an itibarıyla mehmet baransu denen zevat ın kanaltürk te bok attığı spor kompleksi. o'nun uludağ sözlük'teki müridi seksi kulüp ibneleri de soluğu bu başlıkta almış.
mevzu olan belediye idarecileri ile fenerbahçedeki bazı yöneticiler arasında rüşvet ilişkisinin varlığından bahsediliyor
olayın takibinde olacak bundan sonra herkes
tt arenanın yapımı sırasında ve sonrasında aziz yıldırımın hangi ilegal yollarla bu stadın yapımına,devrine çomaklar sokmaya çalıştığını herkes biliyor, elbet o hesap da kesilecek..
55 trilyon para verilerek tapusu alınmış araziye, ruhsatıda alınarak yapılmış spor salonudur.
cemaat köpeği lağımsu şimdide bu salona sarmış durumdadır.
çıkış noktası salon arazisi için verilen para azdır şeklinde.
ulan deyyus lağımsu;
oraya bir spor kompleksi yapılıyor FB değil 55 trilyon 5 kuruş bile vermek zorunda değil.zira o salonu kendi imkanlarıyla yapıyor.biz kendisi için yapılan stadyuma 5 kuruş para vermeyenleride biliyoruz.ülkeye bir spor salonu kazandırılıyor üstelik bunu da devlete yük olmadan bir spor kulübü sponsoruyla birlikte yapıyor.arazi için de çok önemli bir para ödüyor.
elbette o arazi daha değerli ama siyrunu s.ktuğum cemaat köpekleri;
memleket 1.sınıf 13 800 kişilik bir spor salonu kazanıyor ayrıca 1500 kişilik bir spor salonu daha kazanıyor. herhalde değerinin daha altında bir bedelle verilecek o arazi.ben hem devlete 1.sınıf spor tesisleri yapacam hemde 55 trilyon değilde 100 trilyon para verecem. yok ya!
netice itibariyle oraya bir kompleks yapılıyor 2 salon ve bir avm'den oluşan bir kompleks bu.55 trilyon para veren bir kulüp elbette bu kompleksi yapacak.
avm spor salonuyla entegre bir tesis üstelik.amaç salonun 15 günde bir kullanılan bir tesis olmaktan çıkarılmasıydı ve ayrıca maça gelenlerinde oyalanmalarını sağlamaktı.salonun çevresinde hep konutlar vardır.insanların orada maça girmeden önce vakit geçirebilecekleri bir yer yok.o yüzden böyle bir tesis şarttır.bu amaçlandı belirttiğim üzere 55 trilyon verirsem o araziye istediğimi yaparım.eğer bu devlete bir spor salonu kazandıyorsam buna fazlasıyla hakkımda vardır.
çok devleti düşünenler varsa devlete stad yaptırmak için 300 milyon dolar harcatanlara bakacaklar.
ülker tarafından yapılıp fenerbahçe kullanımına sunulan spor salonu. arazinin ihalesi ilk olarak bursa da bir yerel gazetede ilan olur. fener bu ilk ihalede araziyi 5 milyon liraya alır. lakin birileri çıkar ve ihalenin rekabet unsurunun eksik olduğunu ortaya çıkarır. bunun üzerine kadıköy belediyesi bir çakallık yapar ve yeni ihale düzenlerken fener'in hille ile elde ettiği "hakları" korumak için ihaleyi kazananın fener ile anlaşmasını şart koyar. ikinci ihale yapılır ve 50 milyon tl'ye arazi ülker-fener ortaklığının olur. lakin spor tesisi olarak açıklanan plana avm, otel, rezidans vs. ticari yapılar girer. aynı araziyi ticari yapı için almaya kalksalar en az 300 milyon tl ödeyecek olan çakallar sadece 55 milyon tl'ye araziyi iç eder. fener'in yönetim kurulunda kadir topbaş'ın oğlu selami öztürk'ün yakını neden var zannediyorsunuz. yok namuslu geçinen iki üç zibidi fenerli var burada nedense bunu görmezden gelmişler.
klasik fenerli işi.şikeyle, rüşvetle, yalanla dolanla, tehditle iş yaparlar. ondan sonra da yavuz hırsız ev sahibini bastırır gibi ortalığı ayağa kaldırırlar.
bursadaki yerel gazetede ilana çık, fenere peşkeş çek. kemal belgin yazsın tekrar ihaleye çık. kemal belgini işten kovdurt. 60 TL farkla 55 trilyonluk ihale kazan. hasiktir ordan.
--spoiler--
aziz yıldırımdan inciler. önce başkanın galatasaray ve türk telekom arena ile ilgili söylemlerine bir bakalım
kendi stadlarının şükrü saraçoğlu başbakan iken sembolik olarak 1 yazı ile bir lira ile kulübe kazandırıldığını hadi diyelim unuttum, bununla da yetinmeyip stadın yapım ruhsatı olmadığı halde inşaatlarına devam etmelerini de geçtim, stadın zemini dere havzası olduğu için kaçak yapı statüsüne girmesini hepten unuttum, bu stadın yanındaki kenan evren lisesinin arazisini istanbulun ücra köşelerinde iki okul yapımına karşılık almalarını da salladım, istanbulun en değerli yerlerinden biri olan ataşehirde hangi şartlarda kulübe tahsil edildiği bilinmeyen 58 yazı ile elli sekiz dönüm arazinin varlığını da unutup
mecidiyeköye yeni stat yapımını bizzat bu ülkenin başbakanının istemediğini unutup ali aami yen arazisine verilen 416 milyon tl miktarını da unutup böyle sokağa çıkamazlar açıklaması yapıyorsun ya, daha da acısı seni böyle konuşturuyorlar ya içim ona yanıyor.
ha sen inşaatta usülsüzlük, fitne fesat arıyorsan kendi yönetim kuruluna bak, çok da bakma ben sana tüyo veriyim başkan yardımcına bak.
ağır konuşurum altından kalkamazlar, had hudud meselesine girmişsin ya galatasaray camiasına haddini bildirmek senin harcın değil. sesimi sana duyurabilecek olsam şu yukarıdaki maddeler ile sana haddini bildirirdim de elimde imkan yok.
bununla da durmuyor aziz başkan : ataşehir projesini seyrantepenin karşılığı gibi görenler var!
hayır, seyrantepe gibi değil! biz orayı satın aldık, ülkerle ortaklaşa. arazi bedeli ihaleye çıktı, 67 şirket girdi ve en uygun fiyatı verdiğimiz için de biz aldık.
karşıdan bakıldığında gerizekalıya mı benziyoruz sn. yıldırım. o arazi size 30 yıl kullanım için tahsis edildi ve kullanım hakkı sizdeyken ihaleye çıktı. hangi salak 30 yıl boyunca kullanamayacağı bir arazinin ihalesine girip o arsayı satın alır?
şimdi olayı detayları ile anlatayım sözlük.
kadıköy belediyesinin, yıllık 305 bin tl kira bedeliyle, 30 yıllığına fenerbahçeye verdiği arazi için meclisten satış kararı çıkarıldı. ihaleye, 57 dönümlük arazinin kullanım hakkını elinde bulunduran fenerbahçeden başka firmanın girmesi beklenmiyor. böylece kulübe kıyağın kıyağı yapılmış olacak. kadıköy belediyesi, iki yıl önce bursada yerel bir gazeteye verdiği ilanla ataşehirdeki 57 dönümlük araziyi ihaleye açtı. fenerbahçe spor kulübü, bu ihaleyi alarak arazinin 30 yıllık kullanım hakkını elde eldi. olay, 25 aralık 2007 tarihli sabah gazetesinde fenerbahçeye 100. yıl kıyağı başlığıyla duyurulunca tartışmalar başladı. ancak, fenerbahçe kulübü, araziye alpella şehri adı altında 10 bin kişilik spor kompleksi ve alışveriş merkezi yapmak için inşaat çalışmalarına başladı
dikkat edilmesi gereken nokta, zaten 30 yıllığına tahsis edilmiş bir arazinin satışa çıkması ve daha büyük rezillik istanbulda satılacak bir arazinin hem de bu kadar değerli bir arazinin ihale ilanının bursada yerel bir gazetede çıkmasıdır.
devam ediyorum, bu süreçte, arazi toki planlarının içine konuldu ve satılması yönünde ilk adım atıldı. kadıköy belediye meclisi de, önceki gün oy çokluğuyla satış kararını onayladı. toplam 45 üyeden 41'i satışa evet dedi. ak partili 6 meclis üyesinden 4'ü, grup kararı alarak satışa itiraz etmek için harekete geçti. satışı kabul eden ak partili üyeler ali aytemiz ve hakkı kalkavanın ise fenerbahçe kongre üyesi oldukları ortaya çıktı. ak parti grup başkan vekili ve hukuk komisyonu üyesi avukat fatih kaya ise, arazinin satışa çıkarılmasına niçin karşı çıktığını mecliste şöyle anlattı: taşınmazın 2007 yılında verilmiş bir intifa (kullanım) hakkı var. süresi de 30 yıl. daha ikinci senesinde, aynı arazinin satışının istenmesi doğru değildir. bu tür satışlar, belediyeye değil, kullanım hakkını elinde bulunduran kuruma katkı sağlayan sonuçlar doğuracaktır.
danışıklı dövüş diye bir atasözü var o geldi aklıma, onay verenlerin arasından fenerbahçe kulübüne üye olanların çıkmasıyla. devam ediyoruz, ak partili kaya, arazinin kullanım hakkının 2037 yılına kadar fenerbahçenin elinde olması, ihale rakamının gerçek bedellere ulaşmasını engelleyecektir. 28 yıl arsada tasarrufta bulunamama düşüncesi, fenerbahçe haricindeki firmaların araziye ilgi göstermemesine sebep olacaktır. bu da ihale bedelini düşürecektir. belediye zarar edecektir. kulüp ihale sürecinde tok alıcı rolü oynayacaktır diye konuştu.
bu da fenerbahçe stat arazisinin fenerbahçeye nasıl verildiğinin hikayesidir:
önce ihtar geldi, ardından baskı ve tehditler. aydınoğlu reşit bey direndi. baktılar zorla olmayacak, para teklif ettiler. i-ıh! buna da yanaşmadı. saraçoğlu gelişmeleri ankaradan takip ediyordu. ittihatsporu kapatacak bir katakulli olmadan bu iş halledilemeyecekti. bunun için meclisten tek maddelik bir yasa çıkartılmasına ön ayak oldu. yasaya göre, spor tesisleri ve semt sahalarının nasıl kullanılacağı belirlenmişti. yasa ile birlikte, aynı semtte faaliyet gösteren takımlardan, üye sayısı fazla olan takıma imtiyaz sağlanıyordu. böylece, ittihatsporun üye sayısı düşük olduğundan arazinin kullanım hakkı fenerbahçeye devredildi. ancak arazi halen milli emlâk malıydı. saraçoğlu, bu durum karşısında yine devreye girerek sorunu çözdü; bakanlık yetkilerini kullanarak araziyi 1 lira karşılığında fenerbahçeye sattırdı.
fenerli utanmazların spor salonu yapacağım diye alıp ülkerle beraber ticarethaneye çevirip 1 milyar dolarlık rant çarpmayı planladığı projedeki spor salonu. 55 milyon tl vermişler diye spor tesisi yapacağız diye aldıkları araziye avm rezidans ve otel dikiyorlar. utanma arlanma var mı? yok.
kolonları tek tek kedisporlulara giren spor yapısı. o kadar sert girmiş ki acılarından bağırıyorlar. hayır cemaatin altına yattınız stad yaptırdınız. fenerbahçe kendi parasıyla yaptırdı zorunuza mı gitti? seksiler sizi.
şükrü saraçoğlu stadı nasıl peşkeş ise ülker arena'da aynı şekilde peşkeştir.
hani "ali sami yen sizin miydi sanki yeaaa" derler ya bazı muhteremler; o arazinin bizzat galatasaraylılar tarafından alındığını, galatasaray lisesi'nde öğrencilerden para toplandığını falan bilmezler...
bu ülker arena'nın daha önce peşkeş olduğunu belirtmiştim, baransu şimdi gündeme getirmiş, yani yeni bir haber değil ki, bu arazinin ihalesinin bile bursa'da yerel bir gazeteye ilan verilerek yapıldığı, ruhsatının iptal edilmesi gerektiği, belediyenin operasyonları zaten ortaya dökülmüş.
fenerbahçe kulübü'nün bu tür aksiyonlarını bilmeyen yok... yani adamlar bu tip alengirli işlerde gerçekten çok iyiler. en son topuk yaylası olayı vardı, orası için türkiye futbol federasyonu'ndan aldığı usulüne bir şekilde uydurulan (!) paracıkları 5'er 3'er milyon liraları tapelerde tek tek okuduk.
sahi türkiye futbol federasyonu hâlâ neden incelemeye alınmadı büyük soru işareti... zira tapelerde sayın mahmut özgener ile fenerbahçe yönetiminin yaptığı maddi konuşmalar, aziz efendinin baskıları, talepleri ortada.
neyse... hangi pisliği yazayım ki lan? yazdıkça yazasım geliyor ehuehe
velhasıl; yedikleri bok çok umurumda değil ama benim meselem ali sami yen'e "peşkeş" diyenlere... sen kulüp olarak devlete bugüne kadar ne kazandırdın? bakın bu ciddi bir soru. sen fenerbahçe kulübü olarak devlete ne kazandırdın maddi manevi? ama galatasaray kazandırdı... hem maddi hem manevi...
hani sizin o beğenmediğiniz uefa kupası ve avrupa süper kupasıyla... (ki o dönemlerde konuşulanlardan hatırlarım, ülkenin tanıtımına yaptığı etki milyon dolarlar harcansa bile bu kadar büyük denli olamazdı) ali sami yen arazisini devlete verip milyon değil, milyar lira kazandırdığını biliyor musunuz?
not : bir yiğidin bu entry'e cevap vermesini beklerim.
edit : lan bi dakka aklıma geldi, o başbakana teşekkür ilanı yamulmuyorsam tam da şike döneminde fb taraftarının cemaat, hükümet, cia, yahudi lobisi ve mossad'a saldırdığı dönemde olmuştu ehuehe. lan neyse tamam ben bir şey demiyorum lan ehuehe.
ülker'in yapıp fener'e kullandırdığı salon. asıl komiği adamlar sana salon yapmış biri bir yerde eleştiriyor neden sadece ülker ürünleri var. adam sana salon yapmış lan.
galatasaraya devlet eliyle stat yapıldığını sürekli bağırarak gündeme getirenler devlet bakanı cemil çiçek tarafından açıklanan resmi rakamlardan sonra (yapılan açıklamaya göre devlet 250 milyon tl kazanmış olduğu belgelenmiş oldu.) sus pus oldular.
fenerbahçe kulübünün sürekli olarak seyrantepeyi gündeme getirerek devletin çeşitli kurumlarından neler talep edip neler elde etiğini ve bunların da olumsuz haber olarak basında yer almamasının, bürokratik engellere takılmamasının, mimarlar odasınca dava açılmamasının ne kadar şaşırtıcı ve tesadüf eseri olduğunu aşağıda tek tek madde halinde görelim.
1- f.bahçe kulübü öncelikle mülkiyeti hazineye ait olan saraçoğlu stadı yanındaki 25 bin m2 lik hazineye ait arazi hakkında milli eğitim müdürlüğü ile anlaşma yapmış ve planlarda okul alanında bulunan bu arazinin ticaret alanı olarak planının değiştirilmesini gerçekleştirmiş( bu plan değişikliği imar yasasına aykırıdır.mimarlar odası bu plana dava açmamıştır.) bu bölgenin çok ama çok uzağında 3 adet okul inşaatı yapma sözü vermiştir ve yapılacak ticaret alanının yıllık gelirinden cüzi bir pay milli eğitime verilmesi anlaşması yapılmıştır.oysa bu bölgedeki 25 bin m2 lik bir arazinin değeri değil 3 okul 15 okul yaptırılsa dahi bu arazinin maddi değerine ulaşamaz. burada önce uzun yıllar kirala sonra ihale ile yok pahasına tapusunu al mantığı ile yola çıkıldığı aşikardır. devlet aleni şekilde zarara uğratılmıştır. ancak konuyu ne basın yazmış, ne de müfettişler araştırmıştır. mimarlar odası da şehrin göbeğindeki bu peşkeşe ses çıkarmamıştır. spor kulübü olan fenerbahçe devlet malı üzerinden holdingleşme yolunda ilk faaliyetini başarı ile gerçekleştirmiştir.
2- ataşehirde mülkiyeti kadıköy belediyesine ait olan 60 bin m2 lik arazi; toki tarafından kamuya ayrılması için kadıköy belediyesine bedelsiz hibe edilen bu arazi kadıköy belediyesi tarafından kimsenin ruhu duymayacak (sadece f.bahçe kulübü haberdar olacak şekilde) şekilde bursa'daki yerel bir gazeteye ilan verilerek ihale ilanı yapılmış ve (maddi açıdan kötü durumdayım diyen kadıköy belediye başkanı selami öztürk i̇stanbulun göbeğindeki 60 bin m2 lik bir araziyi bursadaki yerel bir gazeteye ilan veriyor.) sadece fenerbahçe kulübünün ihaleye girmesi sağlanmıştır. doğal olarak fenerbahçe spor kulübü bu araziyi (imarı spor alanı iken) yıllık 30 yıllığına ,çok cüzi bir miktara kiralanıyor. daha sonra fenerbahçe spor kulübü buranın imarını artırarak ve otel, ticaret ,alışveriş merkezi olacak şekilde plan değişikliği yapılmasını sağlıyor. burada inşaata başlıyor. i̇haleden 2 yıl sonra da arsanın satışı için ihaleye çıkılıyor. tabi selami öztürkün belediyesinin paraya ihtiyacı var ya! 30 yıl üst kullanım hakkı başkasında olan arazinin ihalesine kim girer sizce. tabi ki sadece üst kullanım hakkı elinde bulunan fb kulübü. i̇haleyi metrekaresi 1000 liradan alır. halbuki hemen yanındaki arazi metrekaresi 4000 liradan satılmıştır toki tarafından. devletin ne kadar zarara uğratıldığının açık bir belgesidir bu olay. mimarlar odasından,bürokratlardan ve siyasilerden yine ses yoktur bu olaylar karşısında. ülker burada şu anda inşaatı yapıyor ve bitirmek üzere. spor kulübü olan fenerbahçe ise holdingleşme yolunda devletin bir imkanını daha kullanarak çok önemli adım atmıştır. en önemlisi bununla yetinmeyen fenerbahçe yönetimi arazinin inşaat emsalini 2.07 ye çıkarmak için çalışmaları yürütmektedir. bunun anlamı inşaat alanının mevcuda gör e 3 kat daha artması ve arazi değirinin 1 milyar dolara ulaşmasıdır. bunun izahı var mıdır?
3- yine ataşehir'de bulunan hazineye ait başka bir 50 bin metrekarelik arazi. fenerbahçe kulübünün kiraladığı bu arazi tamamen yeşil alan. kulüp yeşil alanın özel üniversite alanına alınması için belediyeye imar değişikliği talebinde bulunur. önce mahalle muhtarı hayır burayı imara açamazsınız diyerek karşı gelir. ancak aradan geçen süreç içinde nedense muhtar efendinin fikri değişir. bizarcık bir alan yeşil verirseniz sıkıntı yok der ve plan değişikliği gerçekleşir. burada özel üniversite yapılacak ve bir öğrenci yıllık en az 15.000 tl vererek fenerbahçe holding aş ye maddi katkıda bulunacak.
4- düzce topuk yaylasında ormanın içinde tahsis edilen 150 dönümlük arazi. tesislerin yapımı için de spor totodan 8 milyon dolar destek alnır. arazi bedava ,tesis devletten.peki bunlar neyin karşılığında ? cevap yok.
5- ankara incek gölbaşında tahsis edilen 32 dönümlük arazi.neyin karşılığında. cevap yok.
6-son olarak istanbulun en pahalı mahallesi olan floryada karşılıksız 49 yıllığına kiralanan 4,5 dönüm arazi. bu araziyi kim nasıl hangi hakla veriyor. hazine burayı gençlik ve spor müdürlüğüne tahsis ediyor. gençlik ve spor il müdürlüğü de bedelsiz 49 yıllığına fb ye veriyor. çok gizli ve sessiz çalışmalar ile.
say say bitmiyor.
tüm bunlar gerçekleşirken kimsenin ruhu duymuyor ama seyrantepe de hiçbir zaman gündemden düşmüyor. sözde spor kulübü olan fenerbahçe de holdingleşme yolunda hızla devam ediyor, hem de limitsiz peşkeşler , gizlenen gerçeklerle. türkiye cumhuriyeti tarihinde hiç bir spor kulübü devlet tarafından bu kadar destek görmedi .yukarıda sayılan konuların ne eşitlikle , ne adaletle , ne de yasalarla izah edilir yanı yok. 2-3 milyar dolar değerindeki bu araziler bedelsiz olarak fb'ye verilerek tüyü bitmemiş yetimin hakkı yeniyor..
Türkiye'nin iyi basketbol hakemlerinden olan tanıdığımın söylemine göre staples center ile birebir olan yapıdır.Tek farkı kapasitesidir.Soyunma odalarında havuz olduğu söylenir.