fazıl say

entry1488 galeri67
    525.
  1. gidemedi bitürlü. kaç kere bilet yolladım dönüşü olmayan.
    1 ...
  2. 526.
  3. bu akşam(4 mart) ve yarın akşam (5 mart) gürer aykal ın orkestra şefliğini yaptığı bilkent senfoni orkestrası ile bilkent üniversitesi konser salonunda tüm ankaralılara müzik sevgisini tattıracak olan sanatçı. gönül isterdi gitmeyi ancak biletler birkaç gün içerisinde tükenince ahh keşke orada olsaydım diye içlenerek yetineceğiz maalesef.
    3 ...
  4. 527.
  5. kendisini attan ottan ayıran özelliğin pek farkında olup sevilmediği kadarıyla da gönlümüzdeki yerini iyice sağlamlaştırmıştır...
    1 ...
  6. 528.
  7. --spoiler--
    "Gökyüzü" dedik, "sıradağlar" dedik, "ormanlar denizler" dedik, onlar ama KÖRDÜLER! "Müziğin güzelliği" dedik, onlar ama SAĞIRDILAR! "Tanrısallık" dedik, onlar "PARA" dediler! "insan" dedik, "OY" dediler! "ileri bakalım,ışığa" dedik, "HAPiS CEZASı" dediler! Ahh..Bir şey demeye değmez artık. O orada "kara" olduğunu anlaması için "ak" ile tanışması lazım. Tanışmıyor. Faşizm kazandı. Yazık oldu bu çağa.
    --spoiler--
    1 ...
  8. 529.
  9. türkiye'nin dünya çapında önemli bir yere sahip olan piyanisti, harika çocuğu. siyasal söylemleri fazla diye sanat camiası tarafından eleştirilse de bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak onun da endişelenmesi ve kaygılarını dile getirmesi doğaldır.
    2 ...
  10. 530.
  11. dede fazıl say'ın adını, baba ahmet say'ın hayallerini ve kendi dehasını taşıyan, üreten ve ışığı ile bizleri aydınlatan, ruhlarımızı güzelleştiren sanatçı, sorumlu aydın.

    --spoiler--
    fazıl say'ı Bilkent Senfoni Orkestrası ile yeni bestesi 'istanbul Senfonisi'nin Ankara'daki ilk seslendirilişinde dinledik.
    Hemen önümüzde Ahmet Say oturuyordu.
    Fazıl'ı dinlerken gözüm ondaydı. Eser bittiğinde herkes ayakta alkışlarken o sessizce oturdu. Neler hissettiğini, bir onu yakından tanıyanlar bilebilirdi; belki bir de benim gibi yeni çıkardığı hatıralarını okuyanlar... 'Ağaçlar Çiçekteydi' (Evrensel, Şubat 2011)
    * * *
    Fazıl meğer Fazıl Say'ın dedesinin adıymış.
    Matematikçi Fazıl Bey ile felsefe öğretmeni Nüzhet Hanım, 1940'ların çoğu aydın ailesi gibi, daha Ahmet doğmadan eve bir Alman piyanosu almışlar.
    Ahmet Say, savaş yıllarında Yahudi bir matmazel'den piyano dersleri alarak büyümüş. Annesi, ilerde ünlü bir piyanist olacağını düşlüyormuş. Babası ise iki bilinmeyenli denklem çözemeyen, Thomas Moore'dan, Voltaire'den habersiz bir çocuk piyanist olamaz” diyormuş.
    Ahmet, ilkokulu bitirince konservatuvara girmiş.
    işte o yıllarda, 3 yaşındaki kardeşi Mehmet, onulmaz bir hastalığa yakalanmış. Çok sevdiği kardeşinin, gözünün önünde eriyişini görmesin diye Ahmet, izmir'e, teyzesine gönderilmiş.
    Konservatuvar eğitimi kesilmiş tabii... Hasta kardeşi için zihninden beste yapmış.
    Bir gün annesi gelmiş izmir'e Memo'nun öldüğünü öğrenmiş. Hayatı boyunca hiç ağlamadığı kadar ağlamış Ahmet... Eve döndüğünde donup kalmış:
    Memo'ya isviçre'den ilaç getirtebilmek için eşyaların hemen hepsi satılmış.
    Tabii piyano da...
    Fazıl Say, oğlunun burukluğunu görünce; 'Sana yeni bir piyano alabiliriz.' demiş.
    Borca batmış babasının bu tesellisi karşısında sadece susmuş Ahmet Say...
    Birkaç yıl sonra da evlat acısına dayanamayan babası Fazıl Say'ı kaybetmiş.
    * * *
    Ve yeni perde:
    20 yıl sonra bir oğul gelmiş Say'ların evine...
    Dedesinin adını vermişler ona...
    Babası siyasi görüşlerinden dolayı o hapishaneden bu hapishaneye savrulup dururken bir gün evde küçük Fazıl'ın elindeki ilkel plastik düdükle;Daha dün annemizin'i çaldığını fark etmiş. Düdük kendiliğinden çalıyor sanmış başta... Çünkü Fazıl henüz iki yaşındaymış.
    Tekrar tekrar çaldırmış; inanılır gibi değil ama daha çişini tutamayan çocuk, melodiyi ezberden çalabiliyormuş.
    Fazıl'ı önce Opera Orkestrası'ndan Ali Kemal Kaya'ya, sonra da ünlü piyanist Mithat Fenmen'e emanet etmiş.
    Fenmen, 'Hadi bugün sokakta duyduklarını piyano ile anlat bakalım.' demiş; notalarla anlatmış Fazıl...
    Yetenekli çocukların en çok muhtaç olduğu, ama en zor bulduğu şeye kavuşmuş:
    Onu yüreklendiren bir hocaya...
    Anlayışlı bir babaya...
    Veee evde güzel bir piyanoya...
    Büyük Fazıl Say'ın oğlu için satmak zorunda kaldığı piyanoyu, küçük Fazıl Say'a babası almış.
    Yarım kalan bir düş, torunda tamamlanmış.
    * * *
    Fazıl sahnede istanbul sokaklarında duyduğu sesleri piyanoyla anlatırken ben Ahmet Say'ı süzüyordum.
    Kendi hayatından eksilenleri biriktirip oğluna sunmuştu. Sadece iyi piyano çalan bir çocuk değil, Thomas Moore'dan, Voltaire'den haberdar bir aydın yetiştirmişti.
    Belki Memo'yu ve onun için yaptığı besteyi düşünüyordu; belki bir gün Fazıl'ın onu da çalacağını umuyordu.
    Piyano, dinleyicilere fark ettirmeden, üç kuşaklık bir acının ve zaferin hikâyesini çalıyordu.

    can dündar

    --spoiler--
    2 ...
  12. 531.
  13. nihat'ın yanına gönderilmeli, dominik'e.
    3 ...
  14. 532.
  15. sürekli fakir edebiyatı yapan bir herif. saçı sakalı, götü başı dağıtmış rus klasikçilerinden aldığı karamsarlık havasını yeni dönemin anlaşılmazlık modasına uyarak avrupai entelektüelizme yansıtan kıl bir adam işte bu. radikal de değil yani çocuk gibi birşey.

    (bkz: seçimleri yine kazanamadık ehühehehe)
    5 ...
  16. 533.
  17. ağız yapısı bakımından marlon brando'ya benzettiğim piyanist. ayrıca işini iyi yapıyor ve düşündükleri sadece kendisini bağlar.
    4 ...
  18. 534.
  19. hem müziğini hem düşüncelerini sevmediğim insan. düşünceleri kendisinedir evet ama başkalarını rahatsız etmeyecek ise.
    müslümanların yaşadığı bir türkiye'yi terketmeyi düşünüyorum. ya ne olacağıdı lan ? isviçreye gidecekmiş.
    isviçre'li müslümanlar : fazıl say, sakın gelme !
    ayrıca konuşuşunu ve sesini dinleyenlerin çizgi film karakterini görmesi de mümkün.
    1 ...
  20. 535.
  21. kendisine göre dünyada gelmiş geçmiş en büyük 5 bestecinin bach, mozart, beethoven, wagner ve stravinsky olduğunu söylemiştir.
    1 ...
  22. 536.
  23. orta çağ'ın karanlık şatolarında lordlara piyano çalarken hayal etmekten kendimi alamadığım, müslümanlara antipati* beslediğini düşündüğüm piyanist.
    3 ...
  24. 537.
  25. bir yerde yavşak kelimesini duysam bu adam aklıma geliyor.

    bir kelimeye bu kadar aşina olmak nasıl bir duygudur anlam veremiyorum.
    4 ...
  26. 538.
  27. türkiyenin en büyük sanatçısı* ve dünyanın sayılı sanatçılarından.
    1 ...
  28. 539.
  29. türkiye nin en kötü , en beceriksiz, en vasat sanatçısı.
    dünyada adını duyan bile yok.
    4 ...
  30. 540.
  31. kendisi tüm dünyanin takdir ettigi bir müzisyendir ama malesef ülkesinde yeterli deger verilmedigi, almanlarin sürekli konser, söylesi gibi etkinlikler icin yilda 4 - 5 kere ülkelerine davet ettigi, bizde ise konserleri iptal edilen insan. iktidarin yalakasi olmasi durumunda tüm bu olaylarin tersine isleyecegini kendisi dahil tüm türkiye bilmektedir. aslinda ülke genelinde sanki yüzlerce piyanist yetistirmis gibi kendisi göz ardi edilmektedir. yurt disinda yasayan bir türkseniz eger , ülkenizden, ülkenizin kültür sanat etkinliklerini baltalama calismasindan utanmaniza neden olan insanlar, televizyonlarda ona buna küfür eden, trafikte adam döven, mafyacilik oynayip, bu halki kandiran insanlari bas taci ederler ama söz konusu fazil say olunca devletin parasi yok gibi türlü bahaneler uydurulur. kisacasi fazil say gibi bir usta bir daha türkiyeden yetisirmi bilmem ama gelecekte, sanata deger vermeye basladigimizda, yunanistandan, bulgaristandan, veya ermenistandan yetisen müzisyenleri dinlemek icin kilometrelerce yol alacagimiz gün gibi ortadadir. biz böylesiyiz.
    2 ...
  32. 541.
  33. 542.
  34. Türkiyemin gurur kaynağı. 21. yüzyılın beethoven'ı.
    3 ...
  35. 543.
  36. 544.
  37. sevmiyorum kendisini. neden mi? çünkü müslümanım. akp'li değil, solcuyum. bu adamın dini beni ilgilendirmez. hıristiyan, ateist, musevi, budist... ama "müslümanlardan utanıyorum " ne demek yahu?
    4 ...
  38. 545.
  39. türkiye'ye şeriat gelirse bunun sebebi olan kişidir. halkın inançlarına, yaşam tarzlarına bu kadar küçümser bir şekilde yaklaşıp, onları kışkırtan kişidir. bir nevi kültür faşizmi yapmaktadır.
    taksim'e kurulan vincin ucunda sallandırılsa, şerefine göbek atacak kadar bir insanın nefretini kazanma başarısını gösterebilmiş kişidir. *
    3 ...
  40. 546.
  41. az önce kendisini piyano çalarken izledim de... çok spastik hareketle yapıyor. piyano çalarken bu kadar salaklaşan ve özürlü gibi davranan başka insan var mıdır acaba?
    3 ...
  42. 547.
  43. taklidini ismail baki tuncerden duyduğum ünlü piyano sanatçımız.
    1 ...
  44. 548.
  45. Şu tarih itibariyle hamburg konserini vermiştir önümüzdeki günlerde ise çin'de konser verecektir.
    2 ...
  46. 549.
  47. Düşüncelerine ve sanatına büyük saygı duyduğum müzisyen. Kendisini merak edenler için NTV bir şeyler hazırlamış. Bir tür belgesel:
    http://calismaodam.ntvmsnbc.com/fazil-say/
    Özellikle renkli kalemlerini görmenizi ve piyanist olmanın ne kadar ayrıntıya dikkat etmek gerektirdiğini, çalışmanın zorluğunu anlamanızı dilerim.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük