fazıl say

entry1488 galeri67
    675.
  1. ileri derecede cahil, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bağnaz müzisyen, iyi müzisyen;

    (bkz: orhan gencebay/#13368729)
    2 ...
  2. 676.
  3. Yerini ve haddini bilmeyen piyano çaları...

    Ulan senin haddine mi düşmüş orhan gencebay gibi türk müziğine damga vurmuş, gönüllere taht kurmuş birine 3. Sınıf müzik yapıyor diye sallamak? Sen hiç adamın müzik tarihini okudun mu alt yapılarını bir zahmet edip dinledin mi piyanist yavşak fazıl!
    4 ...
  4. 677.
  5. ara sıra saydıran Türk klasik müzik piyanisti ve bestecisidir.
    2 ...
  6. 678.
  7. 679.
  8. Türkiye' nin en önde gelen muhalif piyanisti.
    2 ...
  9. 680.
  10. Hakkında girilen saçma sapan entryleri gördükçe beynime resmen kan sıçrayan besteci, piyanist. idealist, düşünebilen ve farkındalık düzeyi yüksek olan bu insanı ne yazık ki ülkemiz 'insanları'nın büyük kısmı sevememiştir. Bu majör kesim; düşünmeyi unutmuş, cehaletin ortasında kalmış ve 'özgürlük' kavramını tam anlayamamış insanlardan oluşur. Her düşünceden insan olabilir; ancak biri kendine ait olan düşüncenin aksine bir şey söylediği zaman seviyesini düşüren, bu noktaya çalışarak gelmiş bir bireyi, üstelik ülkeyi dünyaya doğru tanıtan bir bireyi aşağılayarak kendini haklı çıkarmaya çalışan insanları anlayamamaktayım. Orhan Gencebay dediniz; bir kaç dizi akorun üzerine solo atan emprovizasyon yapan bir müzisyen. Basit müzik çıkarıyor ortaya. Asla klasik müzikte olduğu kadar derin bir armoni yok. Türk müziği ayrı bir kulvar olmasına rağmen, tek sesli. Batı müziği çok seslidir. Hadi geçtim; seven var, sevmeyen var.. Yine de bu adamın kendi düşüncesini, yorumunu getirmesi sizi niçin bu kadar sinirlendiriyor. Piyanist olup bu seviyeye gelebilmek kolay değildir efendim. Senelerini konservatuarda bırakırsın. Enstrüman senin bir parçan olana kadar. Uyanır çalışır tekrar uyursun. Sahiden hayatını adarsın. Bu iş piyasaya müzik yapmak değildir. inandığı sevdiği şeyi yapmaktır. Yoksa bu adam saat başı pop, arabesk beste yapabilecek kabiliyete zaten sahip. Ama yapmıyor. En iyisini yapmaya çalışıyor.
    Dinlemeseniz de klasik müzik yapan insanları koruyun, iyi yapanları destekleyin. Hiç de basit bir şey değildir çünkü. Düşüncelerle, işleri karıştırmak rezilce. Bir insanın düşüncelerinin çıkışlarının size uymaması o kişiye bütünen sövmenizi gerektircek bir durum değil. Zaten sövmek kolaydır, oturduğunuz yerden saygısızlık etmek de kolay. Kolaya kaçmak isteyen buyursun kaçsın. Biraz empati kurun, o emeğe bu saygısızlık mı? Onca çalışmaya bu yergi? En azından aynı millettensiniz, bu ülkeden böyle biri çıkmış diye biraz saygı. Hem kendinize bir iyilik edin, hem de topluma. Bu kadar basit.

    edit: Bunun üzerine beni eksileyip, oldukça sinirli bir mesaj atmış (bkz: kratter)nickli kullanıcıya cevabım:

    Şöyle ki, Say orada onların müziği ile ilgili gerçek ve doğru bir görüş dile getiriyor. O insanların kişiliklerini değil müziklerini eleştiriyor. Kısıtlılar, üretkenlik bu olmamalı; piyasaya çalışmak. Bu insanlar piyasaya çalışarak toplumu etkilemeyi başarıyorlar. Ve toplum da sert bir şekilde kendi müzisyenlerini savunuyor. Hangisi, Fazıl Say kadar gecelerini gündüzlerini vermiş? Hangisi konservatuar okumuş? Hangisinin armoni bilgisi Fazıl kadar derin? Adam çok doğru yorumlar yapıyor. Benim yazımda eleştirdiğim, Türkiye'de nedense çok sevilen bu müzisyenler değil. Onlardan çok daha kıdemli olan yalnız alanı farklı olan Fazıl Say'a bütün başlık altı entryleri boyunca hakaret saydıran 'cahil' insanlara. Cahil diyorum çünkü, karşısındakinin bilgi seviyesine gelmeden, dolayısıyla yeterince düşünmeden bu harika müzisyene saydıranlar cahildir. Buna başka hiçbir şey söyleyemem. Ben Orhan Gencebay'ı, Sezen Aksu'yu ya da Fazıl Say'ı kişilik olarak tanımıyorsam; onlar hakkında yorum da yapmam. Ki zaten kimse hakkında kişilik hakkında yorum yapmak hakkım değil. Ben de bir müzisyenim ve işin müzikalitesine bakıyorum. Evet gerçekten de ortada bir dağ boyutunda fark var. Keşke işlerinin ehli olsalarmış; oysa Sezen Aksu, tona yanlış sesten giren birisi. Besteler onun değil. Beste, aranjöre mırıldanılıp yapılan şey değildir. Oturup yazmış mı? Orkestradaki her enstrümanın o sırada ne yapacağını o mu belirlemiş? Hadi Orhan Gencebay bir derece, kendisini Güneri Cıvağolunda iyi bir saz solosu atarken dinledim. Başarılı bir tekniği vardı. Ancak bu onun şarkılarında armoniyi gelişitirdiği anlamına gelmiyor. Armoni çok zayıf. Ve müzikte armoni önemlidir efendim. Bu kalitedir. Fazıl Say'da işte tam olarak bu var.
    12 ...
  11. 681.
  12. aslında hep bir şekilde hükümet yalakalığı yapan, eskinin ilah kabul ettiği ve artık beş para etmez adamları eleştiren sanatçı. hükümet yalakalığı yapan ve artık bir icraatı olmayan adamlar. hmm gerçekten ilginç. zaten bir sanatçı hükümeti niye yalar, eski şöhretini yakalama çabasından. arkandayız fazıl, konuş konuşabildiğin kadar.
    7 ...
  13. 682.


  14. öncelikle şu klasik şarkıyı koyalım da, "çok sesli müzik" denerek savunulmasın bu adam.

    gel gelelim şu orhan gencebay yorumuna.

    sıkıntı şurda: eleştiri orhan gencebay'ın yaptığı şarkılara değil, doğrudan orhan gencebay'ın müzisyen kimliğine geliyor. eğer deseydi ki, "orhan gencebay üçüncü sınıf eserler veriyor" - ki bu bile saçmalıktır - bu konuda tartışılabilirdi.

    lakin bu işler bu kadar basit olmamalı. orhan gencebay da çok rahat o akademik bilgisiyle orta avrupa müziğine kendini kaptırıp yüzyılların birikiminden faydalanabilir, çok büyük bir klasik batı müziği sanatçısı olabilirdi. o bu yolu seçmedi. o, geleneksel türk müziğini batılı motiflerle harmanlayıp yeni bir "türk müziği" yaratma peşine düştü. bunu başardı da.



    iyi dinleyiniz. şarkı içindeki mod geçişlerini, iki farklı duygunun - önce hüzün, sonra hüzünlü bir umut - nasıl verildiğini iyi kavrayınız. orhan bey bunları yaparken tüm orkestrasyonu da kendisi yapmıştır bunu da aklınızdan çıakrtmayınız. aynı durum hatasız kul olmaz parçasında da mevcuttur. şimdi buraya "crossing the bridge" belgeselindeki "hatasız kul olmaz" düzenlemesini koymayacağım, onu bilmeyen yoktur. fakat o düzenlemedeki orkestrasyon da orhan bey'e aittir.

    fazıl say ise belli bir müzik bilgisine ve görüşüne sahip olan bir insandır. bunu ben yargılayıp mahkum edemem. sıkıntısı şu abimizin, dünyaya sadece kendi penceresinden bakıyor. elitist bir bakış açısı sunuyor ve kendi müziğini yapmayan herkesi "aşağı tabaka" olarak görüyor.

    doğu müziği hakkında da bilgisi vardır elbet. cumhuriyet dönemi türk müziğinde ne kadar yenilikçi çalışma varsa hepsi orhan bey'in elinden çıkmıştır, bunu da biliyor. bilmediği şu, orhan gencebay kolaya kaçmadı. bağlama konusunda bile kendi tarzını geliştirdi ve, yaratıcı bir şekilde bağlamayla blues soloları atmaya kadar götürdü işi. bu yaratıcılık isteyen bir şey.

    bütün teknik kısımları geçiyorum, zaten derinine de inecek değilim. fazıl say her ne kadar büyük bir müzisyen olsa da, öncelikle müzik nedir sorunsalını kendi içinde çok uç bir noktaya hapsetmiş. fazıl say'ın bakış açısını ele alırsak erkan oğur da gayet üçüncü dördüncü sınıf bir müzisyen oluyor. çünkü klasik müzik yapmıyor.

    bu kafalara hastayım. "klasik" olan müziklerde virtüöziteye ulaşmış kişiler geri kalanlara her zaman aşağılayıcı biçimde bakıyorlar. müziğin ruhu bu değil. fazıl say fildişi kulesinde batının müziğini devam ettirirken; orhan gencebay onca akademik bilgiye rağmen özünden kopmayarak yeni bir türk müziği yarattı. fazıl say kendi içinde "beni neden sevmiyorlar" muhasebesi yapıp aşağılık gördüğü her şeye saldırırken; orhan gencebay geleneksel mirası harikulade biçimde geliştirip halkın gönlünde yer etti.

    o yüzden orhan gencebay "berhudar olun" derken, fazıl say önüne gelene saldırıyor. sevilmemek saldırganlaştırır. mütevazı olmayı bilmeyen kişi en üst seviyede akademik bilgiye de sahip olsa en başta ruhunu kaybetmiştir.

    lütfen piyano çalmayı bilen herkes de orhan gencebay'a eleştiri getirmesin. ben önemsiz bir adamım ama, o kişiler orhan beyle müzik konusunda yarım saat sohbet etseler fazıl say'a saydırmaya başlarlar.

    elitizm, hele ki temelsiz elitizm kötüdür. yapmayın.
    2 ...
  15. 683.
  16. kendini aydın veya piyanist sanan şahsiyet. müziğinden çok ona buna sataşmakla meşgul.
    4 ...
  17. 684.
  18. solo keman için kleopatra isimli bir eser besteleyen ve 19 ekim 2011'de cemal reşit rey konser salonunda cihat aşkın ile bir konser vermiş sanatçı. çok hasta olmasına rağmen mükemmel bir performans sergilemiştir.
    2 ...
  19. 685.
  20. benim tanıdığım harika ötesi bir piyanist var. ona baktıkça bu adam kim lan diyorum. o kim mi ? bilir o kendini.*
    1 ...
  21. 686.
  22. 687.
  23. ideolojisi, hayata bakışı ve tüm diğer şeyleri ile birlikte erol köse'den bile daha antipatik olduğunu söylebilirim.
    edit: yazım hatası
    1 ...
  24. 688.
  25. hayat felsefesini merak ettiğim, hesapta onca başarıya imza atıp çirkefliği bir kenara bırakamayan entel müzisyenin asıl amacının popülaritesini korumak olduğunu düşündüğüm, sözde modern varlık.

    Orhan gencebay için ettiği sözler türk halkının büyük bir bölümünü kapsar, "gündeme gelmek adına bu kadar antipati edinmekte neyin nesi" diye düşünmüyor değilim sözlük.
    1 ...
  26. 689.
  27. --spoiler--
    dünyada müziğe yeteneği n çok olan insanoğlu, gökten inen mozart mı? emekçi beethoven mi? ama en az yeteneği olan kesindir; ayşe özyılmazer!
    --spoiler--

    adamın hem piyanosundan hem de klavyesinden bal damlıyor. twitter'da yazdıklarını okuyup okuyup mest oluyorum. bu kadar doğrucu bir sanatçı daha yok. her yönüyle kesinlikle bir sanatçı.
    4 ...
  28. 690.
  29. Büyük başarılara imza atmış piyanist. (Sanatından gayrısı beni ırgalamaz).
    3 ...
  30. 691.
  31. karakteri yüzünden iticilik abidesi bir zattır.
    1 ...
  32. 692.
  33. piyano çalarken aşırı kafa salladığı için sağlıklı düşünme yetisini kaybettiğine hükm getirdiğim şahış.
    2 ...
  34. 693.
  35. fazıl say, fatih altaylı'dan nefrettttt ediyor...
    şöyle bir tivit attı:
    "fatih altayli denilen kulture galaksiler otesi uzak kalmis o adamdan tüm benligimle nefret ediyorum.sadece nefret.. basinimizda zarif ve duzgun insanlar olmalidir. iyi gazeteciler. iyi insanlar.. keske..."
    kaynak: http://www.medyamanyak.co...an-nefrettttt-ediyor.html
    1 ...
  36. 694.
  37. dünya müzik otoritelerinin dehasını alkışladığı, türkiye'nin yetiştirdiği ve dünya'da kazandığı başarılarla sesimizi tüm evrene duyuran sayıları az ama nitelikleri derin gerçek sanatçılarımızdan. safi magazin ve gerçekleri çarpıtma merkezi haline gelmiş hakim medyanın yansıtmadığı, sanatçılarımızın dünyadaki başarılarını anlattığı yazısı:

    --spoiler--
    Bu sabah çok sevdiğim bir dostumun Almanya'daki olağanüstü başarısını öğrendim.

    Piyanist Elif Şahin, dünyanın en büyük yarışmalarından biri olan HUGO WOLF YARIŞMASI'nda soprano partneri ile birlikte dünya birincisi oldu.

    Bu yıl özellikle Türkiye klasik müzikte bir atağa kalkmış gibi.

    13 yaşındaki harika kemancı Berfin Aksu, Romanya'da ENESCU yarışmasında birinci oldu.

    Bir kaç ay sonra da Çek Cumhuriyeti'nde yine birinci oldu.

    BERFiN AKSU.

    Bu ismi unutmayın.

    Borusan Orkestrası Salzburg Festivalinin Açılış Kutlaması konserini çaldı.

    Bu bir ilktir.

    Benim adıma Dortmund, Paris, Baden, Hamburg, Meran gibi mühim merkezlerde festivaller düzenlendi. Beni bir icracı olarak iyi bilen bu mekanlarda, bir kaç gece boyunca bestelerimi ve memleketimin kültürünü, halk sanatçılarımızı, köklü müziğimizi tanıtma şansım oldu.

    Mayıs ayında, Borusan yaylısazlar dörtlüsü New York'da bir yarışmada, 90 grup arasından dünya birincisi oldu.

    Ve son olarak, Hugo Wolf yarışmasında birinci olan dostum ELiF ŞAHiN.

    Klasik müzikçilerin başarı basamaklarından tırmanışında en önemli faktör yarışmalardır.

    Düşünün, bu gün dünyada milyonlarca Piyanist yaşamakta.

    Hangisi iyi? Hangisi daha iyi?

    Milyonlarca kemancı;

    Sopranolar; Tenorlar...

    7 yıl yaşadığım NEW YORK şehrinde dile kolay "on bin profesyonel piyanist" yaşamaktaydı.

    Nefes kesici mücadeleyi düşünün.on bin piyanist ! Aynı şehirde...

    Onların arasından sıyrılıp ilk yüze girmenin ne kadar zor olduğunu ya da dahası, çok çok çok özel bir yerlere; "ilk ona girmenin" zorluklarını düşünün...

    Ne kadar iyi olmak lazım.

    Kusursuz olmak lazım. Ne kadar içsel olmak lazım.

    Her tür haksızlıkta yılmamak için ne kadar güçlü olmak lazım.

    Bu yarışmalarda kimi zaman haksızlıklar da yapılmakta.

    Öğrencisini kayıran jüri üyeleri olmuyor değil...

    Zordur yarışmalar.

    2-3 saatlik bir repertuar hazırlar tüm yarışmacılar.

    Kaset -CD ile olan yüzlerce başvurudan seçilen 120 kadar yarışmacı ilk elemeye katılır.

    Sonra ikinci eleme, sonra son 15 kişinin kaldığı yarı final. Sonra son 6 kişinin kaldığı final gibi...

    Benim katıldığım yarışmada, 1995 yılında finalde bir kural vardı.

    15 Jüri üyesinin hepsinin "EVET" demesi lazımdı.

    14'ü "evet" 1'i "hayır" bile dese o yarışmayı kazanmak mümkün değildi.

    Artık Türkiye ve Türkler için de değişti durumlar.

    Türk sanatçıları da bu yarışın içindedir.

    Benden 12 yıl sonra Çellist Efe Baltacıgil, 2007 yılında Young Concert Artists yarışmasını kazanan ikinci Türk sanatçı oldu.

    Bu sanatçıları Türk halkı tanıyor mu?

    Medya ilgi gösteriyor mu?

    Sizler konserlerine gidiyor musunuz? Hiç gazetelerde gördünüz mü?

    Yani Sezen Aksu'nun yurt dışına alışverişe gittiğini bile detaylıca okuyoruz.

    Sorun yok.

    Peki sizler, Berfin'in, Ege Baltacıgil'in ya da Borusan dörtlüsünün başarılarını basınımızda okudunuz mu?

    Daha farklı sorular da yöneltebilirim;

    -izmir'de bir ULVi CEMAL ERKiN SOKAĞI var mıdır mesela?

    -Ankara'da, tüm dünya müzikologlarının ilgisini çeken, enteresan bir "makamsal armoni sistemi" yaratmış olan KEMAL iLERiCi için her hangi bir sokak var mı?

    Kemal ilerici ismini bilen var mı?

    Türkiye'de 4-5 Orkestra'nın ve 2-3 koronun kuruculuğunu yapmış, (burada 1500 kişiye iş imkanı sağlamış diye eklemek isterim) bir HiKMET ŞiMŞEK anılıyor mu?

    Hikmet Şimşek, çağdaş Türk bestecilerinin Avrupa'da tanıtılması için hayatı boyunca çok uğraştı.

    Pazar akşamı Almanya'da birinci olan Elif yaklaşık 12 yıldır Almanya'da yaşıyor.

    Özellikle son 8 yıl Lied (Alm. Şarkı) üzerine çok yoğunlaştı.

    Alman Lied kültürü çok ileridir.

    Mozart'la Beethoven'la (klasik dönem) başlar besteciler şarkı bestelemeye.

    Özellikle 600 Lied bestelemiş olan SCHUBERT ile ilk doruğa ulaşılır.

    Bu besteciler, Goethe, Schiller, Heine, Hölderlin, Eichendorf gibi dönemin en büyük şairlerini bestelerlerdi.

    250 Lied bestelemiş olan Schumann sonra Brahms ve Hugo Wolf gibi Lied bestecileri var.

    Mahler... Fransa'da Debussy, Ravel, Faure...

    Ve günümüz bestecilerin bestelediği çağdaş şarkılar...

    Ne güzel bir kültür.

    Bizde de olması lazım.

    Bestecilerin Metin Altıok, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Can Yücel, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Pir Sultan, Yunus Emre ve daha nice büyük şairimizi bestelemesi lazım.

    Mümkün mertebe çok "şiir - müzik birleşmesi" yaratılması bir kültür için iyidir.

    Dil için iyidir.

    Müzik ve ses için iyidir.

    Kalite için iyidir.

    (Hakkı Bulut, "Müzikte niye kalite aransın ki?" demişti televizyonda. Donakalmıştım. Herhalde kendisi NewYork'daki 10.000 piyanistten biri olaydı bu soruyu sormazdı diyelim?)

    Popçulara sokak isimleri verildi. Bir itirazım yok.

    Hatta sokağın ismini siyasi nedenlerle değiştirmeye kalkışmalara itirazım bile var.

    Ama sorun bir; kültür insanlarına ne kadar önem verdik?

    Hep ''AŞKIM AŞKIM YARiM YARiM'' diye süregelen şarkı sözlerinden sıkılmadık mı?

    Bize biraz gerçek kültürümüze yoğunlaşmak düşmez mi?

    Fazıl Say
    --spoiler--
    7 ...
  38. 695.
  39. Salya sümük, silik şahsiyet, zurnanın son deliği.
    1 ...
  40. 696.
  41. insan turnusolu. büyük besteci, duygu, düşünce adamı. adanmış bir yürek, beyin.
    mezopotamya senfonisi için binyıllara kalacak diyor. yeni çalışmasını da duyuruyor: 3. senfoni. daha da iyi olacakmış.

    1. senfonisi: istanbul

    4 ...
  42. 697.
  43. piyanist şantörün entel olanı.
    1 ...
  44. 698.
  45. koyunun olmadığı yerdeki keçi.
    şöyle ki:
    bu eleman türkiye nin sayılı piyanistlerinden hatta sanatçılarından olabilir. başarısını sorsan bik bik yaparlar ama 27.883 sözlük yazarına sorun kaç tanesi bir melodisini hatırlar yada bir bestesini.
    sadece ve sadece sağa sola laf sokmakla gündem de kalan piyanisttir.

    edit: tamam fazıl eksileme en iyisi sensin.
    2 ...
  46. 699.
  47. yazdığı nazım hikmet oratoryosu ile akıllardan çıkmacak ki bazılarının ne yaptığını sorgulasada dünya çapında bir piyanist ve aydın insan duruşu ile takdire şayan bir sanatçı.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük