3 ay önce quaresma'yı yere göğe sığdıramazken şimdi yerin dibine sokan taraftar grubudur. Bunlar arda deyincede "o futbolcu mu" derler ama anketlerde en çok istedikleri futbolcu listesinde arda birinci olur. Böyle bir taraftar gurubudur bu arkadaşlar.
futbol takımına hafiften uyuz olan taraftardır bu sene. ben şahsen öyleyim.
o kadar heyecanlandır, inandır kaybet! oldu mu şimdi!
birazcık sarı meleklerimizden hüner kapınız efendim.
türkiye'nin iki büyük takımından birinin taraftarıdır. diğer kulüp taraftarlarına her türlü laf sokma girişimlerinden sonra fenerbahçe'ye laf söylendiğinde söylenen lafın gelişine göre ya "bunun fenerbahçe ile ne alakası var, galatasarayın çirkef futbolcularından bahsediyoduk" ya da "siz kendi işinize baksanıza, siz mi yendiniz sanki bizi" şeklinde çemkirmelerinden tanıyabilirsiniz. bu açıdan biraz ayarsızdırlar. arkdaşlar bu işler böyledir yeri gelir biz sizi kızdırırız yeri gelir siz bizi. beni kızdırıp kızdırıp sonra salya sümük içinde ama bu sizi hiç alakadar etmez diye ağlayacaksan baştan hiç konuşma da adam sansınlar.
not: yazdıklarımı tekrar okuyunca çok fanatikmişim gibi yazdığımı farkettim. fanatik değilimdir hem de hiç. ancak fenerlilerin her defasında "verin misketlerimi ben artık oynamıcam" şeklinde mızmızlanmaları can sıkıcı olmaya başladı.
2 hafta arayla 2 defa rezil olma şerefine nail olmuş taraftarlardır. hem de öyle böyle değil. kameralar önünde. 17 kere şampiyon olmasına rağmen 19 kez sevinmesi olayına ise hiç girmeyelim.
en azından yanlış bir anons yüzünden içlerinden bazıları kendilerini şampiyon sanıp 2 dakikalığına sevinmişlerdir stadta. ama bazıları fenerbahçeden her türlü tokmağı yiyip, sezonu neredeyse bütün branşlarda fenerbahçe'nin altında bitirmelerine rağmen hala kendilerini şampiyon sanıyor. asıl o kötü be...
sıkı beşiktaşlı bir şahıs olarak tanımlayayım, türkiye' nin açık ara en iyi taraftarı. şimdi bazen, onlar taraftar değil müşteri falan diye laf ediyoruz ama bakmayın. adamlar kulübe sahip çıkıyorlar. lucescu zamanında fener'in 30-35 puan önünde şampiyon olmuştuk, o sene fener, bizden ve galatasaray'dan toplamda 70 puan civarında fark yemişti. sezon bitti, yaz sıcağında daha bir hafta sonra fenerium' un önü park etmiş arabalarla doluydu. içeride cayır cayır ürün satılıyordu. yaz- kış, tatil-sair gün, fark etmez, fenerliler çıkan her yeni ürünü alıyorlar. kombineyi en çok alanlar onlar, taraftar kartı vs. onlarda. bizim dolmabahçe'de,stadın önünde korsanın bini bir para. adamlar, takımın menfaati için emre belözoğlu'nu bile sindirdiler içlerine, ya da sindirmeye çalışıyorlar. burada çok yanılıyorlar o ayrı mesele fakat konunun ruhunu değiştirmez. geçenlerde bir plajda fenerli bir aile gördüm.ana-baba,çocuklar,terlikten,tişörte,çantadan,şapkaya,havluya fenerium malları ile donanmışlar. evlerindeki kıvır-zıvırı düşünemiyorum bile. sözün özü, kuru lafla taraftarlık olmaz, bunun bedeli var, ödeyeceksin. bunu en iyi beceren taraftardır. hoşumuza gitsin,gitmesin.
