hala futbolcusuna küfür eden hala yaptığı terbiyesizliği görmeyen taraftarları bulundurur içinde. ve hatta pişmanlık duymayan taraftardır. mına koduğumun topunu sürekli ağlarla buluştursa zaten fenerbahçe'de oynamazdı güiza.
kendi kendisini tatmin etmekten bıkmış olan taraftar grubudur. hani bunun başka bir anlatım şekli de var ama aldığım terbiye izin vermiyor.
elin oğlu, cebinde 5 kuruş para yok, uefa aldı mı? super kupa aldı mı? 4 sene üst üste şampiyon oldu mu? sen hala türkiye kupası hasretiyle dört dönüyor musun? bana gelip de kimse fenerbahçe'yi tut ya da destekle demesin ağır konuşurum.
yıllarca üniversite'de otobüs kaldırttım, 6-0'ın biletini torunlarıma sakladım, en dandik lig maçlarında bile boğazlarımı patlattım, karşılığı ne? hiç. şimdi bana çıkıp da biz karşılıksız seviyoruz geyiği yapmayın çünkü bu ya yalan söylediğinize ya da harbiden ezik olduğunuza dalalet olur söyliyim. eziğiz işte ulan ezikbahçeyiz bunu kabul edin. bir halta yaramayan türkiye'nin en büyük fiyaskolarından biriyiz. inşallah eşim galatasaray'lı olur da çocuklar kurtulur!
sen şimdi beni eksilersin ama dostum, bu kadar fanatik bu adamı bu kadar isyan ettirenin hiç mi suçu yok?
daha kaç futbolcusunu dövecek, kaç futbolcusunu türkiye'ye; türkiye'yi de tüm dünyaya rezil edecekler tahmin edemediğim topluluktur. sırada kim var rüştü, kezman, alex ve guizadan sonra?
yaptıklarınızdan ben utanıyorum lan. o yabancılar ülkelerine döndüklerinde anlatmayacaklar mı türkiye'de saldırıya uğradıklarını?
şimdi istediğiniz kadar bağırın 'ezik değiliz biz' diye.
yöneticilerin takım kadrosuna müdahalesini duymuştuk ama taraftarın bu kadar etkili olabildiğini bilmiyorduk. bursa maçında tribünlerin yaptığı oyuncu değişikliği ile 2-1 galip durumdan 2-3 yenilgiye gelinmesi neticesinde yönetim bu taraftarın işine son verecek mi? bu hafta belli olacaktır.
bugün galatasaray gol yedikçe sevinen, galatasaray'a sürekli küfürlü tezahurat yapan taraftardır. taraftalara yakıştıramadığım durumdur. türk takımının yabancı bir takımdan gol yemesinin sevinilecek nasıl bir yanı vardır acaba.
christoph daum adlı, teknik direktör görünümlü olup aslında kitle psikolojisi( massenpsychologie) uzmanı olan ve bundan mütevellit fenerbahçe taraftarının sabrını ölçen şahıs sayesinde eyüp sabrına sahip olduğunu gördüğümüz taraftar kitlesidir.
lakin bugün 12 numara görevini layıkıyla yerine getirmiştir; karşılığında mı? yine, yeniden önümüzdeki sezona dek yetecek kadar tecrübe kazanmıştır*.
buna mukabil bu kitle adına fabio bilica için de laflar hazırlamıştım lakin g*te gelmeyelim*.
sıkı bir star wars fanı olarak şu aşağıdaki gördüğüm pankart ile beni mest etmiş, harika insanlar.
pankartı ilk gördüğüm an suratımdaki koca bir neşe ve gülümseme olmuştu.
dünkü maçta 90 dakika boyunca verdikleri destekle, seremoni esnasında yaptıkları showlarla 12 numara nın hakkını veren büyük taraftardır. özellikle türk telekom üst tribünü görülmeye değerdi.
dünkü maç esnasında stadta atletico madrid in gollerinden sonra yaşadıkları sevinçden dolayı eleştirenlere de
şu hatırlatmayı yapmak da fayda var.
--spoiler--
galatasaraylı taraftarlar kiev 2. golü bulunca sevinç gösterisinde bulundu.
fenerbahçe;nin deplasmanda dinamo kiev takımından yediği 2. gol, ali sami yen stadındaki g. saraylı taraftarları sevindirdi. galatasaray maçının başlamasına kısa süre kala tribünlerde artan sarı-kırmızılı taraftarlar, skorboardda "dinamo kiev: 2 - fenerbahçe: 1" yazısının geçmesinin ardından sevinç gösterilerinde bulundu.
--spoiler--
istediği oyuncusuna istediği muameleyi çekebilecek taraftarlardır. yeri geldiğinde dayak bile atmışlığı vardır. dayak ya da tartaklama meselesinde geri adım atmadıkları ve adamı harcadıkları tek durum oyuncunun samimiyetine olan kanaatleridir.
bu konuyu kendimce hiç tasvip etmesem de böyledir.
vakti zamanında 80 lerin sonlarına doğru idi yanlış değilsem şenol çorlu tarafından dereağzı tesislerinde kürekle bile dayak yemişlikleri vardır aralarında bu taraftarların.
bunu not olarak düştüm herkes bilmez o sebeple, malum uzun yıllar olmuş.
ama en son bu taraftar için her ne olursa olsun o forma ve renkler sevdanın adıdır. kişiler değil. ve hatta aziz yıldırım bile değil, sadece o forma ve ona duyulan sevdasıdır. bu da böyle biline! şimdi herkes kendi takımıyla ilgilenebilir!
edit:imla.
daha önceden sevdiğim ama güizaya yuhalayan, ıslık çalan taraftarı görünce tiksindiğim taraftar topluluğu. kimse kusura bamyasın kardeşim insan futbolcusunu sahada ağlatır mı ya ? hangi taraftar daha önce bir futbolcusuna böyle bir acı çektirmiştir. olabilir atamıyor olabilir. gönderin gitsin. manchester city 8m euro teklif etti. gönderseydin be aziz yıldırım. adama yazık oldu. ilk önce yapın yapın, adamı ağlatın, sıçın içinde. sonra sorrygüziaymış. bu ne sıvama bölümü mü ?