saygı göstermek gerekmez.
*Kimi civil beyinlerin örümcekli düşüncelerine saygı göstermek değil, onlarla savaşmak gerekir.
*Her eblehin zırva düşüncesine saygı göstermek zorunda değiliz, sövgü göstermek hakkımız mahfuz.
*Her yere mescit yapmak sevgisiyle mücehhes beyin, tiyatrolara da mescit yapılmasını önermiş! Durumun yasallaştığını düşünün!
*Tiyatroya oyun izlemeye gelen izleyici, ne zaman namaz kılacak, lan civil beyin? iki perde arasında mı? Perde arası yerine, namaz arası mı verilecek? Üstelik tiyatro namaz saatlerinde oynanmıyor ki! Kıl beş vakit namazını, sonra gel tiyatroya namazperver izleyici! Di mi lan, civil beyin?
türk tiyatrosunun en önemli duyanlerinden biridir. Bütün zorluklara rağmen tiyatronun ruhunu Beyoğlunun çalınan ruhunda yaşatmaya devam etmektedir. Gerek oyunlarını güzelliği gerek tiyatrosunun doğal ortamı ile istanbulun içinde saklı bir cennet yaratmaktadır.