tanım: cem adrian'ı keşfetmiş başarılı ve ünlü piyanistimiz.
"ananı da al git" diyen bir başbakana saygı sevgi duyan insanlar var yahu, çok garip, oy veriyorlar onun partisine mesela. sonra aynı başbakan tiyatroculara "sen kimsin yahu" diyor, yine seviliyor. sonra "sayın öcalan" diyor terör örgütü başkanına, vatandaşa "artistlik yapma" diyor, "gavur izmir" diyor, "ben istanbulun imamıyım" diyor, "her 10 kasımda yaygara kopartılıyor" diyor, yine vatandaşa "dur dinle be!.. dur dinle!.. 9 ay 10 gün be!" diyor...
e bunu diyen insana saygı sevgi duyan insanlar haliyle fazıl say'ı çekemiyorlar. e onlar da haklı bu kadar ezik kalmış adamlar, bu kadar sindirilmiş, bu kadar itaate zorlanmışlar, "ananı da al git" diyen adamı destekleyen birine, sevgili fazıl say "kes zırvalamayı" dediğinde elbette sinirlenirler. **
Kültür ve turizm bakanının "türkiyeden gitme" çağrısına "kes zırvalamayı" diye karşılık veren saray klavyecisidir. Sözlüklerde kendisinin bu ülkeden defolup gitmesini isteyen bunca insanın varolduğunu bilse mutluluktan uçabilirdi.
+ Ne olur fazıl say bu ülkeden gitme. sensiz yapamıyoruz.
- Kesin lan zırvalamayı.
+ Tamam abi.
--spoiler--
fazıl say'ın türkiye'yi terk edeceği yönündeki açıklamaları ile ilgili, ben türkiyenin turizm ve kültür işlerini koordine etmekle sorumlu bir hükümet üyesi olarak hiçbir sanatçı arkadaşımı incitici söz söylememeye özen gösteririm, gösterdim. ancak bazı arkadaşlarımız ısrarla olumsuz şeyler söylerlerse onun değerlendirmesini de topluma bırakırım. ben kimsenin ülkemizden gitmesini, on milyonlarca insan türkiyeye koşarak gelirken benim ülkemden insanların yaşayacak başka yer aramasını büyük üzüntü ile karşılarım, gerçekten ve bunun geçici bir öfke olduğuna inanmak isterim. bir süre sonra türkiyeden daha güzel yaşanacak bir yer olmadığını yüksek sesle söylenecek hale gelmesini arkadaşlarımızın iç duyguları haline gelmesini arzu ederim diyen kültür ve turizm bakanı ertuğrul günay'a ünlü piyanistin yanıtı ağır oldu.
--spoiler--
ulan adam gayet düzgün ve kibar bir cümle kurmuş. insanlar buraya gelmek isterken, sanatçımın, hangi düşünceye mensup olduğu önemli değil, gitmesini istemem demiş. yani gitme dememiş, sadece her türk vatandaşının içinden geçeni söylemiş. türk olarak ben de herhangi birinin ülkem hakkında aşağılayıcı şeyler söylemesini, yaşamaya değer bulmamasını istemem. ama fazıl say ki hakkında ne düşüneceğimi bilememekte idim, bugün kendinin ne mal olduğunu ortaya koymuştur. ulan koskoca türkiye cumhuriyet'i bakanına kes zırvalamayı demek ne demek?
not: ertuğrul günay'ın sözleri kesinlikle bu yaklaşımı hak etmemiştir. yoksa neyzen tevfik necaset şiiriyle bunun çok üzerinde bir tepki vermiştir fakat tepkisinde sonuna kadar haklıdır.
Fazıl say'ın yeteneklerine diyeceğim yok ama kişilik sıfır. sanatçıysa sanatını yapsın arkadaş. kendi toplumunu küçümseyen sanatçı sanatını kim için icra ediyor olabilir. gidecekmiş. gitsin de kurtulalım arkadaş. böyle sanatçıya ihtiyacımız yok.
bu ülkenin acınası halinden dolayı değerlerini kendi elleriyle bir bir kaybetmesinin gerçek örneğidir, bir insanın düşüncesi ne olursa olsun bunu özgürce ifade etme hakkına sahip olduğunu bir türlü kavrayamayışımıza, anlayışsızlığımıza yazıktır.
bir ülkenin kendine yapışmış kene lerden kurtulmasının en basit örneğidir.
kene:yaşadığı şeye zarar veren , onu beğenmeyen.
sene 80 olacaktı , medya patronlarının gücü ile öyle bir parlatılırdı ki kendisi değil laf etmek ağzımızı bile açamazdık. ama geçti be güzelim.
artık bu ülke kendisine küfredenleri övmeyecek. ister medya impatarluğu isterse paralı 'sözcü' leri dursun arkasında.
ettiği her lafta biraz daha yerin dibine doğru giden varmıdır?
blizzard bile tepkisiz kalamamış. diablo 3 ün act 1 boss u fazıl say olacakmış. saldırısıda küfretmekmiş , enerjisi azalınca daha fazla küfrediyormuş.
böyle göte böyle y....k denir ya, böyle bakan a böyle sanatçı!
memlekette problem kalmamış, fazıl say denyosunun ülkeyi terk etmesi önemli bir konuymuş gibi dillendirirsen, herifçi oglu nun dengesiz bir manyak/megaloman oldugunu görmezden gelirsen alacagın cevap tam da bu tonda, tam da böyle bir cevaptır, alsana bir kaya nerene dayarsan daya sayın eski chp genelsekreteri bakan, chp eskilerinden don lastigi yaparsan olacagı budur, çöptür yani, iki çöp iyi anlaşmışlar bence.
Türkiye gibi bir ülkenin, 1000 yıldan fazla islam a sancaktarlık yapmış bir ülkenin kendi deyimi ile allahsız/ateist olan bir sanatçı ile temsile ihtiyacı nekadar vardır, türkiye de ruslar orospuları ile temsil ediliyorlar diye rusya da orospulara devlet başkanı muamelesi yapılmıyordur herhalde, fazıl say koçum, japonya seni bekliyor, bu faşist ateistler müslümanları kovmakla başladılar işe, en son kendilerini kovuyorlar, türk milleti imparatorluk bakiyesidir, böyle türden andavallara tahammül edebilirdi türkiye de kalsaydı, adam o kadar hazımsız ki kendisinden bile rahatsız olmuş...
kimsenin bu adamın sanatıyla derdi yok.
durduk yere yaptığı saçma çıkışları, aptal yorumları ile kendisi nefret topluyor, kendisi yapıyor ne ediyorsa.. sanatçı geçinen bu adamda zırnık efendilik yok. bu ayyaş kafayı savunan bir güruh var bide bu ülkede. akıl fikir ver bunlara ya rabbim..
istanbul cumhuriyet başsavcılığı tarafından, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı" iddiasıyla hakkında 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan kişi.
insanların inanışlarına saygı duymayan biri. burada konu kendisinin ne olduğu değil ve eminim ki kendisinin ne olduğunu kimse umursamaz, umursamamalı. fakat '' ben ateistim! '' deyip, başka dindeki insanlara laf atmak da büyük saygısızlık. mantık olarak yanlış yolda zaten.
her müziğin ayrı ruhu vardır, arabesk dinlemem, ama fazıl sayında konservatuarda okuduğu dönemde en azından bir kere bişeye üzülüp içip orhan gencebay dinlediğinden eminim. her ritm her ana uymaz, naapıcaz adamı kız arkadaşı terkedince açıp mozar'mı dinleyecek? ayrıca arabesk dinleyen zümre kro addedilirse onlarında klasik müzik dinleyenleri elitist entel diye yaftalamaları hakkı doğar. gerek yok böyle şeylere. gerçek müzisyen her müziğin ayrı ruhu ayrı durumu olduğunu bilmelidir.
Beethoven'ı kendisinden başka kimseden dinlemediğim, insanların ınancına saygı duymadığı için "saygısız" yaftasını laaak diye yapıştıracağım aşmış piyanist. Lakin mahkeme ne alaka lan?
büyük adamdir.
hakkinda hazirlanan iddanameyi okuduktan sonra gözümde daha da büyümüstür.
efendim kendisi ateisttir, ben ise müslümanim. söyle diyeyim "dindar kindar" kesimden olmasam bile, kendimi inancli olarak da görürüm.
fazil say'in "dini degerlere hakaret" sayilan ve iddianamede yer alan twitter mesajlarini okudum ve cümlelere dökmekten aciz oldugum bir sürü fikrimin, fazil say'in klavyesinden ciktigini gördüm. hayir fazil say dini degerlere hakaret etmiyor, islam'i hedef almiyor. bunu böyle okumak icin nasil okumak gerekir, bana birisi anlatsin lütfen. fazil say aslinda gercek inananlarin yapmasi gereken seyi yapiyor: din tüccarlarini, dini siyasi emellerine, kisisel cikarlarina, cep doldurmaya, kullanan sarlatanlari elestiriyor. kurandaki islamdan uzaklasmis, sekilci, sig, tüccar zihniyetlilerin uydurduklari islam anlayisini elestiriyor. bunu elestirmek aslinda biz inananlarin göreviydi ama biz bu görevi yerine getiremedik. fazil say yapti bizim icin ve bundan ötürü de cezalandirilmak isteniyor.
bir yerde 22 saniyede ezan okunuyorsa, "acelen ne?" sorusu hakaret degil, hakli bir sorudur.
--spoiler--
"Tanrı, uğruna yaşayacağın bir şey mi, öleceğin bir şey mi yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi? Bunu da düşün"
--spoiler--
cümleleri bile iddianame konusu olmus. böyle bir sey olabilir mi? anayasadan da gectim, cogunlugun hanefi mezhebinden olan türklerin, mezhep imamlari ebu hanife'nin mescitlere ateistleri davet edip onlarla fikir alisverislerinde, entellektüel tartismalarda bulundugunu da bilmiyorlar mi?
kaynak: imam hamza yusuf.
iddianamede denildigi gibi "gereksiz saldiri, baskalarini sebepsiz yere incitme" olsa, amenna ama yok. dinimi kullanip asil kötülügü yapanlari elestirmesi takdir görecegine, adamin basina gelmeyen kalmadi.