bir pedagog uyarısıydı çocukların göz hizasında boyunuzu küçülterek konuşun, gözleriniz gözlerine değsin ki daha etkili olsun...
yani; çocuğun seviyesine inmektir bu davranış. diyorlar ki bir sanatçı niye kasımpaşalı gibi davranıyor?
çünkü konuştukları şekilde anlayabilir de bu yüzden diyorum ben de. bazen göz hizasında konuşmak gerekiyor demek ki. herkesin sabrının da sınırları var ve bazen bardak taşar.
Tebrik edilmelidir. Sonrasında sorduğu soru çok anlamlıdır. Çiftçi anasını alıp gitmesi istenirken nerdeydiniz diyor tam açıklaması.. Tayyip Erdoğan'a vatandaşıma hakaret/küfür etme diyebilir misin diyor Sn. Ertuğrul Günay cevap hakkınızı kullanmanızı çok isteriz.
kendisini zerre kadar sevmesemde; kendilerini halkından üstün gören, eleştiriye tahammülü olmayan ama eleştirmekte sınır tanımayan, kendilerine oy verenlerin dahi kabul etmediği şeyler için halk böyle istiyor diye yalan söyleyip dayatan, maaşını milletten aldığını unutan vekil ve bakanlara gerekli ayarı verebilme cesaretini gösterbilen kişiliktir. Yaptığı bir değil iki değildir ama cesar'ın hakkı cesar'a.
tam da kendine yakışanı yapmış liseli fazlo. odunun bir şekilde (her nasılsa) piyano çalabileni. bu adama bir de sanatçı adam falan diyorlar, hiç böyle odun gibi yontulmamış sanatçı görmedim. hiç aile terbiyesi almadı herhal.
bazıları da gelmiş diyor ki "başbakan da bilmemne dedi bikbikbik" ülen başbakan sanatçı mı? bildiğin kasımpaşalı. kültür bakanı dediğin de nihayetinde chp mürekkebi yalamış bi adam. ama bu fazlo hem sanatçı geçiniyor hem de sözümona kasımpaşalı ağzı yapıyor. hem küfret hem de onların tavrını benimse. bakanı makanı geçin, yolda biri size dese "kes zırvalamayı" diye bakalım siz ne dersiniz yazar ihvanlar?
özetle, haydi fazlo bir an evvel bi uza git de rahat bırak şu memleketi. acık da japonlar faydalansın senden, nasıl yapabileceklerse. türkiyede misal sadece bir anjelika akbar, sanatçılık konusunda fazlo'yu seksenbeşe katlar, ihtiyacımız yok böyle liseliye...
edit: sağ ellere kuvvet emocanlar ve kemocanlar, tükürüp bi daha deneyin bakim
"Ülkemize on milyonlarca kişi gelirken" gibi laflar eden bir bakana, şehir tiyatrolarina badem bıyıklar girerken susan bir bakana, heykeller ucube diye yıkılırken susan bir bakana denmesi gerekeni demiştir.
Ülkemize on milyonlarca kişi geliyormuş. O kişiler bir haftalığına her şey dahil otellerde yiyip içip gidiyorlar.
Bizim gibi, cahil cuhela kitlelerin seçtiği insanlarca yönetilmiyorlar.
anca her gördüğü dişi sinekle çiftleşen erkek sinek kadar sanatçı olan kişiden yine sanat kokan sözler.
durduramıyoruz efendim sürekli sanat yapıyor.
-bu koku nedir? lağımmı patladı?
+tabi ki hayır. gene fazıl konuştu.
sazanlık yapıp "aa bakana öyle denir mi? terbiyesiz ahlaksız" yorumlarının yapılması doğru değildir. çok tanımasam da fazıl say son derece haklı. bir rubai yüzünden ülkeden gitsin kalsın muhabbeti yapıldı iki gün önce bu adam hakkında. ne kadar incitici. şimdi ne dese haklı. ayrıca konuşmayı okuyacak olursanız bakan gerçekten zırvalamış.
fazıl say'ın facebook'daki zırvalamaları kesmemiş olacak ki bir de meclis üyesine karşı zırvalamıştır. facedeki ergenden meclisteki bakana doğru sınıf atlamıştır.
sadece bakana yapılan bir hakaret olsa şahsi denir geçilir fakat bu fazıl sayın yaptığı diğer eylemlerde göz önüne alındığında ve insanların düşüncelerine inançlarına düşünmeden ettiği hakaretlerle kıyaslandığında gitmesi hayırlısı denecek kişidir kendisi. hatırladığım kadarıyla esra elönü isimli -inancı,ideolojisi beni ilgilendirmez- gazeteciye de bir program sonrasında Bu Esra Elönü güzel kadın. Mini etek filan giyse star olur gibi saçma bir yakıştırmada bulunmuştu. basit ve sığ. sanatçı sanatıyla ilgilenir siyaseti siyaset gibi yapar elin mini eteğine başörtüsüne laf etmez. hala anlamamya şu başörtüsü nefretini çılgınlığını veya mini etekliye kaşar yaftası yapıştırma çabasını o ayrı dava.
ulan sen kimsin? deyince sanatçılara saygısızlık değil;
biri sesini yükseltince saygısızlık. ne tuhaf. birilerinin bunu demesi gerek bir yerde. bu ülkede sanat bitiyor, sanatçılar bitiriliyor. tehlikenin farkında mısınız?
fazıl say'ın asıl amacını çok merak ettiren hadisedir. hani alihan ajar'ı tokatlayıp iyice gündem olmuştu arkasından şarkıları patlamıştı falan. onun gibi birşey mi acaba diye düşünmeden edemiyor insan. zira bu aralar sık sık zıplamaya başladı.