bu ülkede herşeyin faşistini gördük de, sanatın ve sanatçının faşistini ilk defa görüyoruz.
daha da ileri gidersem ben de kendimi faşist hissedeceğimden temennim şu arabesk yavşaklığı lafını açıklaması, yanlış anladınız veya doğru anladınız, en bilemedin şöyle açıklayayım tarzı bir şeyler söylemesidir.
gerçi eskiden de sivri sivri konuşmaya bayılırdı bu. bilemeyeceğim.
belki benim seviyem çok aşağıda, belki çok arabesk bir adamım, belki ben de arabesk yavşağı diye sınıflandırılmalıyım birileri tarafından onu da bilemiyorum ama bildiğim ali tekintüre benim için fazıl say'dan önemli sanatçıdır, benim duyguma daha çok hitap eder mesela.
çünkü arabesk aranjeler ve sözlere rağmen onun şarkılarını her yanı ayrı oynayan bir adamın piyano çalmasından daha samimi buluyorum ve bu beni daha çok duygulandırıyor.
duygunun olmadığı yerde sanatın da olamayacağını düşünürsek arabesk sanattır.
evet.
bana da bu tesbiti yaptırdın ya, alacağın olsun fazıl.
piyano çalacağın olsun hatta.
ben de alayım chivasımı, seni dinleyeyim böyle elit elit.
hadi gene iyisin bak aldım gönlünü gene ehe ehe...
memleketi için iyi olan hiçbirşey yapmamıştır. halkı aşşağılamayı iyi birşeyler sananlar yada küfretmeyi "demokrasi" sananlar olduğunu görmemize yol açmasıda iyi olmuştur.
demokrasi : "ben arabesk müziği sevmiyorum"
darbeci chp nin elitist demokrasisi: "arabesk dinleyenlerin ta a.k , hepsi mal en kral benim , tapın bana. süper bir adamım ben, öyle böyle değilim giderim bak!"
anlaşılan o ki kendi taraftarları bile boşlamıştır kendisini, bu yüzden ilgi çekmek için ağzından salyalar saça saça küfretmektedir. belki böylece hiçbir önemi olmayan ismini az çok gündemde tutabilir , hatta kim bilir? chp den vekil olur belkide.
dünyaca ünlü falan da değildir. siz dünyaca ünlü sanatçı görmemişsiniz gülüm.
piyano calisini yandan izlediginizde ellerinin hızını belkide takip edemeyeceginiz muthis piyanist. çin, japonya gibi ulkelerde yapmis oldugu konserlerde sanatcımıza gosterilen sevgi gosterisi sasırtıcı dogrusu.
adam turkiyede de bir cok konser yaptı ama ben yurtdısındaki gibi bu kadar sevgi gosterildigini gormedim. neden acaba? yoksa biz piyano'dan, sanatcıdan yada sanat'tan anlamıyor muyuz yoksa.
bildigim kadarıyla dunyada piyano'dan saz sesini cıkarabilen tek piyanisttir kendisi. tuhaf bir ses olmasına ragmen, caldıgı eserlere fazlasıyla yakıstıgını dusunuyorum sahsen.
kendisi hakkında (görece) olumlu düşüncelerinizi yazdığınızda, yahut adama haksızlık yapılıyor dediğinizde eksi oylarla anında karşılığını almanıza neden olan türkiyenin önemli değeri.
o ne virtiözite... mükemmel piyanistimiz... sanatıyla gerçekten bayrağımızı dalgalandıranlardan. ama anlaşılan o ki ay yıldızlı bayrağı dalgalandırmaktan biraz utanıyor.
kendisi saraydan gelmedir efenim. evet. sarayda yetişmiştir. kredi kartı borcundan dolayı saraylarına haciz geldiğinden bizim gibi bi boktan anlamayan fukaraların eziklerin arasına karışıp piyanist olmuştur.
mükemmel sanatına karşın tam bir halk düşmanıdır. artık şiddetle fransız vatandaşlığına geçmesini istediğim müstesna sanatçımızdır.
hakkında atıp tutmadan önce bu sanatçının tüm dünyada neler yaptığına bir bakılması lazım. türkiye ye elin sikindirik amerikalı pop şarkıcıları gelince, kendini sırf daha elit hissetmek için o konserlere tonla para verip gitmek için can atan insan evlatlarının olduğu bir ülke burası. kardeşim isteyen istediği konsere gitsin eyvallah ama o konserler türkiye de bu kadar ilgi uyandırırken çok uzakta değil türkiyeden çıkmış türkiyeli bir değer var; adam klasik müzikte aşmış avrupa da kendi dinleyici kitlesini oluşturabilmiş, gitmiş japonya ya binlerce insana kara toprak ı çalmış deliler gibi alkışlanmış. madem elin amerikalısı buraya geldiğinde değer veriyosun gidiyosun tonla para verip, fazıl say hakkında konuşurken de elini vicdanına koyup da konuşacaksın, türkiyenin dünyaya açılabilmiş ender değerlerinden, yaptığı işle saygı görebilmiş dünyada ama türkiye de twitter ında paylaştığı kendi kişisel fikirlerinden dolayı yargılanıyor, yok cumhuriyet sanatçısı yok halkını küçük görüyo, sen bunları geç kardeşim adam kendi kişisel ortamında arabesk hakkında konuşmuş, yıkıcı değil yapıcı olunması lazım biraz 1000 tane fazıl say yok bu memlekette değerini bilmek lazım. hükümet tarafından fazıl say a yapılan sansürleri de biliyoruz, kendi değerlerimizi yıpratmakta üstümüze yok, fazıl say klasik müzikle uğraşmış, çabalamış, duyurmuş adını ama ağzından istemediğimiz şeyler duyunca hemen etiketleyip ağzına sıçalım adamın ee özgürklükse var öle bir özgürlük ama vicdanlı bulmuyorum fazıl saya yapılan eleştirileri.
aydınlanmacı, pozitivist, cumhuriyet dönemi sanatçılarının ortak hastalığına yakalanmış sanatçı. öncelikle onlar "aydın" dır. bunun manası şudur ki halk karanlıktadır. ve halk bir önce ıslah edilmelidir. bunun yöntemide halkı ve onun kültürünü aşağılamak veya imkanı bulunursa yasaklamaktır. sanatı bir elit işi olarak görüp neyin sanat neyin olmadığını onlar karar vermelidir. otorite onlardır. çünkü onlar avrupa görmüşlerdir. avrupaya gidip gidip kendi halkına düşman olmuşlardır. sırf kendilerine ilgi göstermiyorlar diye halkına hakaret etmeyi kendinde bir hak görür. ama şunu hiç düşünmezler hocam sen o kadar okumuşsun, gezmiş görmüşsün ama hala ortalama halkın seni anlamasını bekliyorsun. senin onları anlaman daha kolay değil mi?. son olarak o çok sevdiğin avrupa pozitivizm, modernlik, objektivizm, rölativizm gibi tartışmaların ötesine geçeli yıllar olmuştur hala 1930 ların avrupasını özlem duymanın kime ne faydası vardır der selam ederim.
şahsımın söylemek istediklerini bağıra bağıra söyleyen nadir insanlardan. demokratik bir toplumda yaşıyorsak eğer, herkesin düşüncelerini açıkça söyleyebilmesi gibi bir hakkı vardır elbette.
fazil say dogru bir tespitte bulundu. bu cok net. sirf "halk" arabesk seviyor, dinliyor diye arabeskin yavsakca olmadigini mi söylemeliydi? popülist olmasini bekliyoruz. derdimiz bu.
aydin oldugunu iddia ettigini de hic duymadim, yaniliyor olabilirim, ama sanirim o da bizim yakistirmamiz, "hani aydindin? nasil böyle konusursun?" suclamalarini kolaylastiriyor cünkü. toplum bilimci ya da siyasetci olmadigi icin de konuya cözüm odakli yaklasmasini beklemek de fazla naifce bence. adam müzisyen, sanatci. ne yapti, bir müzisyen olarak arabesk müzigi hakkindaki görüsünü acikladi, bir tartisma ortami yaratti. ve elbette hakki var, bizden -yani ilkokulda blok flüt calmakta dahi zorlanan insanlardan- cok daha fazla. bunu yaparken ihmal ettigi bir sey mi var? evet var: "der ton macht die musik!" der almanlar. yani bu su demektir, hakli olsan dahi bir sey söylerken dogru üslubu tuttur ki haksiz konuma düsme. elbette üslup önemli. fakat memlekette politikacisindan sanatcisina kadar yanlis üslup kullanan o kadar cok insan varken onlari görmezden gelip, konu fazil say oldugunda ise cemkirme hakkini kendimizde görüyorsak bu sadece asagilik kompleksimizi ortaya cikarmaya yarar baska da bir seye derman olmaz. oysa bir müzik türünü hem dinleyip hem de yavsakca oldugunu kabul edersek milletce rahatlayacagimiza inancim tam. tipki sigaranin kötü bir aliskanlik oldugunu bildigimiz ve kabul ettigimiz halde severek icmeye devam ettigimiz gibi.
ha bu arada fazil say'i sevip sevmemek, insan olarak yeterli bulup bulmamak ise cok ayri seyler bunlar. kafalar karismasin.
"sen piyano'nu çal seni dinleyen dinler, bırak arebesk dinleyen bizleri varsın biz geri kalalım çagdaşlaşmayalım , sen ilerle biz seni sonra takip ederiz " demek istedigim insan.
bu adam ne çağdaştır ne cumhuriyet sanatçısıdır.onunla gurur duyan toplumun sevdiği değiştirmesi mümkün olmayan değerleri her seferinde aşağılayan bi insan çağdaş olamaz efendim.sevmiyorum kendisini al bende çağdaşım hemde daha çok