fazıl say

entry1488 galeri67
    187.
  1. sürekli siyaset yaparken gördüğüm piyanist..

    yaptığı siyasetinde, çaldığı piyanonunda türk toplumuna hitap etmediğini düşündüğüm kişi.
    2 ...
  2. 186.
  3. bosch genç klasikçiler festivali nin tanıtım filminde oynamıştır.

    ]
    2 ...
  4. 185.
  5. türk milleti kendisinide yaptıgı müzigide sevmiyor,
    "gümüşhane gümüşhane olalı böyle zulüm görmedi", diye bahsi geçen müzigin türkiye deki icracısıdır, eziyet devam ediyor, bir takım elitist kesim kendisini bir bok göstermek için bunun konserlerine gidiyor, başka da yedigi bir halt yok. ortaya koydugu, türkiye nin hangi degerini kendi müzigine yansıtmış, tanıtmış, sözüm ona adı türk yemişim tarkanın da adı türk adı ne olmuş yani? bazıları o kadar ileri gitmiş ki, bilim bilmem ne demiş saçmalamak ulusalcıarın kartviziti zaten.

    kimse kusura bakmasın, biz türk milleti olarak bu müzigin şahsında kendisini bulan batı taklitçisi tepeden inmeci zihniyetide, onun icracısınıda sevmiyoruz, fazıl say ı sevmiyoruz, saymıyoruz.

    chp zihniyetinin tepeden inmeci zihniyetinin temsilcisidir kendisi, eger sadece sanatcı olsaydı faşizm kokan açıklamaların içinde yer almazdı, bizde onun ismini bile agzımıza almaz yaşar giderdik, illa konuşacak, kendisini bir şey sanacak, sen kendinin ne oldugunu söyleme başkaları söylesin.
    1 ...
  6. 184.
  7. bestelediği istanbul senfonisi adlı eserinin ilkçalınışını dortmund'da yapan besteci. istanbul un senfonisinin ilk çalınışı istanbulda yapılmalıydı. memleketi terketmek böyle olur. bilim her zaman saygı gördüğü yere gider.
    2 ...
  8. 183.
  9. türkiye'de eşitlik, özgürlük gibi fikirler ile bir tarafını yırtan,
    kürtçü, tarikatçı grubun nedense! özgürlük ve eşitlik kavramını bir türlü uygulamadığı sanatçı.

    atatürkçü olduğu için her iki kesim de sevmez bu kimseyi,
    atatürkçü olduğu için ne iyi bir sanatçıdır ne de özgürlük hakkı vardır.
    eşitte değildir zaten atatürkçü olduğu andan ihtibaren hedeftir.
    böyle insanlar gitsindir, terketsindir de bu ülkeyi geriye kalan kürtçü-tarikatçı kesim kafa kafaya verip özgürlük ve eşitlik yalanları ile kendi kendilerini tatmin etsindir.
    4 ...
  10. 182.
  11. bütün dünya'da konserlerinde ayakta alkışlanan kişidir. gelin görün ki türkiye'de kemalist, züppe, tıntıncı vs. vs. diye etiketlenip darbukacı kör bir arkadaşımızın gerisinde bırakılan kişidir. kör bilal mi nedir, onu 10 saniye izledim. onunla bir derdim yok elbette.

    velhasıl kelam, işte bunlar yüzünden türkiye'de durmamalı fazıl say. kendisine de yazık, bu tür eleştirileri duymak zorunda kaldığımız için bize de yazık.
    4 ...
  12. 181.
  13. Piyano çalmak dışında çok bişeye burnunu sokmaması gereken kişi. Bir tek şeyi en iyi biçimde yapıyor ama mevzu fikir yürütmeye gelince sçıp sıvıyor.

    Bir de Bilal kıyaslaması falan da artık yuh dedirtiyor. O kadar da değil.

    (bkz: yok ebesinin amı beethowen)
    2 ...
  14. 180.
  15. düşünceleri yüzünden, başarısı arka plana atılan ünlü piyanist.
    (bkz: türkiye de hiçbir başarı cezasız kalmaz)
    4 ...
  16. 179.
  17. piyano çalmanın darbukadan daha kolay olduğunu düşünen insanların yaşadığı ülkeye fersah fersah fazla gelen kişidir.
    6 ...
  18. 178.
  19. kör bilal ile karşılaştırılan müzik duayeni.

    1- kör bilal kim amk.
    2- fazıl say türkiye'de kalmasın. kıymeti kör bilal kadarmış.
    4 ...
  20. 177.
  21. 176.
  22. bir fazıl vardı yaaa ne oldu ona ? nerelerde ? terketti mi ülkeyi ? *
    1 ...
  23. 175.
  24. fazıl say
    1970 yılında ankara'da doğan fazıl say, 4 yaşında piyanoya başlamış, ankara devlet konservatuarı'nda "üstün yetenekli çocuklar için özel statü"de öğrenim görerek 1987'de konservatuarın piyano ve kompozisyon bölümlerini bitirmiştir.
    çalışmalarını alman bursuyla düsseldorf müzik yüksek okulu'nda sürdüren sanatçımız, 1991'de konçerto solisti diplomasını almış, 1992'de berlin tasarım sanatları ve müzik akademisi'nde piyano ve oda müziği öğretmenliğine getirilmiştir. 1994'te genç konser solistleri avrupa yarışmasında birincilik kazanan say, 1995'te new york'ta yapılan kıtalararası yarışmanın da birincisi olarak parlak konser kariyerine başlamıştır. ayrıca, besteci yönüyle başarılar kazanan sanatçı, oratoryolar, piyano konçertoları, çeşitli formlarda orkestra, oda müziği ve piyano eserleri, şan ve piyano için çok sayıda şarkı bestelemiştir.

    bu eserler arasında "nazım" ve "metin altıok ağıtı" başlıklı oratoryolar, 4 piyano konçertosu, zürih üniversitesi'nin siparişi üzerine "albert einstein"'ın anısına yazdığı orkestra eseri, mozart'ın 250. doğum yılında viyana'daki kutlama komitesi'nin siparişi dolayısıyla bestelenen "patara" adlı bale müziği vardır.

    beş kıtada sürdürdüğü konserleri ve yankı uyandıran cd'leriyle bütün dünyada aranan bir piyanist olan fazıl say, derinlikli yorum kavrayışı nedeniyle günümüze kadar 20 uluslararası ödülle onurlandırılmıştır. sunduğu konserlerle her yıl yüz binlerce müzikseverin hayranlığını kazanan sanatçı, new york filarmoni, st. petersburg filarmoni, amsterdam concertgebouw, viyana filarmoni, çek filarmoni, israil filarmoni, orchestre national de france, tokyo senfoni gibi orkestralar eşliğinde çağımızın tanınmış şefleriyle konser vermiş, 2007 floransa festivali'nin kapanış konserinde zubin mehta'nın yönettiği floransa orkestrası ile yirmi bin kişi tarafından izlenen bir açık hava konseri sunmuştur. yine 2007 yılında montreux caz festivali'nde piyano jürisinin başkanlığını yapan say'ın, türk saz şairi aşık veysel'in "kara toprak" adlı halk şarkısından esinlenerek bestelediği piyano parçasını da içeren aynı başlıklı cd, amerika'da bilboard listelerinde 6. sıraya yükselmiştir.

    2008'de avrupa birliği tarafından "kültür elçisi" unvanıyla görevlendirilen fazıl say, doğu ve batı kültürleri arasında yeni köprü kurmayı amaçlamıştır

    http://www.fazilsay.com.tr/?page=bio

    Dünya çapında tanınmış bir kişidir yurtdışındaki konserlerinde herkesin dakikalarca ayakta alkışladığı bu sanatçı ülkesinde pek tanınmamaktadır bu beni cok üzen bir olaydır umuyorum ki Türk halkı gereken önemi en kısa zamanda anlayacaktır.

    Türk olduğu için gurur duyuyorum.

    'O, sadece dahi bir piyanist değil; şüphesiz ki 21. yy en büyük sanatçılarından biri olacaktır.' (bkz: le figaro)

    ödülleri:

    avrupa birligi piyano yarışması, 1991
    genç konser solistleri yarışması avrupa birinciliği, 1994
    genç konser solistleri yarışması dünya birinciliği, 1995
    radio france/beracasa vakfi ödülü, 1995
    paul a. fish vakfı ödülü, 1995
    boston metamorphosen orkestrası solist ödülü, 1995
    maurice clairmont vakfı ödülü, 1995
    telerama ödülü, 1998, 2001
    rtl televizyonu ödülü, 1998
    le monde de la musique ödülü, 2000
    diapason d’or ( altın plak ) ödülü, 2000
    classica ödülü, 2000
    le monde ödülü, 2000
    avusturya radyo-tv ödülü, 2001
    deutsche phono akademie echo ödülü, 2001
    4 ...
  25. 174.
  26. geçtiğimiz hafta dortmund'da iki senedir üzerinde çalıştığı ''istanbul senfonisi'' nin prömiyerini gerçekleştiren, orada bulunan sayılı şanslıların yazılarından anladığımız kadarıyla, dünyanın en önemli müzik gecelerinden birini yaşayan ve yaşatan -en önemli- müzik adamımız. salon tam 16 dakika ayakta alkışlamış. biz ne yapıyoruz? istanbul'un daha önce görmediği bir programla, 2010 kültür başkenti projesi kapsamında yer alma lütfunda bulunmuş bu gurur abidemizi ahlaksızca karalamalarla projeden vazgeçirmiş, istanbul'u almanlara anlatarak dudakları uçuklatan adamın haberini bile nerdeyse atlamışız.
    yıllar geçecek her eseri gibi bu senfoni eseri de -dünya klasik müzik klasikleri- arasında yerini alacak ve biz o günleri yaşamıştık bile diyemiyeceğiz.

    bu da ayrıca biline; dahi bir sanatçı olduğu yetmezmiş gibi dünyaya gelmiş en iyi kalpli, en neşeli, en komik, en sevimli, en sıcak, en samimi, en hassas insanlardan biridir. bir de üstüne o kadar mütevazidir ki, yanındayken gerçekten sıradan biriyle olduğunuza ikna eder sizi.sıradan kavramının zıt kutbunu temsil etmesine rağmen...

    eee ama bir kusuru vardır işte. olağanüstü bir şeye olağanüstü bir dehayla hizmet vermekten sebep çok hassastır ve bu hassasiyet yanlışlara çenesini tutamamasına neden olur. adamsendeciliğin tavan yaptığı günümüz türkiyesi bu özelliği affetmez. başımızda taşımak için birbirimizle yarışmamız gerekirken yerden yere vurur onu bu sistem. bu sistem ''karanlıkseviciler''in yönettiği bir sistemdir çünkü. fazıl say'ın aydınlığı çomak sokar işlerine. piyanosuyla ve yüreğiyle savaştığı bu kesimi anladık da, ''o da çok konuşuyor, piyanosunu çalsın''cılara ne oluyor? düşünmez misiniz hiç? bu adam parasının takribi %99unu bu ülke dışında kazanır, ama hala bu ülkeye borçlu, bağımlı hisseder kendini. sizin içindir kavgası, bizim içindir. onun istanbul'a, türkiye'ye, bize değil bizim ona ihtiyacımız var. ona takılan her çelme bu ülkenin geleceğinden çalmaktır. olan fazıl say'a değil,aslında bize olmaktadır. dua edelim de o sağlam sabır taşı çatlamasın bir gün. ona ayıla-bayıla sahip çıkacak ülke çoook... ama bizim başka fazıl say'ımız yok!
    2 ...
  27. 173.
  28. haremde 1001 gece adlı keman konçertosunu bestelemiş besteci. darbukalı senfoni de derdim ben.

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=247893

    bölümler dinlemek için

    http://www.youtube.com/watch?v=-LRGO0GWboM

    ayrıca bu da ilginç, üsküdara gider iken i, japonlardan dinleyin. vallahi çok keyiflendim. fazıl say, sen çok yaşa.

    http://www.youtube.com/watch?v=QIk07huUEbQ
    1 ...
  29. 172.
  30. istanbul senfonisi adlı bir klasik müzik eseri bestelemiş olan türk besteci.

    http://www.cnnturk.com/20...asidi/567666.0/index.html
    2 ...
  31. 171.
  32. büyük muhalefet lideri deniz baykala muhalefet eden duyarlı! sanatçı..
    1 ...
  33. 170.
  34. hiroşima'yı en güzel şekilde ülkeye duyuran ve daha bir çok eseriyle ünlü olan insandır.
    1 ...
  35. 169.
  36. Ülkemizin yetiştirdiği büyük insanlardan ve dünyaca ünlü biri
    Solcu bir vatandaş ülkemizin en büyük gurur kaynaklarından biri.
    2 ...
  37. 168.
  38. akp denen ülkeye kara bela gibi çökmüş zihniyeti eleştirdi diye dinci paçavra basın başta olmak üzere onların müritleri tarafından hunlarca eleştirilen, hakarete uğrayan dünyanın önde gelen sanatçılarından.
    kendisi sinan çetin gibi olsa idi şuanda el üstünde tutulur hatta tayyip ve kankası abdullah ile ülke ülke gezebilirdi.
    ah fazıl. ne enayi adamsın sen.
    tatil paranı, gezi paranı bedavaya çıkarmak varken.
    4 ...
  39. 167.
  40. 2009 yılının son konserini almanya'nın münih kentinde veren piyanist.
    2 ...
  41. 167.
  42. bugün kendisini zonguldak'da dinleme imkanına eriştim. buraya kadar gelmesi zaten büyük bir olaydı. 3 de başlayacak konser için 2 saat sıra bekledik ve içeri alındık. başladığı an ise ne ayaklarımda sızı ve beynimde bir düşünce kalmıştı. evet kendini çalarken dünyadan soyutluyor, ama izleyicilerin de kendinden farklı olduğu söylenemez. ama kendini patlayan flashlara aşırı sinir olmaktadır. mesafeli uzak biri hayranlarına karşı. gene de çok sevimli. aşık etti beni kendine ama bu aşktan kalabalığı dalarak girdiğim kulisi bomboş görünce kurtuldum. benden bir dakika önce kaçmış kendisi. bir fotoğraf bile çektiremedim ona yanarım. ama başka bir konser olur, o zaman sorarım ben ona.

    bu arada eğer interneti takip eden biriyse, ve bu yazıyı okursa ellerimde duran karanfiller kulisi boş görünce düştü elimden. sölemek istedim.
    3 ...
  43. 166.
  44. 165.
  45. Fazil Say-Black Earth eserinini dünyaca nam saldığı kişidir..

    4 ...
  46. 164.
  47. cok fazla saymasini istmedigim sanatcidir. bana göre sanata, spora ideoloji bulastirilmamali, tum halk kesimine hitap etmelidir, edebilmelidir sanatci. ama pireye kizip yorgan yakarsan kabul gorme olasiligin duser. sanatini icra ediceksen gider sanatini icra edersin. siyasete atilacaksan da gider siyasete atilirsin. nitekim zulfu livaneli bunu denedi, siyaseti de birakti simdi kose yazarligina soyunmus. benzer evrelerle, benzer sekilde cevap verebilirken kalkip bunca emek verdigi sanatini bir kenara birakarak, siyasi ifadeler kullanmasi bana kalirsa sanatina leke dusurmustur. en kisa zamanda bu lekeleri silmelidir, silebilmelidir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük