fatih terim'in, herşeyi en iyi bilen bir insan evladı olduğu tezinden yola çıkarak doğru olan ingilizcenin onu konuştuğu ingilizce olduğunu kabul etmemiz, bildiğimizi sandığımız ingilizcenin ise yanlış olduğunu kabul etmemiz gerektiğini gösteren ingilizcedir.
hocam en güzel günleri sen yaşattın bize.. allah razı olsun, hakkın ödenmez lakin bu ingilizce olmamış..
kesinlikle türkçesinden daha kötü olmayan dilidir. basın toplantılarında belini kırar güzel türkçemizin, bir tek uzun ve doğru cümle kurduğuna rastlamadım. özellikle araya kattığı yabancı kelimeler kendisini iyice batırmaktadır. örnek : *konsantremiz bozuldu. (bkz: terim'in türkçesi).
everything something happened kısmı ile koparmış, I want to see the front ile ingilizcenin dibine vurmuştur, gözlerde bi problem var sanırım hocanın ön tarafı görmek istiyor * ama yinede cesareti takdire sayandır.
''ben ders almam veririm'' felsefesini derhal bir kenara bırakıp acilen bir ortaokul ingilizce öğretmeninden ders almaya başlamalıdır. lise öğretmeninden demiyorum çünkü; görünüşe bakılırsa simple present tense'ten başlaması gerekli.
bir de ingilizce konuşurken elini, kolunu, vücudunu mustafa sandal tarzı çok kullanıyo. nedeni tabi ki kendini ifade edecek ingilizcesi olmaması. vücut dili evrenseldir sonuçta di mi??
ama yine de teşekkürler böyle bir videoyu bize armağan ettiği için seneler boyu izlenir. *
herkes gibi benim de bir aralar dalga gectigim, bir video kaydina dayali terim´in bilmedigim bir futbol macindan sonra yaptígi basin toplantisinda konustugu ingilizce.
ancak sonradan düsündüm de aslinda o kadar da dalga gecmemek lazim adamin konusmasiyla. teknik direktördür, tutup "benim de dilim var, ben olayi kendi dilimde anlatirim sizin cevirmenleriniz de cevirir" diyebilir. mesela rus basbakani putin bir basin toplantisinda yarim yamalak türkce konusacak olsa, onun o türkcesiyle, dalga gecmek mi lazimdir?...bu güzel bir sorudur. ya da alman antrenör christoph daum bir türk tv reklaminda 2 kelime türkce konustu diye hepimiz nasil deli olmustuk?!....bunlar hep jest davranislaridir, ve terim´in o toplantidaki ingilizcesi, daum´un tv reklamindaki türkcesinden ezici bir sekilde daha iyidir. bu duruma verilebilinecek bir yanit vardir, bu yanitin dünyadaki yankisi kesinlikle terim´in ingilizcesiyle dalga gecmekten cok daha farkli olmustur.
o yanit bir zamanlar bayern münih teknik direktörlügü yapmis meshur teknik direktör trapattoni´nin "almanca" olarak basin toplantisinda verdigi mülakattir. orada konusulan almanca inanilmaz kötüdür. ama kimse o almanca´yla "iste bilmiyor, cahil" diye dalga gecmemistir. hatta "efsanevi 3 dakika 30 saniye" diye de tarihe gecmistir. cünkü herkes farkindadir ki guiseppe trapattoni almanca konusmak zorunda degildir, söyledigi her almanca kelime kendi tarafindan yapilmis bir jesttir.
trapattoni´nin kontrolünü kaybettigi , almanca bilmeyenlerin de izlemesinin cok yararli oldugunu düsündügüm bu videoyu izlemek icin:
kissa´dan hisse,olaylari degisik acilardan görmeye calismak, at gözlügüyle bakmaktan daha dogru olsa gerektir. dogrudur, terim´in ingilizcesi kötüdür, ancak iyi niyeti insanlara jest yapma kabiliyeti yabanci basina dostca yaklasimi kesinlikle kücümsenmemeli, yaptigi jeste mütemadiyen camur atilmamalidir. terim türk´tür ingilizce konusmak zorunda degildir. hagi o kadar yil türkiye´de oynadi konustugu türkce kaldigi zamana kiyaslanacak olursa, icler acisidir. ben almanya´da bizim bi alman arkadasa hagi´nin konustugu türkceden daha iyisini ögrettim. bir insan´da o kadar yüksek bir mevkiye gelip 8-9 yil türkiye´de kalinca daha iyi türkce konusabilmeli degil miydi? roberto carlos var 3 yildir türkiye´de oynuyor, ben cok merak ediyorum ne kadar türkce ögrenmis....neyse konuyu fazla dagitmayalim. fatih terim´in orada yaptigi jesti görmezlikten gelmemek lazim, bütün söylemek istedigim bundan ibarettir.