laf anlatmak da zorlanan taraftar. şikenin savunması mı olur?
Maddeler halinde yazıyorum.
1- Şike kötüdür. Babamızın oğlu da yapsa kötü olduğunu değiştirmez
2- Şikenin cezası küme düşürülmedir.
3- Bizim iddiamız şikenin kulübümüzle alakası olmadığı yönündedir.
4- Benim kişisel iddiam bu işin Aziz Yıldırım ın ticari ve siyasi faaliyetleri sebebiyle olduğudur.
5- Savunmamızın hiç bir yerinde siz de yaptınız biz de yapabiliriz yoktur.
6- Bizim söylemimiz arkadaş siz de sütten çıkmış akkaşık değilsinizdir. Namus bekçiliği yapan orospu gibisiniz de denebilir.
7- Şikeden önce neyimize gıcık oluyordunuz?
8- Biz niye size gıcık olmuyoruz, dengimiz mi görmüyoruz? Yoksa gıcıklığın sebebi kendimizi sizlerden üstün görmemiz mi?
9- Eğer öyleyse görmememiz için geçerli sebepleriniz nelerdir? Kupanız var onu biliyoruz. Başka?
içlerinde maç ortasında sahaya inip maçı yarıda bıraktırmanın, gazetecilere saldırmanın, kulübe seyircisiz oynama cezası aldırmanın "medeni protesto" olduğunu zanneden insanları da barındıran topluluk.
şimdi bu adamların üst düzey yöneticileri şike yapmış, ''şikenin takımla alakası yok'' diyorlar. aziz yıldırım'a mobilya takımı getirsin diye vermişler sivasspor'a paraları mesela? eyvallah diyoruz.
bugün ekşi sözlük'te konuyla tamamen alakasız olarak ''galatasaray'ın arması çalıntıymış!!!'' diyorlar. eyvallah diyoruz, göt 3.5, saçmalarlar.
şimdi de ''benfica anadolu takımları gibi yatmadı trabzon'a ehehehe'' diyorlar.
olum bak gülüm, bebeğim, malcığım sizin yöneticilerinizin yarısı ''maç satın almak'' suçundan hapiste. bu haldeyken hangi kafayla ''ehehe anadolu ehehe yatmak ehehe trabzon'' diyebiliyorsunuz? beşiktaş bile gösteriş veya değil ''aklanın da gelin'' demiş takımına, savunmamış suç işleyenleri. siz neyin peşindesiniz?
hayır yani özel bir ilaç varsa bu kafaya ulaşmak için, söyleyin biz de kullanalım. siz uçmuş, biz normal, anlaşamıyoruz böyle.
silahlı örgüt kurmaktan ve kendilerini tarih önünde rezil etmekten geri durmayan biricik başkanları için canlarını verirler. sen bize bu lekeyi nasıl sürdün diye hesap soramazlar ama bunu yaparken aslında fenerbahçeye gelmeyecek lekeyi bizzat alıp fenerin üstüne sürerler eee onlar da allahın yarattığı bi canlı ne yaparsın..
şakirtlerden farkı yoktur. nasıl ki bir şakirt körü körüne hoca efendisine ve cemaatine bağlıysa, hiç bir laftan sözden anlamıyorsa fenerbahçe taraftarıda aynı bokun lacivertidir işte. hep haksızdır, hep suçludur ama yine de at gözlükleriyle gerçekleri görmekten uzaktır...
galatasaray'ın şikeyle adının anılmasından sonra çok sevinen taraftarlar. ama bilmezler ki şu an kendilerine bir keçi boynuzu verildi. o odunu çiğneyip minicik tat alırlarken kendi takımları küme düşecek ve ne olduğunun farkında bile olmayacaklar.
bir galatasaraylı olarak bu durum beni zerre rahatsız etmiyor zira shaktar maçında sahaya giren reziller ezeli rakiplerinin ismi formaliteden de olsa bu bokun içinde olmasa liglerin amına korlardı.
dün takımına, başkanına bir kez daha sahip çıkmış taraftardır. bir kez daha gurur duydum. 3 temmuz tarihinden bu yana ne medyanın oyununa gelmiş, ne de başbakanın tehdidinden korkmuştur. dün ergenekon davasında yargıya, devlete saydıranların bugün yaptığı "türk yargısına güveniyoruz." dönüşünü yapmazlar. ergenekon davasından dolayı devleti eleştirenler, söz konusu fenerbahçe olduğunda yapılan onca hukuksuzluğu hukuk saymıştır. çünkü fenerbahçe nefretleri ağır basmaktadır.
biz fenerbahçe taraftarı olarak sadece "adalet" istiyoruz. onun için bunca eylemimiz. bugün başkanı sevmeyen onca insan sırf yapılan bu adaletsizliklere tepki göstermek için bu eylemlere katılmaktadır. biz deniz'i, erdal'ı, menderes'i asan, senelerce milleti hapiste çürütüp "pardon yanlışlık olmuş" diyen, tecavüzcüyü serbest bırakan, kadına şiddet uygulayanı serbest bırakan, 4 senedir hala bir iddianame hazırlayamayan türk yargısına da, türk devletine de güvenmiyoruz.
zor ama biz sadece "adalet" istiyoruz. hepimiz için..
dün gece samanyolu tv'de somali için yardım toplanıyordu.
galatasaray taraftar grubu olan ultraslan temsilcisi oğuz altay'da katıldı ve 3.500 lira bağışlandığını söyledi. bir süre sonra fenerbahçe tribün lideri sefa bağlandı ve şunları dedi lütfen dikkat;
"ultraslan programa bağlandı, biz üç saattir bağlanmaya çalışıyoruz v.s. v.s. v.s."
neden böylesiniz? neden sidik yarıştırmaya çalışıyorsunuz? neden böyle bir yarış içine koymaya çalışıyorsunuz kendinizi? bakın, bunu yapan tribün lideriniz. ve siz hâlâ "biz neden sevilmiyoruz?" sorusunu soruyorsunuz. o soruyu bir gün olsun kendinize sormadınız.
işte, siz bu yüzden sevilmiyorsunuz. tamamınız olmasa bile %90'ınız da bir problem olduğu kesin.
bir canlı bağlantı muhabbetine üzerine çemkirilen taraftarlar.
ulan o kooddum kanalı adam olsaydı da her iki camianın liderini de aynı anda bağlasaydı ne olacaktı ki? sorun mu olurdu?
hayır tabi ki. bu haliyle de sorun değil.
ama şunu iyi oku bak:
sefa dediğin adam kadıköy'de kale arkası tribünleri henüz koltuklanmamış haliyle ve seyirciye ilk açıldığı zaman o tribünlere giden insanlardan 50 kuruş tuvalet parası topluyordu?
yani bizzat kendisi değil, ekibi yapıyordu bu işi. muhtemelen 10-15 adamdır her iki kale arkası için.
ve yeni açıldığında koltuksuz hınca hınç dolu olurdu oralar. en az 25-28 bin seyirci toplamda, sen şimdi hesap yap?
25.000 x 0,5 tl = 12.500 tl
bu bir kere wc için, soğuk havalarda en az 3 kere gidersin o tuvalete. eder sana 37.500 tl toplamda ve 1 maç için. kışın sezonda 5-6 maç olmuşsa parayı hesap et!
bunları niçin anlattım; ben de çok çok iyi bir fenerbahçeliyim ömrüm geçti orada, halen daha da gidiyorum. hem de 30 yıl oldu. sefa'yı pipisine takan yok, o hala ben liderim diyor.
ama şu var; ben de böyle paraları gömsem, bendeki bu fener aşkıyla ölmeye giderdim ulan her yere!
o kanalı basardım, galaksiye yollardım!*
not:taraftarlık anlamında bir galatasaraylı bunları söylediği zaman hem gülüyorum hem de hayatın gerçekten ironik olduğunu zannediyorum.