ölümü hakkında herhangi bir kesinliğin söz konusu olmadığı padişah; ölümü ile ilgili olarak babasından kendisine tevarüs eden damla hastalığından olduğu söylendiği gibi. aşıkpaşazade derviş ahmed aşıki ise padişahın zehirlendiğini söyler bir kısım tarihçilerde bu konu hakkıda çeşitli speküasyonlar üretmişlerdir. zehirlendiği konusunda da şüpheli olan şahıslardan bazıları da fatihin doktorlarıdır[genellikle yahudi veya yahudi dönmeleri olarak düşünülebilir]. fatih öldükten sonra yeniçerilerin yahudi mahallesini basmaları bu konuda oldukça manidardır.
sadrazam karamani mehmed paşa'ın padişahın ölümünü askerler ve halktan saklaması bu konuda oldukça üzerine şüphe çeken olaylardan birisidir. salt saklamakla kalmayıp istanbul'dan üsküdar'a ve bu istikametin tersine de kayık geçmesini şiddetle yasak etmişti ve naaş tahnit edilip istanbula getirilmişti. bunun öğrenilmesi üzerine sadrazam yeniçeriler tarafından öldürülmüştür. tahtın boş kaldığı süre zarfında(k kısa bir süre sonra taht ii. bayezid tarafından doldurulacaktır) korkut tarafından doldurulacaktır.
solakzade'nin yazdıkları reşad ekrem koçu'nun ürettiği spekülasyonları haklı çıkarmaktadır. Solakzade'ye göre karamani mehmed paşa cem sultan'a bir mektup göndererek onu tahta davet etmiş lakin mektubu götüren keklik mustafa yolda anadolu beylerbeyi sinan paşa'nın eline düşüp onun tarafından amasya'ya Bayezid'in görevli olduğu sancak'a gönderilmiştir. şu bilgileri ilave etmek gerekir ki, karamani mehmet paşa mevlana'nı torularından biri olmakla birlikte cem sultan gibi konya ahalisi tarafından çok sevilen bir insandı. bu konuda iki spekülasyon üretilebilir ilk olarak masumane bir şekilde "taht mahluldur" deyu çağırması konusunda herhangi bir şüphe duymamak ya da fatih'in karamani mehmed paşa tarafından zehirlendiğini iddia ederek cem sultanın tahta geçirilmesi teşebbüsü uğruna bertaraf edildiğini ortaya atmak.
ikinci ihtimali güçlendiren kanıtlardan birisini de reşad emrek koçu istanbul muhafızı ishak paşa'nın karamani mehmed paşa telef edildikten sonra isyanı durdurması olarak ifade etmiştir. konuname-i ali osman'ın bir örneği-mehmed paşa nezaretinde- cemin doğumu münasebetiyle nakil edilmiş ve cem sultan'a hitaben yazılmıştır. bu meyanda fatih'in bazyezid'i taht varisi olarak düşünmediğini ve bunun sonucu olarak bayezid tarafından doktorlar vasıtasıyla zehirlendiğini add edebiliriz. bununla birlikte, osmanlı tarihinde pek görülmemiş örneklerden birisine rastlamaktayız çünkü padişahın torunu olan korkut taht vekili olarak alel acele oturtulmakta ve bayezid'in zehirlediğine dair ihtimaller de kuvvetlenmektedir.
''murat han oğlu mehmet daimi muzaffer''
Tarihin en büyük devlet adamlarından birisidir,devletin bütünlüğünü herşeyden üstün tutumuş bu uğurda kardeş katlinden bile kaçınmamıştır.
küçüklüğünden beri şiirle ilgilenmiştir.
divan'ı olan ilk padişahtır.
ilim, bilim, şiir ve sanatla yakından ilgilenir.
arapça, farsça dahil altı dili iyi bilir.
en çok gazel yazmıştır.
en çok tereyağlı kavurmalı yumurta, siyah havyar ve karides yiyen hükümdar. ha bizim için artık çok bayağı olan domates, salça, biber, fasulye gibi şeylerin tadına bakamamıştır. biz bunları 200 bilemedin 300 senedir yiyoruz hele çaya hiç gelmeyelim.
rivayete göre istanbul un fethinden önce annesi iki ay boyunca hergün yatağını toplamak için mehmet in odasına girermiş. fakat her seferinde yatağı tertipli bir şekilde bulurmuş...
bir gün oğluna "neden yatağını toplayıp sana sevgimi göstermeme izin vermiyorsun?" gibilerinden bir soru sorunca:
+anne ben geceleri o yatağa yatmıyorum, feth için planlar hazırlıyorum. demiş.
(bkz: padişahım çok yaşa)
istanbulu fethettiğinde henüz 21 yaşında olmasına rağmen, bütün fetih resimlerinde orta yaşlı, sakallı adam olarak çizilen büyük padişah. ilginç, öyle değil mi?
ha bir de, 21 yaşında, tek başarısı sözlük yazarlığı, ya da onu bile yapamamış insanlar tarafından beğenilmeyen büyük insan..
iki yaşındaki kardeşini öldürtmüş, osmanlı da kardeş katlini resmi devlet politikası yapmıştır.
islam hukukuna göre hiçbir kimse büluğ çağına varmadan cezai ehliyet taşıyamaz, hiçbir kimse ileride suç işleyebilir zannıyla katledilemez.
fatih sultan mehmet çok önemli bir şahsiyet bunu kimse inkar edemez ama masum değildir hataları da vardır, bu hatalarını da ahirette çekecektir. kardeş katli bunun bir tanesidir.
osmanlı padişahlarının yaptıkları güzel işleri sonuna kadar övün ama yanlışlarını da eleştirin. peygamberler dışında kimse masum değildir.
insanları öldürmek, kılıç zoruyla yerinden yurdundan etmek gibi eylemlerin büyük hükümdarlık göstergesi olduğunu öğrenmiş olduğum zat.
ayrıca konuyla ilgili olarak muhammed'in söylediği iddaa edilen "istanbul' u alan komutan ne ulu komutan" cümlesi islamın ne kadar dost canlısı ve hoşgörülü olduğunu göstermeye yeter.*
Bosna hersek' in fethinden sonra 28 mayıs 1463 tarihinde milodraz' da şu fermanı yazdırmıştır:
''ben fatih sultan Mehmet han! Bütün dünyaya ilan ediyorum ki;
Kendilerine bu padişah fermanı verilen Bosnalı fransiskenler himayem altındadır ve emrediyorum:
Hiç kimse, ne bu adı geçen insanları, ne de onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin! imparatorluğumda huzur içerisinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen insanlar, özgür ve güvenlik içerisinde yaşasınlar! imparatorluğumdaki bütün memleketlere dönüp korkusuzca kendi manastırlarına yerleşsinler! Ne padişahlık eşrafından, ne vezirlerden veya memurlardan, ne de imparatorluk vatandaşlarından hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir.
Hiç kimse, bu insanların hayatlarına, mallarına ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin ve tehlikeye atmasın! Hatta bu insanlar, başka ülkelerden devletime birisini getirirse onlar da aynı haklara sahiptir.
Bu padişah fermanını ilan ederek, burada; yerlerin göklerin yaratıcısı ve efendisi Allah, Allah' ın elçisi aziz peygamberimiz Muhammed ve 124 bin peygamber ile kuşandığım kılıç adına yemin ediyorum ki; emrime uyarak bana sadık kaldıkları sürece, tebamdan hiç kimse bu fermanda yazılanların aksini yapmayacaktır.''
fermanın aslı fojnica şehrindeki fransisken Katolik kilisesinde bulunmaktadır.
boş adam olmadığı yönünde iddialar vardır. zaten bir padişahın hele ki osmanlı padişahının donanımından şüphe duymak büyük yanılgıdır. gelin görün ki yobazların sahiplenmesi tapması da anlamsızdır.
20 yaşında olması küçümsenmesini gerektirmez, devrin en büyük alimlerinden özel ders alan 5-6 dil bilen, o dönem hiç görülmemiş büyüklükte dev toplar döktürebilecek vizyona sahip, kendisi istemediği sürece çevresindekiler onu yönlendiremezler, ki bu adamın en büyük başarısı istanbulu almak gibi gösterilse de osmanlı en büyük toprak kazanımını onun döneminde yaşamıştır, italya'nın bile ufak bir bölümünü almıştır.
nitekim büyük iskender tahta geçtiğinde 20 yaşındaydı ve yunanistan da küçük bir krallığın başındaydı, 33 yaşında ölene kadar ise dünyanın yarısını fethetti.
bu insanların aldıkları eğitimi, hırslarını, zekalarını, sahip oldukları kudreti kendi 20 yaşınızdaki halinizle kıyaslamak pek mantıklı olmaz, hiçbirimiz çocuk yaşta bir ülke yönetmenin sorumluluğunu almadığımız gibi önemli bir nokta da aristo dan ya da molla gürani den ya onların ayarında birinden eğitim almadık.
babası ikinci murat'tan sonra iki kez tahta geçen, ilkinde başarılı olamayıp ikincisinde tarihin en önemli komutanlarından biri olmayı başarmış osmanlı sultanı.
hakkındaki en önemli olumsuzluklar; türkmenlerle arasının hoş olmaması ve hanedanın bekası için kardeş katlini resmileştirmesidir.
istanbul'un fethi ile bir çağı kapatıp diğer bir çağın başlamasına sebep olduğu doğrudur. ama diğer çağı başlatan maalesef kendisi değildir. ipek yolunu tamamen osmanlıya kaptıran avrupa'nın yeni yollar keşfetmesi, rönesans ve reform hareketleridir yeni çağı başlatan.
rivayete göre kendinden sonra tahta oğlu cem sultan'ın geçmesini arzu eden eşsiz komutan. ölümü hakkında net bir bilgi olmasa da zehirlenerek öldürüldüğü kabul edilir.
zekası ve komutanlığı sayesinde gönüllerde büyük yer kaplayan komutandır. avni mahlası ile beyitleri vardır ki özellikle
'kimseyi aradığım şu yollarda
kimsesizlik kimsem oldu' beyiti şiirde de nasıl etkili olduğunu kanıtlar. oğlu kadar bilgili, torunu kadar cesur ve savaşçıdır.
1481'de doğu'ya sefere çıktığı tarihçiler tarafından söylenmektedir. fakat bir Allah-u teala birde fsm han hazretleri biliyordu ne yöne sefere gittiğini. ömrü yetseydi belkide 1517 yerine xv. yüzyıl sonlarında halifelik makamı osmanoğullarına geçecekti. doğu ya mı yoksa batıya mı gideceğini şöyle açıklamıştır;
'benim bir sırrım var. ve bu sırrı sakalımın bir kılı öğrense tüm sakalımı kesmek zorunda kalırım..'
çağının çok ilerisinde olan bir yöneticiymiş. kültürü, bilgisi, ileri görüşlülüğü hepimizin malumu. nedense bir o, bir atatürk, bir daha yetiştiremedik böylesini.
