her hareketiyle yüzümü kızartan, orhan pamuktan bile daha fazla nefret ettiğim, kişiliksiz, halkını aşşağılayan, tanrımsı hallere bürünen ve bir sanatçıya yakışmayacak kadar saplantılı, bir boşluktur.
sadece gazetelere imza atar düşmanca.
"arabesk dinleyen vatan hainidir" gibi saçma salak bir laf etmişken, halen de yüzbinlerce dangalak tarafından desteklenen dangalakbaşı. bunu destekleyenler nasıl bir beyin yapısına sahip anlamak güç doğrusu.
almanya başbakanı angela merkel'e mektup yazan dünyaca ünlü klasik müzik sanatçımızdır
--işte o mektup--
"Sayın Merkel;
Aslında size ana dilim gibi bildiğim Almanca da yazabilirim, ama bu mektubu, kendi dilimde yazıyorum, bağışlayın.
Bugün televizyonlarda 'Türkiye AB'ye giremez, girmemelidir' dediğinizi, ve bunu bu sefer 'çok net' ve 'kesin' dediğinizi anlattılar.
Bunu sadece anlık bir kızgınlık ile söylediğinizi ümit ediyorum...
Ben şahsen buna üzüldüm.
Buna en çok, Türkiye'deki Gezi Parkı direnişçileri, özgürlükçüler, doğacılar, demokratlar, batılı Türkler, Türkiye'deki laikler üzülmüştür.
Evet onlar üzülmüştür.
Kim mi sevinmiştir bu sözlerinize?
En çok da herhalde Tayyip Erdoğan ve destekçileri sevinmiştir. Erdoğan'ın özgürlükçü, hür ve liberal insanlarımıza nasıl davrandığını hep beraber televizyonlarda haftalarca seyrettik.
Türkiye'de AB'ye girmeyi fazlasıyla hakeden milyonlarca insan var Sayın Merkel. Tahmin etmediğiniz kadar çok var.
Türkiye ile Almanya'nın daha iyi ilişkiler içinde olmasını isteriz. Bu sadece gaz-para-inşaat olmamalıdır. Bu sadece Almanya'daki Türk işçilerinin entegrasyon sorunları çıkmazına, ya da Türkiye'deki Alman turistlerin sorunları çıkmazına saplanmamalıdır.
iki büyük kültür çok daha iyi kucaklaşabilir.
Şunu da eklemek isterim;
Silik ve anlamsız bir AKP-AB müzakereciliği yapan Egemen Bağış'ın her söylediği benim için geçersizdir, hatta ironidir. Çünkü Bağış'ın kültür düzeyinin yetersiz olduğunu, batıyı anlamadığını düşünüyorum.
Keza, bir çok batılıdan da, doğuyu daha iyi anlamalarını bekliyorum.
'Fidan' olarak, 'bitki' olarak , insanların doğusu ve batısının anlaşabileceğini düşünüyorum.
Konumuz siyasi değil sosyal olmalıdır.
Konumuz tarihi ve kültürel olmalıdır.
Felsefi temellere oturtulmalıdır.
Lütfen bunu anlayın.
Bir AB büyükelçisi olarak, ben açıkçası çok da büyük bir AB hayranı değilimdir.
AB'nin pek çok sorunu zaten var. Bunu benden çok daha iyi, siz bilirsiniz, anlatmama gerek yok...
Ama, Avrupa Birliği oluşumunu, sadece 'iyi niyetli' yaklaşımlarla ele almak gerektiğini düşünenlerdenim.
Türkiye de, her açıdan , bu 'iyi niyetli' formülün parçasıdır, parçası olmalıdır, olması dünya barışı için iyi olur...
Bu gerçek.
içtenlikle, saygıyla
Müzisyen,
"21. yüzyıl Türkiyesini ve gençleri temsil eden yeni bir siyasi parti lazım. Hem de acil. Mevcut partileri istemiyorlar." tweetine canı gönülden katıldığım insan.
--spoiler--
Dün geçirdiğim ameliyat sonrası bugün taburcu oldum. Sağlık durumum çok iyi. Sol kolumdaki uyuşma ve dayanılmaz ağrılar yaratan omurilik , başarılı bir ameliyatla düzeltildi, doktorlarıma teşekkür ediyorum.
Bu akşamki (08.06.) St Denis Festivali konseri Paris, çalamıyorum. Benim yerime ünlü ikili Labeque kardeşler çalacak.
10 Haziran NAZIM ORATORYOSU konseri Almanya'da Essen Philharmonie, konseri oluyor. Ben çalamıyorum yerime EMRE ELiVAR piyano.
Genco Erkal, ibrahim Yazıcı Orkestra ve koro var.
Üzgünüm bu iki konserin iptali dolayısıyle.
Daha sonraki konserlere bir iki hafta sonra, yetişebileceğimi tahmin ediyorum
o değilde sanat insanlarının söylediği topluma aykırı gelen sözlerini tartışmayı bırakıp, onların ürettiği sanat eserleri hakkında konuşmayı, tartışmayı ne zaman öğreneceğiz çok merak ediyorum. 1500 küsür entry girilmiş bunların hiçbirinde en son bestelediği universe senfonisi hakkında bir yazı yok. bak hiçbirinde diyorum. yani yazıyla yazayıp bak. sıfır.
adam universe diye bir senfoni bestelemiş hacı! evren demiş adına içinde evrenin genişlemesiyle ilgili, karadeliklerle ilgili, dünya dışı gezegenlerle ilgili, akıllı yaşamla ilgili kısaca astrofizikle, astronomiyle ilgili, şu ana kadar elde edilen bilimsel veriler çerçevesinde kafasında kurduğu fantezilerin notalara dönüşmüş bir yapıtı var. ve sen hala adam şunu demiş bunu demiş diye tartışıyorsun.
türkiye'deki insanlar için çok fazla bu adam bence.
gündemden düşen şantör. türkiye gündemi böyledir. bir sözlük tadındadır. yazarlar, çizerler, sonra da bir bakmışsın, aa fazıl say vardı beni de say diyorduk hani, adama ne oldu acep olur.
erol kösein piyano çalmayı bilen halidir, lacivertidir.
marjinalim, herkesten ve her şeyden nefret etmekteyim
gibi duygulara sahip olduklarının dikenli sözleriyle ispatına diyecek yoktur. ancak; sanatında dünya çapında başarı göstermiş bu ismi bir ödül töreninde çalıların arasında arkadaşıyla cigaralığını içerken kameralara yakalanmış olması ve
bu ülkeyi terk ediyorum dedikten sonra gitmemiş olduğu haliyle de hatırlarız.
ya bir de şöyle düşünün.
adam ateist ve bu yüzden yemediği küfür kalmamıştır. kaçını mahkemeye verdi? o ise bir grup insanı eleştirdi diye - ki bunlar hırsızlar, dolandırıcılar, yalancılar vs. - ama eleştirisinde onların dindar olmasına da vurgu yaptı diye toplumun değerlerine hakaret etmiş oldu. e onun değerlerine edilen küfürler ne olacak? bence iyi bile dayanıyor fazıl say. yani tabii müslümanlık oranı çok yüksek ülkede bunu kabul etmek gerek. millet sanıyor ki herkes ateist de saklıyorlar. (bunu diyen ateistler gördüm) bizim çevremizde çok var diye ne sanıyorlarsa. sokakta ...(neyse bu başka konuydu, gaza geldim bir an.) yani ateizm oranı yüksek olsaydı bu sefer de müslümanlara ceza verilirdi ki çok daha ağırları verilirdi.
''allah hepinizin ecdadını sikecek cehennemde'' diye yorumlar da gördüm ben facede. bunlar hakaret olmuyor da '' dikkat ettiniz mi nerde bilmemne bilmemne varsa hepsi allahçı'' mı hakaret oluyor?
Sosyal paylaşım sitesindeki entrysi bir bireysel irade ürünü olmasına rağman iradesine kelepçe vurulan kişidir dine hakeret ettiğini düşünenler kendilerinin o muhafazakar beyinleriyle anti semitist seviyesinde yahudilere hakeret ederken neden biri çıkıp bunlara dava açmaz ateistlerde onca hakarete rağmen gidip hakkını aramaz devlet sözde demokratik laik olup sanki tanrının müslümanları gokten zembille indirmiş gibi görmesine ne demeli???