alt başlığı 21 yaşında bir çocuk olan yalçın küçük kitabı. kitapta fatih'in çocukluk ve gelişme dönemlerinden itibaren yaşadıkları ve istanbul'u fetih süreci anlatılır. özellikle, vatikan tarafından fetih günlerinde yapılan tekliflerin anlatıldığı bölümler ilginçtir.
coğrafi keşiflerden önce doğduğuna ve patatesi görmediğine göre patartes kızartmasını yiyememiş padişahtır. gerçi bunun dışında kimbilir neler yemiştir ama yine de o kızartmayı yiyememek büyük kayıptır.
büyük maceranın büyük adamı. genç fatih. sadece kahramanlık değil, akıl, organizasyon, bilgi ve strateji... günümüzün ihtiyacı olan sentezin erken örneği.
bance osmanlı padişahları arasında en modern ve ilerici padişah olabilir kendisi. padişahlar arasında en çok bunu sevdiğim için de böyle düşünüyor olabilirim.
fatih' in, osmanlı topraklarında yaşayan bir ermeni ile anlaşmazlığı olur ve ermeni, fatih' e dava açar.
kadıya gidilir.
kadı, ermeniyi dinler ve onu haklı bulur. döner ve şöyle der;
- 3 gün hapis cezası veriyorum.
bunun üzerine fatih, kılıfından hançerini çıkarır ve der;
- eğer ben padişahım diye benim lehime karar verseydin, seni bu hançerle öldürecektim.
böyle der demez, kadı da hançerini çıkarır ve şöyle der;
- asıl sen padişahım diyerek adalete saygı duymasaydın, ben de seni bu hançerle öldürecektim.
(bkz: yaşanmıştır)
(bkz: helal olsun lan)
hala bütün dünyanın hayallerini süsleyen gece rüyalarında gördükleri bu mükemmel şehr-i istanbul u bize bırakan lakin emanetini şimdi görse kahrından ölecek olan, çağ açıp kapayan buyuk insan. muhtemelen boğazda ilk sandal keyfini yapan padişahtır.
21 yaşında istanbul'u fetheden büyük komutan. kardeş katlini devletin bekası için yaptığı düşünülür. 600 seneden fazla dünyaya hükmeden osmanlı imparatorluğu'nun, bu başarısının kardeş katlinden geçtiği belgesellere konu olmuştur. şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktıktan sonra, imparatorluğun gerileme dönemine girdiği bir gerçektir.
2007 kpss genel kültür-genel yetenek sınavında tarih sorularından birinde adı geçen ve çok sağlam bir çeldirici olan ( a) ii. mehmet ) osmanlı padişahıdır.
(bkz: kanunname i ali osman)
istanbul'u 22 yaşındayken feth etmiş osmanlı padişahıdır. hakkında şöyle güzel bir söz de yazılmıştır. deha; imkansızda mümkünü görebilmek demektir.gemilerin karada da yüzebileceğini sezmek, mehmet'lerden birini "fatih''yapar...
bosna'yı fethettikten sonra "sakın ola ki, sırp kızları su almak için çeşme başlarına geldiklerinde askerim oralarda bulunmayalar!" fermanını yayınlatan osmanlı padişahıdır.
hedef karşısında dini/ahlaki konuları/kuralları iplemeyen, bildiğini okuyan, hafiften makyavelist süper zekalı padişah. osmanlı gibi bir islam imparatorluğunda nadiren görülen, rasyonel ve pragmatik düşünebilen bir insan. saygı duyulası kişilik.
şimdi kimse gelip de "bak peygamber istanbul alınsın diye buyurdu o yüzden istanbul'u aldı bu insan, sırf duygusal sebepler yüzünden yane" demesin. zira kuran yada peygamberler tarafından kutsal olarak yada feth edilmesi gerekli olarak, örneğin, hiç bir getirisi olmayan bir çöl buyurulsaydı, fsm orayı almaya tenezzül bile etmeyecekti. zira senden benden akıllı bir adam, kabul edin. istanbul'u alması da gayet mantıksal nedenlere dayalıdır.
peygamberimizin şuna benzer bir hadisi vardır;
- istanbul' u alan komutan ne ulu komutan!
bu sözün fatih sultan mehmet için söylendiği düşünülür, bence gayet de mustafa kemal için söylenmiş olabilir. zira nur yüzlü olayı vardır ya, fatih' in portresinde onu görmek zor. yani sivri burun, sert çehre falan.. atatürk daha nur yüzlü geliyor. bu da benim metafizik yanılsamam olabilir. *
velhasıl çok büyük liderdir. atatürk şuna benzer bir söz söylemişti;
- fatih, kanuni bunlar benden daha büyük liderlerdir. top yapmıştır bizzat kendisi.
istanbul' u aldıktan yaklaşık 15 gün sonra falan girmiştir şehre. askerler, yağma yapsınlar diye. yağmacılık lafından kötü mana çıkaran bünyeleri zamanın imparatorluklar devrine götürmek isterdim ayrıca.
babasıyla aralarında geçen padişah kim- emir nasıl tek taraflı verilir diyaloğu bile zekasının kıvraklığını anlamamıza yeterlidir.
ince yüzlü, uzunca boylu, dolgun vücutlu olup, seyrek gülen, yüzüne bakıldığında hürmet ve korku telkin eden olarak tasvir edilir görüntüsü. herşeyi öğrenmek isteyen zeki bir araştırmacı oluşunun yanında, harp sanatından çok hoşlanır, yapacağı seferlerden en yakını bile haberdar etmez ve bunların gizli kalmasına çok dikkat eder...
"sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem onu yolar atarım." sözü meşhurdur. ve fetheden'in güçlü karakterini yansıtır.
soğuğa - sıcağa, açlığa-susuzluğa ve yorgunluğa karşı çok dayanıklıydı. trabzon üzerine çıktığı seferde zigana dağlarını "yaya olarak" binbir müşkülatla geçerken yanında bulunan uzun hasan'ın validesi, sara hatun;
"ey oğul! bir trabzon bunca zahmete değer mi?" deyince, yüce hükümdar fatih;
"bu zahmet din uğrunadır, ahirette allah tealanın huzuruna varınca inayet ola. zira elimizde islam kılıcı var. eğer bu zahmeti ihtiyar etmezsek bize gazi demek yalan olur." cevabının verir.
fatih, büyük ilim, din, kültür ve sanat adamlarını etrafında toplayarak islam medeniyetlerine yeni bir hamle vermiştir ve istanbul'u devrinde bu medeniyetin ve dünyanın en yüksek bir merkezi haline getirmiştir. molla gürani, hocazade, molla hüsrev, hızır bey, molla yegan, ali kuşçu ve akşamseddin meclisinin en mühim simalarındandır. devrinde osmanlı devleti'nin bütün temel müessese ve teşkilatı en mükemmel hale geldi.
zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde "yağla makine soğutmasını", havan topunun balistik hesap ve planlamasını yaparak "dik mermi yollu ilk silahı" keşfeden de odur. yine onun devrinde başta olmak üzere imparatorluğun bütün şehirleri cami, medrese, mescit ve sair eserlerle donatılmıştır.
edit: peygamber efendimiz hz. muhammed (s.a.v.) hadisinde şöyle buyurmaktadır;
"constantinepole mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onu fetheden asker ne güzel asker..."
bu söz fatih külliyesinde, fatih sultan mehmet türbesine girilen avlu kapısının üzerinde de yazılır. constamtinepole'e bugün istanbul diyorsak bunu müjdelenmiş olan, fetheden sultan mehmet'e borçluyuz.
bir mimar ile arasındaki davada, kadıdan elinin kesilmesini isteyen büyük osmanlı padişahı. sonuçta kadı, mimarı haklı bulmuş ve kesilen eli için padişahın düzenli olarak bağışta bulunması kararını vermiştir. halkıyla yakından ilgiliydi, zaman zaman kılık değiştirerek halkın arasına karışırdı.
taaa o zamanlardan tayyip'e beddua edebilmiş yüce insan.
"istanbul, bizans'ta iken bizans imparatoru bir kahin tutmuş. istanbul kimin olacak diye sormuş. kahin, Türk'lerin demiş. imparator, kahini zindana attırmış. sonra fatih sultan mehmet, istanbul'u işgal etmiş. kahin'e sormuş, istanbul nolacak diye? kahin demiş ki: 'istanbul hep Türk'lerin olacak. ama tüm gayrimenkuller yabancıların olacak, yabancılar tarafından yönetilecek.' fatih sultan mehmet de 'allah cezalarını versin bunu yapacakların' demiş."
7 yaşında 7 dil bildiği rivayet edilir.istanbul'u fethedeceği Hacı Byaram Veli tarafından müjdelendiği için çok özel bir eğitim almıştır ve 21 yaşında Peygamberimizin övgüsüne mazhar olmuştur..Şöle bi maniye konu olmuştur...
Kız dediğin istanbul gibi olmalıdır,
Fethi zor,Fatih'i tek...
tanım: eski roma imparatorluğunun sahip olduğu toprakların üzerinde kendi devleti hüküm sürdüğü için kendisini roma imparatoru olarak görmesi doğaldır( ki ben buna zerre ihtimal vermiyorum) dediğim padişah.
ayrıca osmanlı içinde eşcinsellik olduğunu iddia edenler varsa belgeleriyle bunu açıklasınlar. yıkılma dönemini saymazsak, osmanlı her zaman islam geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmıştır ve islam'da eşcinsellik yoktur. ama yine de vardır diyen varsa neye dayanarak bunu söylediğini açıklasın.
1. orhan, rum diyarı padişahı olarak anılırdı, zira biraz tarih bilen herkes bilir ki o dönemde batı anadolu'da rumlar yaşamaktaydı ve osmanlı rum toprakları üzerinde devlet kurmuştur. bu nedenle de rum diyarı sultanı diye anılır. daha sonra iskan politikasıyla, osmanlı ele geçirdiği her yeri türkleştirmiştir.
sadece ali kuşçu'yu semerkand'dan getirmesi bile fatih'in ilime ne kadar değer verdiğini gösterir ve bu yüzdendir ki dini, kökeni ne olursa olsun ilim adamlarına her zaman saygı duymuştur. hiçbir osmanlı padişahı, ele geçirdiği yerlerdeki gayrimüslimlere karşı yok etme politikası gütmemiştir. ve bu yüzdendir ki haçlı seferleri sırasında istanbul halkı, 'katolik şapkası giyeceğimize osmanlı fesi giyeriz' demişlerdir.
fatih, candarlı ailesini ortadan kaldırmıştır çünkü candarlı ailesi osmanlı devleti içindeki en güçlü aileydi ve ilerde tıpkı avrupadaki gibi feodal yapı oluşmasın diye yokedilmişlerdir.
ota boka, anlamadan okumadan çamur atan zihniyete inat, bu millet geçmişindeki kahramanları her zaman saygıyla anacaktır...
kendisi ni dogu roma imparatoru olarak görmesi aslinda bizim memlekette hakki tabu lardan biri olan(herkesatatürk ü tabu sanir,oysaki gizli kapakli hergün bezirganlar tarafindan sövülünür,oysa asil tabu bunlardir.mesala osmanli padisahlarinin cogunun oglan sevgilileri vardi escinsel iliski normal karsilanirdi desen millet ayaklanir)osmanli nin kendini asla türk görmemesi durumudur.osman in oglu 1.orhan rum diyari padisahi diye anilirdi.annesi nilüfer hatun rumdu.fatih in annesi de hristiyan devsirmeydi.fatih bati kültürüne hayranlik duyuyordu.istanbul u fetheder etmez bizans li bilim adamlarini koruma altina almistir.hristiyanlara asla dokunmamistir.zati türk kökenli candarli ailesinin ortadan kaldirilip devsirmeler döneminin baslamasi onun saltanati yla baslar.