fazıl say ve bu ülke aydınları üstünde yürütülen algı operasyonunun etkisinde kalmıştır.
nazım'a orotoryo , aşık veysel'e beste yapan bir adamı din düşmanı, halktan kopuk biri olarak tanıtır, din gibi çok hassas noktası bulunan bir millete onu elitist, halktan kopuk biri gibi anlatırsan olacağı bu. halbuki bu insan '' arabesk müzik değildir'', '' tüm hırsızlar nedense dincilerden çıkıyor'' derken çok haklıydı. ama işte kulaklar sağır, gözler kör olunca anlaşılamadı.
Klişelerle Uyutulan toplumdur.
Fazıl say türk toplumundan uzak ve marjinal değildir.
Adam piyanosuyla bağlama sesi çıkarıyor. Daha ne kadar türk olabilirdi.
Türküyü 21. Yüzyıla taşıyıp evrensel sanat müziğiyle birleştirmeye ve tüm dünyaya tanıtmaya çalışan bir sanatçı daha bu topluma ne kadar hizmet edebilirdi.
Önyargınızı kırıp dış etkenlerce rahatsız edilmeyeceğiniz sakin bir ortamda birkaç eserini dinleyin.
Klasik müziğe alışık olmayan zorlanacaktır. Ama birkaç dinleyişten sonra yapılabilecek en iyi yöntemle kendi öz müziğimizi evrensel boyutlara taşıdığını anlayacaksınız.
Şunu bir dinleyin. Çünkü bu biziz. Bizim en iyi halimiz.
