biri sadece semtinde desteklenir. diğeri tüm türkiyede desteklenir. ilköğretime liseye üniversiteye istanbul dışında bir ilde giden hiç bir insan evladı. bizim sınıfta daha çok beşiktaşlı var diyemez.
not: istanbulda da diyen çıkmaz ya hai neyse var diyelim.
bjk Fenerbahçe'den nefret eder, nefret içerikli marşlar yazar, her fırsatta fenerbahçe'ye sataşmak için canını dişine takar; çok ilginç, fenerbahçe ise beşiktaş'a şefkat gösterir ve bjklilerin laflarından asla gocunmaz. bu sadece tribünlerde geçerli değil. örneğin demirören fenerbahçe için ezik şeklinde bir tanımlama yaptıktan bir hafta sonra fenerbahçe'nin avrupa maçı vardı ve aziz başkan demirören'e ''gel koçum senin bi hava almaya ihtiyacın var'' dercesine kendisini deplasmandaki bu maça davet etti. sonra iki başkan yan yana maçı izlediler. bu şefkatli yaklaşımın sebebi elbette beşiktaş'ın her zaman üçüncü büyük olmasıdır.
birisi medyanının bir numaralı yalaklandığı takımdır diğeri medyadan fazla şerefli ve gururlu olduğu için desteklenmeyen takımdır. birisinin tarihinde bol miktarda şerefsizlikle alınmış şampiyonluklar vardır. diğerinde ise şerefli ikincilikler. birisinin başkanı hakem odasını basar bu olay yeniden gündeme gelince takım etkilenmesin diye yorum yapmaz ki çok komik diğeri de yıllardır hakem hataları tarafından şampiyonluklardan edilmiştir. kısacası biri nedir bilmiyorum ama beşiktaş oldukça şerefli bir takımdır.
edit: ne oldu yahu? bu da mı yalan bre gençler ? birinizde şu genç adama bir mesaj bırakamadınız aksini kanıtlayacak.
birisi en büyüktür. ötekisi, üç büyüklerin en küçüğüdür. ve bu bilgi;
hangi takım hangisi ? anlamında, isim vermediğim halde, herkes tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek kadar objektif bir realitedir. **
fenerbahçe için beşiktaş galibiyeti sıradan bir durumdur, kazanılan sadece 3 puandır. beşiktaş ise fenerbahçeyi yendiğinde yıllarca anlata anlata bitiremez. fark budur.
beşiktaş pahalı transferler yapar bir şey yapamaz. fenerbahçe de pahalı transferler yapar o da bir şey yapamaz. ee bu olmadı ozaman (bkz: feerbahçe ve beşiktaş arasındaki benzerlikler) *
skorlarla sidik yarıştırabilir herkes özgürce elbette ama realite; kalecisiz beşiktaş'a yenilen fenerbahçe taraftarının, neredeyse yaşım kadar senedir hasret olduğu kupanın verildiği maçta yedikleri 4. golü görmeden stadı terketmeleridir.
fenerbahcenin besiktasa sansının tutmadgını aklıma getiren durum..uc buyuklerin paradoksunun baslangıcı..fb gs yi;gs bjk yi;bjk nin de fb ye sansının tutması durumu
biri bu 2 takımın maçını ezeli rekabet diye yorumlar diğeri ise ne zaman fenerbahçe inönü de beşiktaş'ı kalecisiz 10 kişi yenerse ezeli rekabet o zaman yeniden başlar diye düşünür.biri yıllardır türkiye kupası' na hasretken diğeri kötü dönemlerinde türkiye kupası alarak kendini teselli etmiştir. birinin avrupa da bir rezilliği vardır diğerinin maceraları say say bitmez(0 puan çekmek manchester united e farklı mağlubiyet paok, young boys hezimetleri ve çoğunun adını bile bilmediği bir takım olan sigma adlı çek cumhuriyet'i takımından yedikleri 7 gol.) biri yaratıcıdır diğeri taklitçi. biri takımına yeni yeni besteler üretirken diğeri mustafa denizli şampiyon yap bizi diye yazdıkları marşı 0 puan çektikten sonra mustafa denizli rezil ettin sen bizi diye çevirir. biri sadece şampiyon olunca kutlama yapar diğeri için kimin şampiyon olduğu önemli değildir. biri şampiyonun kim olduğunu iyi bilir diğeri daha şampiyonu öğrenmeden kutlamaya başlar.