çokçaları tarafından fethullah eğitim merkezi olarak açılarak alay konusu olmuş istanbul merkezli bir dersanedir.başarısız yuzde doksanlık kesımden aldıgı dersane ucretlerıyle derece sınıflarına yatırım yapan teorikte başarılı pratikte başarısız bir dersane.
Çogu insan tarafından çok zengin zannedilen; ama çogu zaman öğretmen maaşlarını dahi ödeyemeyen, karsılıksız çek- senet veren, enteresan bir oluşum (fem dersaneleri, maltepe dersaneleri...)
beyninizin yıkanabileceğinden kaygılanıyorsanız gitmemeniz gereken dershane. hatta sınava falan da hazırlanmayın o kadar safsanız. aklınız başınızdaysa gidin, derece sınıfına girerseniz gelsin ilk 100, gelsin boğaziçi.
öğrencilerinden biriyle öğretmen arasında şu diyalog geçmiştir:
-oğlum ilerki yıllarda dersanemizde abi olarak görev yapmayı düşünürmüsün?
-düşünmem.
-niye?
-düşünmeden kabul ederim.
kız şubesi diye tabir edilen şubelerinde, genellikle rezalet dersler veren hocaların olduğu hatta hocaların çocuklarına bakmak için etütlere gelmediği dersane.
lise 2 ve lise 3'te gitme gafletinde bulunduğum dershanelerdir. lise 3'te kadıköy'de bir yurdu vardı orada kalmıştım. daha doğrusu 1 hafta kalacaktım. dayanamadım 5.gün firar etmiştim. yurtta sabahtan akşama kadar etüt vardı haliyle. etütten bittikten sonra da, gece saat 10 gibi başlayıp 1 saat civarı süren, tüm öğrencilerin yerlere oturarak -tam bir cemaat kültürü içerisinde- bir kaç hocayı dinledikleri " dini " içerikli konuşmalar bütünü şeklinde tanımlayabileceğim özel bir " anlatım saati " vardı. bu dünyadan başlarlar ahiretten çıkarlardı. 5 gün kalmıştım ben. sadece 1 akşam katılmıştım, o da ne olduğunu merak ettiğim içindi. diğer akşamlar mazeret belirtip katılmamıştım. ama beyinlerin yıkanmaya başlandığı yer orası olmalı diye düşünmüştüm. sabahleyin fiks herkesi uyandırırlar, isteyen namaza kalkar istemeyen kalkmazdı. kesinlikle zorlama yoktu. ama psikolojik baskı vardı. bazıları namaza kalkarken, kalkmayan diğerleri kendini suçlu hissederdi sanki. duvarlarda zaman gazeteleri vardı doğal olarak. ve sürekli erkekler... yurtta da öyle, dershanede de.. hatta bir gün, kadının biri dershane binasına girmiş, matematik hocamız dersi bırakıp, kadını seyretmeye başlamıştı. kısa bir süre sonra derse döndü elbet.
eğitimi hakkında olumsuz bir şey söyleyemem. kötü değildi. ama başka yönlerden de kesinlikle boş durmuyorlardı. yanlış anlaşılmasın, namaz kılmayı tabii ki kötüleyecek değilim. ama onun yeri dershane değildir.
eskisehiri tercih edecegimi duyduklarında-4 5 kisi- hepbir agızdan sakın haa, aman haa, kaşlar yukarı, gözler fıldır fıldır açık durumda bana tepki gösteren ögretmenlerin oldugu dersanedir. noluyo lan?!? diye dumur olmama sebep olmuslardı vakti zamanında...
ne kadar eleştirilirse eleştirilsin iyi eğitim veren dershanelerdir . abilere , ablara gitmediğinizde ilginin azalması gerçektir . özellikle tercih döneminde yüzününüze bile bakmayabilirler .
cia desteklediği için her sene (öss+öks)de 1. olan dersaneler zinciri. zira cia bu dersanelerden giren öğrencilerin puanlarını değiştiriyor ve hepsini kazandırıyormuş.*
(bkz: her şeyi komplo teorileriyle açıklamak)
(bkz: beynim yok o halde komplo teorisiyle yaşıyayım)
(bkz: hiçbir şey yapmadığı halde bir şeyler yapanları vatan haini ilan etmek)
türkiye'de yurt sistemini uygulayan tek dershanedir. bu dersanede yurtlara gitmediğiniz takdirde üniversiteyi kazanmanız mümkün değildir çünkü hocaları yurtlara veya abilere (bkz: abiler) gitmeyen öğrencileri kendi cemaatinden görmezler ve bütün yıl boyunca hiçbir şeklde ilgilenmezler. danışman hocaları sık sık ev ziyaretinde bulunur, eğer ailenizde başı açık (anne, kız kardeş) biri varsa ertesi gün enseye tokat göte parmak olan hocanız birden size düşman kesilebilir ve bütün sene bu böyle gider. *
+ eğitim bakımından süper dershanedir. kesinlikle anlatıldığı gibi değildir diyemiyorum; ama anlatıldığının aynısı da değildir. öyle her daim namaz niyaz konuşan hiç yoktur diyemiyorum; ama anlatıldığı gibi herkes namaz niyaz konuşmaz.
+ öğretmen bakımından süpere yakın dershanedir. hocalar öğretmek için her yola başvururlar. her şeyin en iyisi, en kısa yolu, tüm ayrıntıları anlatılır. (eğer iyi sınıftaysanız böyledir, dersleriniz kötüyse durumunuz sakattır.)
+ din bakımından kesinlikle baskı yapılmaz. eğer yurtta kaldıysanız anlarsınız ki "namaz kılmıyorum birader, kaldırma beni ağabeyliğine de başlatma." diyebilecek karizmanız varsa, kimse size karışmaz. "ben namaz kılmak istemiyorum." derseniz de, sizi arada bir kılmak için zorlarlar. eğer pısırık bir insansanız, her türlü baskı altında kalabilirsiniz.
+ fethullah gülen hocaefendi, şeklinde konuşulur. herkes hocaefendi demek zorunda değildir. onların saygı duydukları birine saygı duymak gibi zorunluluğunuz yoktur; ama saygı duymamak saygısızlık etme manasına da gelmez. bu yüzden, kimseye bulaşmazsanız, kimse de size bulaşmaz.
+ ortam bakımından eşeğin yediği gibi dershanedir. ne arkadaşlık kurulur oradakilerle ne de muhabbete girilir. tabi bu, benden kaynaklanan bir şey de olabilir. kız - erkek dedikleri gibi ayrıdır ve erkek fem'de her gün cinsel iğrençlikler yaşanmaktadır. (bkz: uzun eşek) (bkz: kız olsam sana vermem) (bkz: camdan kızlara bakıp fantezi kurmak) (bkz: iğrenç fıkralar)
toplamında: sağa sola bulaşmam, insanların görüşlerine saygım vardır; tarafsızımdır diyorsanız ve yalnızca ders çalışıp karıyla kızla uğraşmayacaksanız tavsiye ederim.
öğrencilerine ipod dağıtan;çocukları sevindiren bir dershane.öğrendiğim kadarıyla dağıtılan ipodlar japon öğrencilerin yapmakla yükümlü oldukları ev ödevleriymiş, tabi bu cümlenin üzerine ipodların arızalı olduğundan ve eksik parçalarından söz etmeye gerek yok.dağıtılan 1 gb'lık ipodlara en fazla 130 şarkı atılabildiği söyleniyor.ben de onlara bunun doğal olduğunu ipod'da daha önemli şeylerin bulunduğunu;fettullah hoca'nın videoları varken şebnem ferah'ın videolarını aynı ipoda atamayacaklarını söylüyorum.
memleketin bu hale gelmesine büyük katkı sağlamış "eğitim" kurumu. belletmen ablaları ve bilmem ne abileriyle, başarılı fakat maddi durumu yetersiz pırıl pırıl beyinleri zehirlemiş, mevcut eğitim sisteminin adaletsizliğinden fazlasıyla yararlanmayı başarmış cadı kazanı.
henüz lise 2'ye giderken sadece fiyat soruşturmak bir grup arkadaşla birlikte gitmiştik fem'e. dersane yetkilisi bizi karşıladığında onca insan içinde sadece bana ismen hoşgeldin deyince ben dumura uğramıştım. daha önce sadece bir kez seviye tespit sınavına girmişlğim vardı söz konusu dersanede. Ulan bu benim adımı nerden biliyor sorusu kafamı epey bir kurcalasa da arkadaşların yanında attığım hava yanıma kar kalmıştır. Dersanelerinde hiç eğitim görmedim ama başarılı oldukları da bir gerçek.