En harika ve bence en zeki Osmanlı padişahıdır.
Sanata ve dünyaya olan ilgisi kendisine hayran bıraktırır.
Çomarlara göre hep Yavuz'un gerisinde kalmış olarak görünür ve çomarlar Yavuz'u daha çok severler. Yavuz iyi bir komutan olabilir ama sadece bu kadar. Fatih en az 10 gömlek üstündür.
islamı hayatının merkezine koymamış bir padişah olması da çomarları üzer.
Çok zeki olduğu gibi on'a yakın dil bilmektedir. Bilime karşı çok meraklıdır ve önem vermiştir. Osmanlı padişahları arasında resimini ilk çizdiren padişahtır. istanbul'u feth ettiğinde ilk işlerinden biri de şehirdeki önemli bilim kitaplarını toplatmak olmuştur. Bu gibi sebeplerden halkın içindeki bazı yobazlar ''2. mehmet, Müslüman değil'' gibisinden dedikodu yaymıştır. Kendisi ölümsüz olsaydı muhtemelen hala osmanlı devleti var olacaktı ve Süper güç konumunda olacaktı. Türk tarihinin gördüğü en büyük liderlerden biridir. ilber ortaylıya göre türklerin gelmiş geçmiş en büyük lideridir.
Edit: Fatihin kaç dil bildiğini bilmeyenler, yaftalamakla meşgul olmadan önce ilber ortaylıdan dinleyebilir.
ikinci murad’ ın oğlu, ikinci beyazıd’ ın babası, tahta üç kez geçmiş, hem batı hem Doğuya seferler düzenlemiş, 1432 - 1481 yılları arasında yaşamış, istanbul’ u fethederek yeni bir çağ başlatmış, avni mahlası ile divanı olan, bellini’ ye Gül tuttuğu portresini yaptırmış Osmanlı padişahı. Bir rivayete göre vefat etmeseydi Memlükler üzerine sefer yapacaktı.
osmanlı imparatorluğu'nun 7'nci padişahı, istanbul fatihi, imparatorluğun en iyi padişahlarından biri.
29 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. babası padişah ikinci murad'dır. ilk olarak 1444-1446 yılları arasında kısa bir dönem, daha sonra 1451'den 1481'deki ölümüne kadar 30 yıl, toplamda 32 yıl boyunca hüküm sürdü.
fatih sultan Mehmed, 21 yaşında istanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans imparatorluğu'na son verdi ve bu olay birçok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edildi. fetihten sonra fatih ünvanını aldı.
Fatih sultan mehmed, hz.Muhammed s.a.v'in bir hadisine nâil olduğu için günümüzde Türkiye ve islam dünyasının geniş bir kesiminde "kahraman" olarak kabul edilmektedir.
1461’de Trabzon imparatorluğu'nun başkenti Trabzon’u ele geçirdi ve bu devletin de varlığına son verdi.
1481 yılında beklenmedik şekildeki vefatından sonra yerine padişah ikinci bayezid hükümdar oldu.
Fatih 1481’de, Anadolu’ya doğru yeni bir sefere çıktı. Ama daha yolun başında hastalandı ve 3 Mayıs 1481’de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'ndaki ordugâhında vefat etti. 49 yaşındaki vefatının sebebi bazı kaynaklarda; düzenlediği bu seferin bilgisini güvenliği açısından çok gizli tutuyor ve kimseye söylemiyordu. seferin Mısır’a ya da Roma’ya (papalık roma'sına) olacağı yönünde tahminler yürütmektedir. bunu öğrenen düşmanların fatih'i gizli yoldan zehirlediği rivayet edilmekte, hatta bu seferden sonra fatih'in bütün avrupa'yı ele geçirebileceğinden korkulmaktaydı.
Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı?
Sen doğmayan günü neyleyim,
Neyleyim sensiz ben dünyayı?
Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem,
meltemi istemem.
Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Sana yanmayan yıldızı semalarda istemem.
Bülbüller söyleyecekse seni söylesin,
Senden okumayan bülbül olsa dinlemem.
Özlemim sen olacaksan yansın yüreğim,
Sılası sen olmayan gurbeti istemem, vatanı istemem.
Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem, ateşi istemem, koru istemem.
Seni göremediğim vahalar bedevilerin olsun,
Ben senin çölünü isterim, suyu istemem.
Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem.
Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina’yı birden.
Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır’ı istemem, cihanı istemem.
Ben Sultan Fatihim, önündeyim istanbul’un.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.
istanbul kuşatmasında kurmaylarına “onlar denizi demirleyecek kadar zekiyse biz de gemileri karadan yürütecek kadar deliyiz” dediği rivayet olunan kişi.
Her görüşteki insanın sevdiği, tüm kesimler tarafından saygıyla yad edilen şahsiyettir kendileri. Yaptığı işlere bakılırsa bu saygıyı da hak eden kişi denilebilir.
“ Fatih öldüğü zaman sadece 49 yaşındaydı. Hiç şüphesiz ki büyük bir mareşaldi; ne o,ne oğlu, ne torunu, ne de torununun çocuğu Muhteşem Süleyman saraydaki yataklarında ölebildiler. Buna rağmen bu insanları zevk düşkünü diye anmak sadece cahil olmayı gösterir.”