la liga'da ilk hafta numancia'ya yenilmeleri ve şampiyonlar ligindeki ilk maçında sporting lizbon karşısında nispeten etkisiz oynaması dolayısıyla bu sezon bu takımdan bir cacık olmayacağını düşünen beni çok fena göt eden takım... dün de nou camp'ta deportivo la coruna'yı 5-0 yenerek iyice bokunu çıkardılar...
19 maç sonunda +46 gibi fantastik bir averajı yakalayan barcelona'dan sonra ligdeki en iyi averaj +12. zaten barcelona'yı izleyen sevilla da tam 12 puan geride. en son 2000-2001 sezonunda manchester united'ın premier league'de rakipleriyle böylesine dalga geçercesine şampiyon olduğunu hatırlıyoruz, ama barcelona bunu da çoktan geçti... ligde kalan 19 maçta da aynı performansı sürdürürlerse 100 golü rahat geçerler ve kendilerine de oha diyorum...
maçları, playsitation maçına çeviren takımdır. yıldız transferi de yapar, altyapıdan adam da çıkarır. yıllardır devam eden bir ekolü vardır. dünyada hücum futbolunu en iyi oynayan iki takımdan biridir benim için. kendisiyle aynı özellikleri taşıyan ve en az kendisi kadar sevdiğim diğer takım ise manchester united'dır.
deporitvo'yu 5-0 yenerek la liga tarihinde 50 puanla ilk yarıyı en fazla puanla tamamlama ve attıkları 59 golle ilk yarıda en çok gol atma rekorlarını kıran takım.
dünyanın en özel futbol takımıdır. tarihinin hiç bir döneminde savunma oynamamıştır. taraftarına göre bu takımın 2 taktiği vardır : 1- kazanmak, 2- farklı kazanmak. ispanyanın karışık dönemlerinde bile çizgisinden sapmamış bu klüp hiçbir zaman bir franco nun takımı olmamıştır. real'e giden figo bu takımın taraftarlarına göre "tanrının bile affedemeyeceği bir günah işlemiştir." günümüzde ise joga bonito anlayışını sahaya yansıtan tek klüptür neredeyse. bu yüzden barcelona yı kıyaslayabileceğimiz bir takım ne yazık ki yoktur.
charles puyol, andres iniesta ve lionel messi gibi dünyada şu anda mevkilerinin en iyileri olan bu 3 futbolcuyu da bulunduran bi ekiptir* ki bu 3 topçu aynı anda sahadaysa barça maçlarını kesinlikle izlemek, takip etmek gerekir. ikisi sahadaysa da izlenebilir bu akşam sevilla maçında görüldüğü üzere. *
çok acayip bir futbol klübü. herşeyden önce tarif edilemez bir karizmaları var. kurulduklarından beri göğüs reklamı almamışlardı. sonra kalktılar unicef yazdırdılar. kalkıp bir de üstüne para verdiler .başkasında yok bu karizma. bir de devlet gibi (türkiye gibi değil) bir kulüp. yani teknik direktörü değişse de, oyuncular değişse de takımın atağa yönelik oynaması veya çok yüksek pas yüzdeleri değişmiyor. tabi bazı futbol severler kendilerini yönetimi çok zengin olduğu ve genelde büyük işletmecilerden olduğu için sevmiyor. hani kapitalizm hesabı... ama gerçekten de fc barcelonanın siyasi bir yönü var. neyse, formaları alınası, saygıyla desteklenesi.
sezon başında söylediklerimi bana yalatan, ve an itibariyle her kulvarda çılgın atan takım. ama kimse heveslenmesin, yarasalarım* 7 aralık gecesi camp nou'da beyinlerine verecektir.
bu sezonki en büyük kazancı hiç kuşkusuz daniel alves tir. sağ kanadı boylu boyuna 90 dakika boyunca kullanabilen ve çok sert, etkili vuruşları olan bir futbolcudan bahsediyoruz.
ciddi ciddi birşeyler yaptıklarına inanmaya başladığım takım. şampiyonlar ligi'ni ve la liga'yı tehdit ediyorlar. gelene geçene 6 tane atıyrolar arkadaş, bunlar android mi lan?
daha bu sezonun başında istenmeyen adam ilan edilen ve neredeyse gönderilen eto'o nun inanılmaz performansı (10 maç, 13 gol, 1 asist) sayesinde ligde liderlik koltuğuna oturmuş takımdır.
bu sene tahminimce inter ile birlikte şl'De final oynama ihtimali en yüksek takım. böyle giderlerse zaten ispanya'da kupa bırakmayacaklar. bir takım düşünün eto'ove henry yedek kalıyor bazen. şu anda kesinlikle dünyadaki en iyi hücum gücüne sahip takımdır.