o zamanlar futbol sadece kalça ile oynanıyormuş. ayak ve kafa ile vurmak serbest atışı gerektiriyormuş.. şimdi ki fenerbahçelilerin dansözlükleri taaaa o zamanlara dayanır. tey tey tey ne günlermiş be? öyle değil mi deep?
aslında o kadar da zor birşey değil bir fenerbahçeli için türkiye kupasını görmek. zira stadımızın maraton tribünün altındaki müzede yüzlerce kupanın yanında 82-83 senesinde kazanılan bir türkiye kupası da mevcut. hülasa kayseri ile gençlerbirliği'nin final oynadığı bir kupayı 100 sene de alamasak üzülecek bir fenerbahçeli tanımıyorum.
o tarihten bu yana kupanın kazanılmadığını, hediye edilmeye başlandığını görebilen fenerlilerdir. ha o tarihe kadar türkiye kupası neredeyse formalite icabı oynanan bir kupayken nedense son 3-4 yılda pek bi anlam kazanmıştır. bunun sebebi de son yıllarda fenerbahçe'nin gittikçe yükselen grafiğini türkiye kupası'na yansıtamaması veya yansıttığı halde kupadan diskalifiye edilmesidir. şimdi zeki biri çıkıp diyecek ki fenerbahçe hiç kupadan diskalifiye olmadı. oldu anam oldu. unutmadık biz o maçları, hakem facialarını...
fenerbahçe'nin müzesine giren şaibeli-şaibesiz lig kupaları ve sponsor organizasyonları sonucu avrupa'nın dev takımlarını dize getirerek ** kazandıkları yayla kupası dışında müzeye farklı bir kupa girdiğini gören şanslı insanlardır.
edit: ara sıra başbakanlık, tsyd kupası filanda vermişler onları unutmuşum. müze bildiğin louvre müzesi olmuş zaten.**
