Akla gelebilecek bütün bilim dallarının doğumunun altında yatan uğraş üzerine 'gereksiz' sıfatı kullanılarak yapılan tespit.
Bu tespiti yapan kişiler tabiki bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlardır. Zira bilginin b'sine sahip olsa böyle bir iddiada bulunamaz.
Bakın Osmanlıda medreselerde felsefe anlatılmasını başlatan adam FSMdir. Ki yaptığı en önemli şeylerden biridir bence bu ama bir yavşak kendini bilmezin teki, ismini hatırlayamadım şu an, geldi kaldırdı.
O gün bugündür insanlar gittikçe daha bağnaz olmuştur. Her duyduğuna sorgulamadan inanmıştır. Kendileri yerine başkalarının araştırmasını istemiştir.
Uzun lafın kısası felsefe gereksiz değil en ama en önemli uğraşlardan biridir.
Doğru bir önermedir. insanın sorularla boğulma ve başkalarını da bu sorularla boğma sanatıdır felsefe. Sorar sorar durursun. Aldığin cevaptan tatmin de olmazsın. Sorarsın babam sorarsın.
kısmen yanlış önermedir. felsefe sadece bilim dallarının doğumunun altında yatan uğraşta değildir, her bir bilim dalınında kendi felsefesi vardır. getirisi olmayan bir çok felsefi akımda vardır tabiki, bunlar tüm felsefeye mal edilemez. felsefenin dezavantajı; insanın vaktini harcıyor ve çok fazla bilgi birikimi istiyor olmasıdır.
ama şu an dünyada çözülmesi gereken o kadar çok problem var ki azizim, hülasa; felsefe su kadar gereklidir...
troll beyanatı olduğunu umduğum tespit.
felsefe hayattır. hayatı açıklama çabasıdır. yoksunluğunda insanların kendi değerlerinin çok daha altında olan kavramlara tutunması gözlemlenir. en sık tutunulan dallar şunlardır.
cinsiyet: kendi varlığının bilincinde olmayan bir birey doğanın ona doğuştan verdiği hiçbir çaba harcamadan edindiği kavrama tutunur. etrafınızda gördüğünüz bir çok insan bu kavramla yatar bu kavramla kalkar. hatta bazı insanlar bunu takıntı haline getirmiştir. örnek vermeyeceğim zaten etrafınızda bu tip insanlar var.
sosyal-ekonomik durum: toplumun mevcut düzenini eleştiren ve destekleyen tarafta olmak insanların hoşuna gider. bunu maslow ihtiyaçlar hiyerarşisinde aidiyet ihtiyacı olarak açıklar. ben mezhebi geniş olarak gelecek yüzyılda aidiyet diye bir ihtiyacın kalmayacağı görüşündeyim. liberalizm ve globalizm dinleri ve ırkları eninde sonunda yok edecek.
ırk: bu ülkemizde türk-kürt olarak ayrılmıştır. dünyanın her ülkesinde bu ayrım vardır. burada yine aidiyet ihtiyacı karşımıza çıkıyor.
din-mezhep: farklı dinler diğerini istemez, dinler içinde mezhep farklılıkları, mezhepler içinde cemaat farklılıkları vardır. yine sosyolojik anlamda aidiyet olgusu kendini gösterir. örnek olarak alevi-sünni çatışması verilebilir. bu avrupada katolik-protestan. diğer kültürlerde farklı çatışmalardır.
bütün bu dallar zayıf bireyler için oluşturulmuş onların felsefi olarak hayatta kalmasını sağlayan kavramlardır. bu kavramlar sizi kullanan insanlar tarafından kullanılır. bu kavramlar sizi intihara, şehitliği, dağa, ovaya, meydana, eve, okula sürükler.
felsefe bütün bunlara çözüm sunar. sizin birey olmanız için gerek her kavram modern felsefede vardır. yeter ki biraz okuyun ve düşünün.
Varlık var mıdır gibi konular üzerinden bel altı vurmaya yönelen sevgili yazarlar. Bugün avrupa bu noktaya geldiyse bunun yegane nedeni aydınlanma felsefesidir.
Çünkü comarlara düşünen değil sorgusuz itaat eden adam lazım. Felsefe düşünmek sorgulamak demektir zaten. Dinlerin özellikle islamın felsefe düşmanlığı altında bu gercek yatar.
insan olma eylemini gerçekleştirmede sorun yaşayan, belli bir bilinç ve düşünce düzeyine gelememiş insanların "filsifi giriksiz yiaa" diye ağzında geveleyip durması. Yapmayın.
Tamam düşünemiyorsun, aptalsın anladım da onu zaten, bari bunu dillendirme.
