edit: mesajı almışsın, cinconum çilibomum , siz önce o gecekondu dediğiniz, cennet dediğiniz stadda 10 seneden beri kaç puan aldığınıza balacaksınız, sonra arşivlerde kalmış avrupa başarılarınızı örnek gösterip, harabe stadınızı öveceksiniz. o cincon beyinden fazlasını beklemek olmaz gerçi.
birinin stadı tüm avrupa'da cehennem* olarak tanınır, diğerine gelen giden koyduğu için kadıköyde dere üstüne kurulan kaçak stad olarak bilinir. biri vizyon edindiği değeri gerçekleştirince diğerinin başkanı yalandan istifa eder, kendine taraftar diyen bir avuç zerzevata para yedirip evinin önünde yürüyüş yaptırır, ağlayarak geri döner.
birinin taraftarı, tarihinin en başarılı dönemini yaşatmış başkanı* kuyruğuna teneke bağlayıp gönderir. diğerinin taraftarı kaçan şampiyonluktan sonra bile, istifa kararı alan büyük başkanı için sokaklara dökülür.
bir de taraftar farkı vardır.zira birinin taraftarı, kendi takımın 10 senedir puan yüzü görmediği stadı, anadolu takımlarının cennet i olan* ali sami yen akvaryumu ile karıştırır. diğerinin taraftarı hangisinin gerçek, hangisinin sözde cehennem olduğunu derbi lerden bilir.
fenerbahçe 100 yılında var olduğu bütün spor dallarında şampiyon olmuştur. ve türkiyeyede 1.likler kazandırmış bir klüp. galatasaray ise bunları görmezden gelip f1 arabası olduğu için sizi buraya bekleriz diyen klüptür. anlaşıldığı üzere galatasaray her zaman fener için daha iyisini istiyor. fener ise azla yetinmeyi öğrenmiş galatasaraydan medet ummuyor.
birinin taraftarı, takımı yenilince takım kaptanı dahil tüm futbolcuları tartaklamaya yetkilidir.
(bkz: are you player) takım kaptanını jip içinde yumruklar.
birinin stadının otoparkında ne idüğü belirsiz insanlar rakip takımın futbolcularına saldırır. daha sonra saldırına kişinin takımın başkanıyla fotoları yayınlanır.
ha bide birinin stadında 3-0 dan sonra elektrikler kesilir.
bir başkan düşünün! takım onun zamanında başarıdan başarıya koşmuş, avrupa kupası bile almış. ancak yine aynı başkanı düşünün! oyuncuları her türlü fedakarlık yapmasına rağmen, kendisi kazanılan başarılardan sonra bile oyuncularla dalga geçmiş ve bunun sonucu olarak bir dahaki seçimde "gönderilmiştir!"
sonra başka bir başkan düşünün! 10 yıldır bu takımın büyük patronu olmasına rağmen, tek başarısının "sadece ve sadece" tek maçlık performanslar olduğu, 6 tane rakip takım şampiyonluğu gördüğü ve hiç türkiye kupası alamamış bir takımın başkanı! her rakip takım galibiyetinde gündem değiştiren, kendi takım taraftarları içinde adeta ilah olarak görülen, ama dışardan sadece ne idüğü belirsiz bir insan olan başkan! her rakip takım şampiyonluğunda istifa edicem diyen, ardından kendi kulübünün taraftar grubunu kendi lehinde yürüyüş yapması için organize eden** ve ancak kendi hazırladığı oyun sayesinde gündemi değiştirip güvenoyu aldığını zannedip aslında sadece kendini kandıran bir başkan!
sonra bir taraftar düşünün! birisi başarı getirmesine rağmen, kendi takım oyuncularıyla dalga geçtiği için o başkanı dışlayan!
sonra bir diğer taraftar düşünün! kulübü babasının malı gibi kullanan, ne kadar kendisini başarılı da gösterse ne kadar dünya starı da getirse, bu dünya starlarını elde tutamayıp kaçmalarına sebep olan, ve bugüne kadar avrupada dişe dokunur bir başarı kazanamamış, bunun sonuncunda da son başkanlık seçiminde "hedefini" -altını çizerek söylüyorum- "türkiye'de arka arkaya 3 sene şampiyonluk" olarak belirlemiş, ancak sorulduğunda ise "avrupada başarı sözü vermedi başkanımız" diyen bir ikinci başkana ve korkak bir başkana sahip olan bir takımın taraftarı!
dipnot: şimdi fenerli arkadaşlar bunun altına yazar da başlar özhan canaydın'dan! valla "genç"ler! siz önce kendi içinizdeki sorunları halledin, başkanınızın yaptıklarını görün ondan sonra bizim başkanlarımız hakkında yorum yapın! hadi bana eyvallah*
birinin taraftarı konya'da maç kaybedince uçakta futbolcusunu(necati ateş) yumruklar, hacettepe'ye yenilince o çok övündükleri uefa kupası'nın mimarlarından hasan şaş'a notebook fırlatır, tromsö'ye elenince asbaşkanını(ergun gürsoy) kulüp binasının önünde linç etmeye kalkar. sonra da kalkıp yüzsüz yüzsüz "siz futbolcu dövmüştünüz, ehehe" der.
-)fb-bjk maçında gs li taraftar bjk yi tutar.
-)fb-gs maçında bjk li gs yi tutar.
-)gs-bjk maçında fb li kanal değiştirir, sallamaz. aradaki fark budur.
birinin tarihi başarılarla kupalarla doluyken diğerininkinde belgeli şike skandalları mevcuttur. bir de çıkıp kara leke olmadığı için şükreden taraftara sahiptir ki, onu da bilen biliyor zaten. "adam gibi adam tayyip erdoğan" yazılı pankart açan zerzevattan bahsediyoruz canım...
fenerbahçeli olan ben şimdi sizin mantığınıza göre fenerbahçe'yi övmeli galatasaray'ı yermeliyim değil mi? yanılıyorsunuz dostlarım. bu iki takımın birbirinden hiç farkı yoktur. (bkz: aynı bokun laciverti) ama illa ki bir fark arıyorsanız, renkleri ve kuruluş yıllarıdır. kuruluş amacıymış şuymuş buymuş hepsi hikaye. senin ülkenin de kuruluş amaçları vardı, hangisi devam ediyor şimdi? herşey değişiyor. alınan kupalar, edinilen başarılar bir başka kulüp için de olabilirdi. bu durumda iki kulüp de küçük mü olacaktı?