'' ülker sayesinde euroleague' e katılıyorsunuz '' cümlesinin ancak küçük bir kısmı doğru . bir lisans ile her yıl sonuncu olsanız katılamazsınız. fb her yıl ligi ilklerde bitirmese euroleague' e katılamaz. buna örnek olarak 2000 lerin başında ( 2001 ) euroleague şampiyonu bile olmuş olan bologna' nın artık euroleague' de oynamaması gösterilebilir. yani lisans ile ilgisi yok . eğer kendi liginde başarısız olmaya başlarsan euroleague lisansın iptal olur ve ligi daha önde bitiren takımlar katılır . ülker' in sayesinde katılıyormuşuz. sadece ilk ülker ile birleştiğimiz 2006 - 2007 sezonunda ülker sayesinde katıldık . sonraki sezon ligi gerilerde bitirsek katılamayacaktık, lisans iptal olacaktı. siz de bunu öğrenin. tamam ülker' in oyuncularını da aldık. şimdi de bunu bilmediğimi iddia etmeye çalışırsınız. ilk sezon ülker sayesinde katıldık . sonradan başarısız olsak katılamayacaktık.
acilen bir guard savunmacısına ihtiyacımız var . doğus balbay, göksenin, sinan güler benzeri. tofas ve karsıyaka maclarını düzgün guard savunmacımız olmadıgı ıcın kaybettık . iyi savunma karsısında sinen tofaslı marcus edmond ve karsıyakalı dixon bize 26sar sayı atarak maçları kazandırdılar .
maalesef ömer onan artık iyi bir savunmacı değil . böyle gıderse avrupa maçlarında da sıkıntı yasarız .
ibrahim seten adlı meczupun iftiraları referans alınarak bazı ezikler tarafından karalanan kulüp . kedi - ciğer olayı . yakında fb' nin masa tenisinde de sike yaptıgını iddia edecekler . bu basketbol sikesi iddiasına gslilerin cogu bile inanmadı .
Euroleague top 16'da ilk üç maçını kaybetmiş olmasına rağmen kalan 11 maçın hepsini kazanabilme potansiyeli olan müthiş kadro.Bu takım çeyrek final göremezse çok yazık olur gerçekten.
top 16 e grubundaki 8 takım arasında maç başına en çok sayı atan olmasına rağmen grupta son sırada bulunan takım. en çok sayı yiyeni de biliyorsunuz artık.
yeni düzenin sıkıntılarının sezon sonuna doğru ortaya çıktığı takım. parantez içinde de (#21782932) daha kasım ayında yazmıştım sezon başı o sansasyonel galibiyetlerin mayıs ayına kadar devamının çok zor olduğunu. şimdi laboral kutxa gibi kötü bir takımda bile fark yiyen bir takım ortaya çıktı. fenerbahçe'nin sorunu kadrosundaki oyuncuların kırılganlığı ve takım içi liderinin olmayışı. takımı birleştiren yapıştırıcı diye özetleyebileceğimiz bir oyuncusu yok fenerbahçenin. ömer onan yaşlandı, süreleri azaldı. bu da haliyle saha içi liderin olmayışı anlamına geliyor. çünkü diğer oyuncuların lider karakteri yok. hepsi kendi halinde takılan oyuncular. haliyle herşey obradovic'e kalıyor. o da bir yere kadar. evet efsane bir koç ama elindeki malzemeye uygun bir yapıştırıcısı olmadığından onunda yeteneği bir yere kadar yetiyor.
obradovic'e eleştirmek lazım. zoric gibi çok çok yumuşak bir oyuncuyu alması, sezon ortasındaki iki transferin takım kimyasına uygun oyuncular olmaması, uygun bir oyun kurucu bulamayınca tüm düzeni bire birler üzerine kurması da takımın bu halde olmasına etken diye düşünüyorum. gelecek yıl 1 - 5 numaralarına göre takımın neler yapacağını göreceğiz. ülke ligini pek umursamamak lazım. burada kötü oynasan bile bir şekilde rakipleri geçebiliyorsun hakem veya başka etkenlerle ama avrupa da sizde gördünüz obradovic bile olsan sahadan atıyorlar. sözün özü avrupada asla sezon başı performansıyla takım değerlendirmek çok yanlış. sezon ortası düşüşler eğer doğru planlama ile olmazsa çöküşe neden olabilir.
cemaatin her sezon en az 20 milyon avro yatirdigi, yetmezmis gibi usulsüz bir sekilde arazi alıp ustune Ülker arena yi inşa edip hediye ettiği takimdir.
fenerbahçeli olmama rağmen dünya üzerindeki en nefret ettiğim takım . 2008 - 2009 sezonundan bu yana 6 sezondur itinayla saç baş yoldurtuyor . final four umuduyla başlanan her sezonda top 16' yı bile geçemiyor . 2007 - 2008 sezonunda 1 kez çeyrek final görebildik .
ligde normal sezonu banvit'in ardından 2. bitirerek lig yedincisi uşak sportif'le eşleşen ve rakibini evinde 87-75, deplasmanda 100-62 yenerek play-off'ta yarı finale çıkan takımdır.
