valla haluk ulusoy kadar sağlam değildir. daha 2 şampiyonluk üst üste alamadık bu fenerayonla! hele bir alalım sonra yazarsınız!
ama şu var: biz asla birileri için lig kupa paylaşımında olmayız ve asla herhangi bir kupayı birilerinin babasına götürmeyiz. hele 3 takım aynı pankartla sahaya çıkmak gibi bir rezilliği yaşatmayız taraftarımıza. en fazla ikinci oluruz olur biter, derdi de tasası da bize kalır. sonra yine dimdik ayakta dururuz.
(bkz: anladın mı kutsal ibiş)
bu hatalar her takıma öyle ya da böyle mutalaka oluyor, ama niyeyse fenerbahçe lehine bir hata olunca herkes salya sümük yok fenerasyon, yok aziz yine hakemleri satın almış diye ağlamaya başlıyor.
fenerbahçe son 4 senede -söylemesi ayıp- 2 kere şampiyonluğu son haftada kaybederken böyle bir oluşumun olduğunu iddia eden beyin özürlülerin hala konuştuğunu görmek inanın şampiyonluğu son haftada kaybetmekten daha moral bozucu. bunu diyen adamı burda değil de kanlı canlı dışarda görsem yeminle sikerek öldürürdüm.
cincon sivas'a yenilince birilerinin yine kıçından çıkardığı oluşum. Desteklenir falan.
doğru ya lig kupasıyla türkiye kupası'nı haluk ulusoy a aziz yıldırım götürdüydü papermoon da kendisiyle paylaştıktan ve ligi fener alsın kupayı da fener alsın dedikten sonra. Bi siktir git.
aziz yıldırım tarafından bütçesi sürekli olarak desteklenir bu oluşumun. gider kaleminin büyük bir bölümü nedense gs maçına atanan hakemlerin masraflarıdır!
fenerbahçe, her maç kendi takımlarını madara ettiğinden, "nasıl ortalığı karıştırırız?" mantığı ile uydurulmuş bir terimdir. bu terimi kullanan malların istatistik bilimi ile de ilgisi yoktur. bu federasyon yönetime geldiğinden beri sırasıyla galatasaray, beşiktaş ve bursaspor şampiyon olmuştur. bu dönemde en çok kart gören, en çok ceza alan takım fenerbahçe'dir.
sayelerinde ligde kendi sahamızda oynayacağımız ilk iki maçı seyircisiz oynayacağız. bu nasıl gözün içine soka soka yanlı davranmaktır. biz sadece küfürlü tezahürattan 2 maç seyircisiz ve bir ton para cezası alıyoruz. fenerbahçe taraftarı stadlarını yakıyor, polisi taşlıyor, arabanın tavanı damalı siyah beyaz renkli diye sırf, içinde iki tane hanım olan araca saldırıyor ve bizden çok çok daha düşük bir para cezası alıyorlar. ne güzel istanbul amına koyayım.
aynı gün avrupa maçı oynayan gs-fb ikilisinden gs'nin maçını pazara, fb'nin maçını pzt'ye atayan komite. ayrıca fb'nin maçı bittikten sonra gs maça başlamıştı ispanya'da. türkiye'deki maçta gs deplasmana(inönü) gittiği halde pazar, fb kendi evinde oynadığı halde pzt maç yapıyor. enteresan ya.
bir zamanlar şekip mosturoğlu denilen zatla halledilen işlerin şu an jilet kemal diye * anılan kişi ile yürütülen federasyonun fenerasyon diye adlandırılmış kolu.
açıklayıcı bir senaryo gerekirse; ''satılmış kayseri küfür değil *'' diyene ''senin anneciğin satılmış'' diyeceksin, ''aaa sen ne biçim konuşuyorsun terbiyesiz'' diyecek, bozulacak, sen de ''eee bu küfür değil ki'' diyeceksin, hani ancak bu şekilde mağdur ettiklerinin derdini anlayabilecek bir engizisyondur bu fenerasyon.
fenerbahçe taraftarının kayseri maçındaki tezahüratlarını unutturan kurumdur. erman toroğlu'nun da dediği gibi, bu maçta şahit olunan "satılmış kayseri" tezahüratına ceza verilmedikten sonra artık kimse beni çifte standart olmadığına inandıramaz.
nasıl bir yapı içinde olduğunu anlamak için geçen hafta ankara'da oynanan gençlerbirliği-galatasaray maçını izlemek gereken oluşum. tabi tanım olarak fenerasyon, gerek camia olarak gerek futbolcu kalitesi olarak, gerekse yönetim olarak hiçbir şey olmayan bazı spor kulüplerinin olası başarısızlıkları için vehmettikleri oluşumdur.
sadece hakem hatalarıyla ve çalınan yanlış penaltılarla hiçbir şey oynamamış galatasaray'a haksız yere hediye edilen onca puan varken, aslında bu ifadenin bu kadar sık kullanılması türkiye'de fenerbahçe dışındaki taraftar profillerinin ne kadar düşük ve ucuzcu olduğunu gösteriyor. kayseri maçında tribünler satılmış kayseri diye bağırmadılar bağırmaya yeltendiler ve aziz yıldırım'In bir hareketi ile bağıran yüz kişilik grup sustu. peki ya her türlü pisliği yapan binlerce taraftarını sırıtarak seyreden büyük (!) camiaların büyük (!) yönetimlerini ne yapacağız? türkiye'de bir tek seçkin camia vardır, küfretmeyen, insan gibi medenice kulübünü destekleyen tek camia vardır. o da fenerbahçe camiası. ben de ona fenerasyon değil fenerbahçe cumhuriyeti diyorum.
kısacası fenerasyon bir hayaldir, bir başarısızlık, bir korkaklık ifadesidir.
galatasaray'a deplasmandaki ankaraspor maçında edilmeyen küfürden dolayı ceza veren, buna mukabil binlerce kişinin hep bir ağızdan "satılmış kayseri" şeklinde bağırdığı maçtan sonra gözlemcisinin üç maymunu oynadığı kurum.
FENERBAHÇE'nin Kayserispor'u 2-1 yendiği maç sırasında sarı lacivertli taraftarların toplu kötü tezahürat yaptığı iddiası üzerine Gözlemciler Kurulu, raporlarında bu yönde bir ifade yer almayan gözlemciden ek rapor istedi ve Hukuk Kurulu'na gönderdi. Fenerbahçe taraftarlarının da "Satılmış Kayseri" diye bağırdığı iddiaları üzerine, Gözlemciler Kurulu harekete geçti. Kurul, raporunda bu konuda ifade yer almayan gözlemci Hamdi Kutval'dan ek rapor istedi. Kutval raporunda "5500 kişilik tribünde 500 kişilik bir grup Satılmış Kayseri diye bağırmak istedi. Ancak diğerleri bunu engelledi. Bunu toplu küfüre girmediği için yazmadım.
iddia edilmiş efendim bu tezahürat. insaf.
edit: lig tv'den maçı izlemesek, satılmış kayseri diye 2-3 dakika boyunca yerin göğün inlediğini duymasak, alkışlayın ulan ibneleri, kayseri piçleri gibi küfürleri duymasak bizi kandıracak adamlar ya, yuh.
galatasaray'ın uefa kupasında mücadele ettiği günlerde ard arda oynayacağı bilmem kaç tane lig maçı ertelenirken, günümüzde fenerbahçe'nin daha büyük bir kulvarda ülkemizi temsil etmesine rağmen kendisine en ufak bir esneklik yapılmadığını göz ardı etmenin ne kadar kolay olduğunu gösteren bir kelime.