bugün

20 milyon adet (kimine göre 25, kimine göre 30 hatta abartanlar için 70 milyon) taraftar olduklarını iddia edip "hep destek, tam destek" sloganı atıp, "bizi bırakma aziz başkan" yürüyüşüne 1000 (yazıyla bin) kişi katılmış taraftar grubu...
8 aralık 2006 ankaragücü fenerbahçe maçında hakem halis özkahya' nın çileden çıkardığı taraftar. galatasaray taraftarının kadıköy' de çektiği çileyi anlaması umulandır.
sözlükte her gün takımlarının hakkında saçma bir yorum yaparak sivrilmeye çalışan tiplere oldukça anlamsız bir gözle bakan taraftar kitlesi. ne tesadüftür ki hergün bir nöbetçi çıkıyor bu görevi yerine getirmek için.
takımlarının şampiyonluğa oynamadığı, kadro güçsüzlüğü çekilen senelerde bile bir kez yönetimi istifaya çağırmamış, futbolcusuna küfür etmemiş, desteğini hiçbir şekilde esirgememiş taraftardır ... fenerbahçe taraftarlığı iyi gün dostluğu değil, iyi günde de kötü günde de takımını, her şeyiyle, sonsuz sevebilmektir. (bkz: fenerbahçe ve diğerleri)
diğer takım taraftarları gibi gol gol gol diye bağırmaktansa ya da çekirdek yemektense her pozisyonu takip ederek, o anki pozisyona tepki verebilmeyi bilen ve bunu türkiye'de yapan tek taraftardır. maçı izlemesini bilir. sırtını dönmez sahaya. ayrıca stadında premier lig taraftarı havasını yakalayan tek taraftardır.
kafasını yaratıcılık gibi işlere takmayan, en azından hayatı boyunca öyle ufak işlerle avunmayan, sadece takımını destekleyen taraftardır. seyircisiz maçlarda bile dışarıdan 10 bin kişi takımını destekler.
yenildiği zaman rakibini alkışlamayı bilen bir kitledir. bu medeniyettir. ha beşiktaş son 5 sezon evinde 3 kere fenerbahçe'ye kaybetti bunu başarabildi mi. hayır. ne yaptı peki. kendi başkanına küfrederek adamı istifa ettirdiler. *
centilmen olmakla suçlanan taraftar kitlesi. *ciddiye aldığı rakibi dövüyor suçlu oluyor ciddiye almadığı, rakipten saymadığı adamları - ki ilk yarıdaki maçta kendi evlerinde yenmişiz o ayrı mevzu - kendi evinde yenilince takdir etmiş alkışlamış yine suçlu.
biaraya toplanıp voltran oluşturmaya çalışan diğer 17 süper lig takımlarıyla ben tek siz hepiniz oynamaya alışmış ve bundan da hiç gocunmayan, gocunmadığı gibi de onları alt eden takımın taraftarlarıdır.
istatistik bölümünde isminin çıkması için uğraşan topluluk. *
taraftarsız oynanan bir maçta takımını maç boyunca stad dışından destekleyen tek taraftar grubu. farklı takımları tutan diğer yazarların her şekilde sataştığı grup olmasına rağmen cevap verip polemik yaratmaktan çekinen gruptur. nedense bütün tartışmalarda objektif olamamakla suçlanan kitledir ve tartışmaları başlattığı iddia edilir. bu başlıktaki entrylere bakınca kimin tartışmaları başlattığı açıktır. biraz saygıya davet ediyorum. zannetmeyin ki tartışma kabiliyetimiz yok, isterseniz sabaha kadar tartışalım ama bunun yeri sözlük değildir.
52000 kisiyle 2000 kisiyi bastıramayan grup.
edit: yalan mı? gidin youtube den izleyin
(bkz: holiganizm)
futbolcusuna küfür etmeyip direk döven bir gruptur. ayrıca sadece fenerliler tarafından sevilen başkanlarını otuz kez istifadan döndürmüş gruptur.
bok atanın çok olduğu insanlar grubu.
(bkz: pammuk)
ayrıca denilene göre sinir bozucu, anlamsız, futbolcusunu döven, adam bıçaklayan bi insanmışım ben. * * *
türkiye'de amatör ligler dahil bütün stadlarda hakarete uğrayan, bir takımın taraftarı olan kitledir. bu kitle bütün bunları yönetimlerinin hatasından ziyade; diğer takımların fenerbahçe spor kulübü'nü kıskandığını düşünür. sebep olarak da tesisleşme gösterilir, ancak ne süper lig sim city'dir, ne de fenerbahçe spor kulübü bir inşaat firması, bu bağlamda kıskanılacak türden ekstrem bir durum yoktur.

fanatik bir beşiktaşlı olarak diyorum ki; türkiye'de kıskanılacak bir takım varsa o yegane takım da galatasaray'dır. tesadüf de olsa, 6 sene öncesinde de kalsa, daha iyisini bir başka takımımız yapana kadar elimizdeki en iyisi bu. ancak beşiktaşım şampiyon olmadıktan sonra ister fb, ister gs, isterse de kayseri erciyes şampiyon olsun benim için hiçbir farkı yok. *

velhasıl; türkiye'nin bütün stadlarında neden "ayağa kalkmayan fenerli olsun" diye tezahürat yapılıyor? bunun sebebini kıskançlık olarak adletmek basit bir önermedir. bir vanspor'un, bir kepez belediyespor'un fenerbahçe ile ne gibi bir alıp vermediği vardır ki kıskançlık bağlamında?

tottenham taraftarları da sadece "bağırıldığı" için çarşı'dan kurs almak istediklerini söylediler zaten, hatta avrupa maçlarında inönü'ye gelen rakip takım oyuncuları "böyle muhteşem taraftar görmedik" diye sadece "bağırıldığı" için açıklama yapıyorlar...
sözlük dahilinde bile kendileri hakkında yapılan 67 yorumun hemen hemen 50 tanesinde çekememezlik, yapıcı olmayan eleştiri ve kıskançlık olan taraftar topluluğu. bu kadar sevilmemelerine rağmen hallerinden memnundurlar çünkü bilirler ki bunların hepsinin sebebi çekememezliktir. kimse umursamadığı bir şey hakkında ileri geri konuşmaz, bu taraftar topluluğu birilerine çok aşırı derecede batıyor ki bu kadar çok eleştiriliyor, kötüleniyor. devam edin, siz saçma konuştukça bizim değerimiz artıyor.
şampiyonlar ligi kupasını kaldırdıktan sonra, play station'ını kapatıp, yatan taraftardır. *
aklını galatasaray'la bozan, asıl derdi takım tutmak değil, bir diğerinin karşısında olmak olan, sürekli saldırgan tavırlar sergileyen, takımının şampiyonluklarıyla değil de, dünya alem üstünden geçse de (!) , " ama galatasaray'ı şu tarihte şöyle yendik" deyip teselli bulan, neticenin değil, haticenin peşine düşen taraftarların ne yazık ki çoğunlukta olduğu gruptur.*
takımını 90 dakika boyunca aralıksız çekirdek yiyerek destekleyebilen taraftarlar. itiraf etmeliyim 50000 kişinin aynı anda çekirdek yemesi muazzam bir ses çıkarıyor.
burada zaman zaman haklarında olumsuz şeyler yazsak da gerçekçi olmak gerektiğinde, ortak bir profil çıkarılması ve genelleme yapılması doğru olmayan taraftarlardır.

farklı kulüpleri tutuyorsak atışmaların da olması normaldir, taraftar olmanın tadı tuzudur. ama bir beşiktaşlı olarak kendi adıma söyleyebilirim ki aslında diğer büyük kulüp taraftarlarından farkları yoktur. yenilince üzülürler, yenince sevinirler, zaman zaman paranoyalara kapılırlar, takımlarına bazan haksız olduklarını bile bile toz kondurmak istemezler. tıpkı diğerleri gibi.

bu söylediklerim fenerbahçeli taraftarların geneli içindir. stadyumlardaki davranış özellikleri olumlu ya da olumsuz ayrı tartışma konusu edilebilir elbette.

son dönemlerde kulüp olarak antipati kazanmalarının nedeni kanımca yöneticileridir.
avrupa maçlarında sesi çıkmayan taraftardır. az biraz dişe dokunur avrupalı kulüpler her geldikleri sene öyle bir ayar vermişlerdir ki; insanda ne ses, ne soluk, ne de heves bırakmışlardır. ne yazık ki böyleyizdir, yarıya yakınımız mide kanseridir. seviyoruzdur, elden bir şey gelmemektedir.
tıpkı futbol takımında olduğu gibi sürekli konuşulan, popüler taraftar grubudur. birçok takımın birçok taraftarı vardır ancak fenerbahçe taraftarı takımına gönülden bağlıdır. ya da gönülden bağlı taraftar sayısı diğer kulüplere nazaran fazladır. asıl önemli olan da taraftar sayısı değil, takımına destek veren taraftar sayısıdır. gitmesek de görmesek de taraftarları olsa ne olur olmasa ne olur.
80'lerde çoşan bu takımın şimdinin orta kuşak insanlarına büyük etkisi olmuştur. türkiye'de çok popüler olmayan futbol sürekli konuşulur olmuştur. bu kuşağın evlatları da takımlarına bağlı bir taraftar grubunu oluşturmuştur.
haftasonlarını iple çekerler. takımları yenilirse bütün hafta huzursuzdurlar. takımlarının başarısı için kombine bilete diğer takımların 3-5 katı paralar ödemeyi kabul ederler. maç biletleri diğer takımların 3-5 katıdır, yine de maça giderler. çünkü fenerbahçe olmadan yaşayamazlar. ancak bunun bir oyun olduğunu da unutmamak gerekir ki, diğer takımın bazı taraftar grupları gibi tek marifeti beste yapıp koca gün yatmak değildir. bu yüzden elbette sürekli beste yapmaları beklenemez.
ulu önderin izinden giderler. her türk gibi vatanına, milletine bağlıdırlar. stadlarında atatürk'ün resmini görmekten gurur duyarlar.
arkadaş ortamlarında futbol tartışılıyorsa, çoşmaları yadırganmamalıdır. çünkü takımlarını çok sevmektedirler ve konu takımı olunca hararetlenmektedirler. bu demek değildir ki, kendilerini diğerlerinden üstün tutuyorlar. elbette ki, her takım taraftarı kendi takımının iyi olan bildiği özelliklerini ön plana çıkarır. ama günümüzde takımlarının finansal alanda büyümesi ve önünün açık olması, bir kıskanma duygusu getirir herkese.
stadda açılan bir pankart üzerine bunlar ayrı bir cumhuriyet kurmaya çalışıyor diyenler bile olmuştur. geyik için değil de gerçekten ayrı bir cumhuriyet kurmaya çalışıyor bunlar diye düşünen zannetmiyorum ki olsun ama varsa zihinsel yeterliliğinden şüphe etmelidir. (bkz: ilhan cavcav) buradaki tek amaç birlik beraberlik içinde olduklarını dosta düşmana göstermektir.
sarı lacivert renklere aşıktırlar. üzerlerinde bu renkleri taşımaktan büyük bir haz alırlar. bundandır ki, kimse böyle bir yönlendirme yapmadan, kadıköy maç günleri sarı laciverte bürünür. bu da bir adet haline dönüşmüştür. ancak burada bile tahrik unsurları oluşmadan başka takım formalarını giyenlere de bir taciz olmaz. en azından bunu gerçek taraftar kimliği ile değil bir anlık gaflete düşen insan kimlikleriyle yapmışlardır. bunu bütün taraftarlara mal etmek yanlıştır ki beşiktaş'ta ve mecidiyeköy'de de aynı olaylar hatta alası yaşanmıştır ama bu da o takımların tüm taraftarlarına mal edilmemiştir.
bu taraftarlar takımlarınınn son durumunu bilmezse rahatsız olurlar. sürekli takımı takip ederler. bu sebepten de maçlarının ertesi günü gazete satışları patlar, tv programları reytigleri artar vs.
bunlar dışında laf sokmalar, alay etmeler gayet doğal olduğu gibi her taraftarda olduğu kadar vardır. ama diğer takım taraftarlarını, tuttuğu takımlara göre değerlendirmezler. en azından diğerleri kadar.
en belirgin özellikleri olarak, takımlarına daha bağlı olmaları, takımın maçlarına ilgili olmaları ve taraftar ürünlerini daha çok kullanmaları gösterilebilir.
(#1096409) böyle bir entry girebilecek kadar gözü dönmüş mensupları bulunan taraftar topluluğu.