güneydoğu'da asker/polis eşleri sokakta koruma eşliğinde gezip, doktorlar/öğretmenler kafasını dışarı çıkartamazken, somali'de çocuklar oyuncak göremeden ölürken, suriye'de namaz çıkışı bombalar patlatılıp, libya'da sinek gibi insan avına çıkılırken, memlekette kafa yorulacak binlerce şey varken, "başka derdiniz mi kaldı bi yürün gidin" denilesi olaydır.
bu gece televizyonda fatih altaylı'nın programına katılan tff başkanı tarafından uefanın kararı olduğu açıklanan olaydır. bununla birlikte olaya tek sevinen kulüp trabzonspor değildir, aynı şekilde trabzonsporun avrupa ligindeki, rakibi de maç yapmadan tur atlayacağı için sevindirik olmuş haldedir. ön eleme turunu geçememiş bir takım şampiyonlar liginde ne yapabilecek o da ayrı bir konu tabiiki. merakla izliyoruz.
(bkz: ağlama melis) e biri yapmalıydı * sen elinde yüz tane dosyayla, 1buçuk ayda iyi ya da kötü karar veremezsen (ya da vermek istemezsen) elin gavuru gelir bikaç saat içinde şak şak şak kararı verir ve gider. bu arada (bkz: kim lan bu melis)?.
"şike" olmadığını iddia eden, işi başından beri yokuşa sürüp "sürünceme de bırakmak" taktiğine yatan tff´nin, "şikeye" bulaşmamış ve korkak olmayan ve "fenev" diyen şahıslardan tırsmayan bir kurumun böyle iddialar karşısında nasıl davrandığını görmesi ve aslındam kendisinden utanması gereken bir haberdir bu.
herkes bir yere yazsın, bunu defalarca söyledik, eksi yedik falan ama, tff fener´in bi yan kuruluşudur fener aleyhine karar veremez. ama şimdi verilen kararı uygular, çünkü şimdi "fenev" li amcaya "kusura bakma, aslında biz seni sonuna kadar kollıycaktık, inan şimdi uefa hepimizi s.kmekle tehdit ettiği için bu işı yaptık, yoksa biliyosun, süperlig senin" diyebilecektir.
işlerin sadece bu şekilde yürüyebilmesi fener´in gırtlağına kadar şikeye gömülmüş olduğuna tamamen inanmama sebep olmuştur. çünkü tff kendileri de biliyorlar ki "sürüncemeye bırakma" taktiğine bariz yatmıştır. demek ki bu adamların hepsine bi "sus" payı verilmiş. yani bu olay sivasspor un başının altından çıkmış olsaydı ya da hangi takımın iyi "ense" si yok, mesela uşakspor un, tff böyle "sürünceme" olayına yatar mıydı?
şu an birçok çevremizdeki insan gibi biz de düşünmekteyiz ki, "fenev" onlar için "altın yumurtlayan tavuk" tu. onlara da arada bir "yüklüce" bi kayıntı atılıyordu, hiç onlar altın yumurtlayan tavuk kesilsin isterler mi?...istemezler. istemediklerini de zaten her türlü icraatlarından gördük. kaynak ne yazık ki sadece g.tüm de değil, olayların gidişatına bakan herkes bunu ne yazık ki böyle görüyo.
fener´in şampiyonlar ligine gidememesini bi de sanki matah bi şey miş gibi vermiyorlar mı?...adam milletin milyonlarca - belki de milyarlarca´dır- bahis paralarıyla oynamış, şike yapmış, itirafçılar var, savcılar var, e herhalde sampiyonlar ligine gidemeyecek fener. yok bi de gitseydi bari. fener´i bu saatten sonra o yardakçıları tff´yla birlikte uçursunlar. düşünsene senin tff´an - bi de futbol üst kurulu falan olcak- kendiliğinden fener´e hiçbir şey yapamıyor. e madem öyle diklenseydiler ya uefa´ya. "yok öyle bişey kardeşim fener şike falan yapmadı" deseydiler ya, niye diyemiyorlar ? e madem diyemiyorlar niye simdiye kadar bekliyorlar, zaman geçsin millet unutsun , taktiğine yatmıyorlarsa...di mi ama? yani hersey o kadar açık ki... türk futbolu kendini temizleyemeyecek, italyan futbolu gibi. çünkü türk futbolu "kafa kopartamıyor" italyanların yapabildiği gibi.
tff'nin tutarsızlığı ve uefanın da katakulliyle bu hale getirdiği durumdur. hatta uefa da geçmişte verdiği kararlarla uyuşmayan bir karara zorlamıştır tffyi.
galatasaray denilen aşağılık kulüp fenerbahçe'yi sahada yenemeyince onsuz bir lig olsun ki şampiyonluğumuz garantilensin istemiş ve tff ye geçen hafta yaptığı şantaj sonucu sadece fenerbahçe ye ait klasörü, altını çiziyorum sadece fenerbahçeye ait suçlamlar içeren klasörü, ingilizce ve fransızca tercümesi ile birlikte uefa ya göndermiş ve o ana kadar olaylara müdahil olmayan uefa müfettişini türkiyeye göndermiş, bunun sonucunda da tff ye karar vermesi için rest çekmiştir. sen kendi ülkenin takımını neden uefaya şikayet edersin.
sen eğer doğruluktan yana isen neden trabzonspor ve beşiktaşla ile ilgili iddiaları da göndermiyorsun ey ebedi düşman ezeli düşman. ve sen uefa nasıl savcıyı dinleyerek buna karar veriyorsun. adı üstünde savcı. iddia eden kişi henüz ortada bir mahkem hükmü yok savcı zaten suç iddia ediyor. bu makama sorarak sen nasıl karar verirsin. zaten savcının gözünde suçluyuz. tamam şüphe var ise uefa düşürür diyorsun. o zaman trabzon neden men edilmiyor. trabzon aklandı da bizim mi haberimiz yok. meğer savcı ve tff çoktan karar vermiş trabzon ve beşiktaş aklanmış.
ben şundan son derece eminim ki, trabzonsporun henüz lig bitmeden bu şike operasyonunda haberi vardı. o yüzden son 5 6 hafta sessiz kaldılar. o yüzden şampiyonluk gittiğinde sessiz kaldılar. şampiyonluğun kendilerine verileceğinden emindiler. milletvekilleri o yüzden çıkıp çıkıp konuşuyordu. iddianamede yer alan bütün iddiaları biz onlardan duymuştuk zaten.
ayrıca öyle bir tezgah ayarlanıyor ki; uefa men etmiyor. neden çünkü cas a giderler diyor. tff de uefa dedi biz yaptık diyor. neden ileride açılacak bir tazminatı bertaraf etmek için.
acıyorum bazı takımlara elimizden alınan şampiyonluklara mı yanayım suçun sadece bizim üzerimize kaldığına mı yanayım?
milan ile portonun durumunu anlatmaya bile gerek yok.
emre belözoğlu : " umarım kuralarda barcelona ile eşleşiriz "
selçuk şahin : " barcelona veya real madridle eşleşmek istiyoruz "
aykut kocaman : " barcelona dışında kim gelirse gelsin "
uefa : " hadi gidin kumda oynayin.."
febeli dostlarla eğlenmek bir yana bakıldığında febe için çok hayırlı bir karardır. Daha doğrusu MAA nın teke tek de yaptığı açıklamadan sonra. günü kurtarmak yerine febe nin yakın geleceği teminat altına alınmıştır. tek endişe olan "ya şike yoksa" sonucunda ise uefa zaten tazminat ödeyeceğini bildirmiş. ama 1% bile şike kanıtlansa ki bu uefa nın şikeden "kıllanması" manasına geliyor gelecek 8 yıl febe avrupada olamayacaktı.
bu arada tartışmaya her ne kadar müdahil olmayım desem de geri kalamadım. 2006 yılı sezonunda milan'ın şikesi tespit edilmiş ama şampiyonlar ligine gitmiş, kupayı almıştı.
bu olaydan sonra uefa bir karar aldı ve 0 tolerans dedi. 0'ın üzerinde bir ihtimalle şike olayı olursa şampiyonayı gerekirse oynatmam dedi. sert kararlar aldı. e tarihe bakalım 2011. karar alınalı 4 yıl olmuş. fenerbahçe buna denk geldi. 4 yıl önce şikesi tespit edilseydi böyle olmazdı tabi ki çıkar aslanlar gibi oynarlardı.
federasyonun kararıyla ilgili; bunun böyle olacağı zaten belliydi, federasyon beklemekle türk futboluna zarar vermiştir. kanaatla bu işe karışan bütün takımları düşürecek ya da ceza komisyonu oluşturarak cezalarını biran önce kesecekti, böylelikle ceza alan takımlar kendilerini ona göre ayarlayabilecek, oyuncuların satacak ya da kiralayacak, bu kadar zarar etmiş olmayacaktı.
federasyonun yapısı biraz daha farklıdır. takımı düşürmek için kanaat getirmesi bile yeterlidir. aydınlar sorumluluktan kaçmıştır, dün saldırılan ünal aysal haklı çıkmıştır...
fenerbahçelilerin ve türk futbol manyaklarının anlamadığı nokta şudur.
sıfır tolerans zımbırtısı, şikeye karşı mücadeleyle ilgili bu sert kararlar 2007 şubat ayında alınmıştır. ac milan olayı ise ağustos 2006'da karara bağlanmıştır. yani fenerbahçe şampiyonlar ligi'nden bal gibi men edilebilir. burada asıl sorulması gereken soru fenerbahçe neden men edilmiştir değil aynı derecede şüpheli olan beşiktaş ve trabzonspor neden men edilmemiştir?
etik kurulu raporu ve mahkeme sürecini göz önüne aldığımızda neden alınmadığını hala anlayamadığımız komik durum.ortada delil yok ve elimizden giden futbolcularımız var gerçekten ilginç.
yaklaşık 1 sene sonra yine gündeme gelmiş durum. ya bugün 17:00'ye kadar tff fenerbahçe'yi kendi men edecek, ya da uefa tüm türk takımlarına cezayı basacak.
italya şike olaylarıyla kaynıyor uefa'nın götü yiyorsa italya'yı almasın avrupa şampiyonasına. hiç bir halt olmaz. eğer böyle bir karar alırsalar bu tamamen hukuka aykırı bir karar olur. bu sefer cas'tan büyük tazminat alır fenerbahçe