fatih sultan mehmet

entry1122 galeri134
    195.
  1. --spoiler--
    ölmemiştir.
    --spoiler--

    elvis'le beraber albüm çalışması için stüdyoya girmişler.
    1 ...
  2. 194.
  3. --spoiler--
    ölmemiştir
    --spoiler--

    istanbul şehri durdukça kendisi de var olacaktır.
    1 ...
  4. 193.
  5. 192.
  6. Fatih Sultan Mehmed Han, iki tarafında hocaları, hocalarının yanında vezirleri, beyleri, komutanları, arkasında peygamber müjdesine mazhar bir cennet ordusu ile 549 sene önce Roma nın yüreğine girdi. Atını doğruca Ayasofya'ya sürdü ve o tarihte Ayasofya'nın içi henüz resim dolu olduğu için avlusunda iki rekat şükür namazı kıldı.

    Hemen sonra hıristiyan halka hitaben bir ;Amannâme-hak ve özgürlükler belgesi yayınladı... Altında Sadrazam olarak Zağanos Paşa nın Elfakir Zağanos şeklinde imzası, (kendisini tüm beşeri ünvanlardan soyutlayıp fakrinde aczini rütbe yapması o günkü insanın karakteri hakkında temel bir fikir verir sanıyorum) üstünde ise Fatih in tuğrası bulunan Amannâme, Biz ki, emir-i âzam Sultan-ı muazzam Murad Han oğlu padişah-ı muazzam ve emiri âzam Sultan Muhammed Han'ız! Yerleri ve gökleri yaratan Allah adına, büyük Peygamber'imiz Muhammed Mustafa Aleyhimüsselâm adına, yüce kitabımız Kur'an-ı Azimüşşan adına, Allah'ın yüz yirmi dört bin peygamberi adına, büyük babamız, babamız ve oğullarımız adına, kuşandığımız kılıç adına yemin ederiz ki... diye başlıyor, Fatih Sultan Mehmed, inanmayan, ayrı dinden, ayrı dilden, ayrı kılık kıyafetten, üstelik birkaç gün öncesine kadar kılıç kılıca savaştığı bir halka, bugün bile ulaşmaya çalıştığımız bazı temel hak ve özgürlükler bahşediyor.

    Sadece kendi çağını değil, bugün demokratik geçinen bazı ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını bile çok çok aşan meşhur Amannâme'siyle, Fatih'in, hıristiyan halka verdiği hak ve özgürlükleri beş ana maddede özetleyebiliriz:

    1. inanç özgürlüğü,

    2. ibadet özgürlüğü,

    3. Kıyafet özgürlüğü,

    4. Seyahat özgürlüğü,

    5. Ticaret özgürlüğü.
    0 ...
  7. 191.
  8. kendisini rum ya da farsi zanneden padişah.
    2 ...
  9. 190.
  10. senin için

    Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
    Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
    Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
    Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.

    Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
    Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken.
    Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben;
    Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi.

    Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
    Ne zaman gençliğini yolda hıraman görsem.
    Eskiden pembe dudaklarda dağılmış busem
    Toplanır leblerime, bir gece dalgın dursan.

    Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
    Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
    Genç eder ufkumu hülyalarımın genç kokusu;
    Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerde?

    Cebhemi varsın o solgun seneler soldursun
    Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam,
    Gençliğin böyle benimken kocaman, hiç kocamam
    Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun.

    cenap şahabettin..
    1 ...
  11. 189.
  12. hakikat-ı sevda


    Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil;
    Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde;
    insan bütün ahzân ü meserrâta muâdil
    Bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde

    Her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret
    Bir lem'a-i nev, şa'şaasıyla eder ihfâ;
    Bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ
    Bin müddet için göz kamaşır... işte muhabbet!

    Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil;
    Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter;
    Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer
    Pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil

    Sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh
    Bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey;
    Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh
    Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!

    cenap şahabettin..
    0 ...
  13. 188.
  14. Sakiya mey sun ki bir gün lalezar elden gider

    Sakiya mey sun ki bir gün lalezar elden gider
    Erişir fasl-ı hazan bağ-u bahar elden gider.

    Her nice Zühd-ü salaha mail olur hatırım
    Gördüğümce ol nigarı ihtiyar elden gider.

    Şöyle hak oldum ki, ah etmeye havf eyler gönül
    Lacerem bad-ı saba ile gubar elden gider.

    Gırre olma dilbera hüsnü cemale kıl vefa
    Baki kalmaz kimseye nakşünigar elden gider.

    Yar içün ağyar ile merdane ceng etsem gerek
    it gibi murdar rakib ölmezse yar elden gider.

    Avnî (Fatih Sultan Mehmet).
    0 ...
  15. 187.
  16. Kimsesiz Hiç Kimse Yok

    Hiç kimse yok kimsesiz
    Herkesin var bir kimsesi
    Ben bugün kimsesiz kaldım
    Ey kimsesizler kimsesi

    Kimse aradığım yollarda
    Kimsesizlik kimsem oldu
    Dinsin artık hicranın cana
    Kimse aradığım yollar
    Kimsesiz kimselerle doldu

    Avnî (Fatih Sultan Mehmet).
    0 ...
  17. 186.
  18. ey istanbul'un fatihi özür dilerim..

    Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak

    Gazel

    Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak
    Gûyiyâ güller ile buldu gülistân revnak

    Zülf-i miskîn ki rûh-ı yâr ile tâbende durur
    Şem'-i pürnûr ile san buldu şebistân revnak

    Göricek yaşımı naz ile salınır ol yâr
    Cûyibar ile bulur serv-i hırâmân revnak

    işidip nâlemi handân olur ol yâr bulur
    Na'ra-i bülbül ile gonca-i handân revnak

    Eşk-i çeşmimle olur lâ'l-i leb-i yâr ferah
    Tâb-ı kevkeble bulur lâ'l-i Bedahşân revnak

    Hatt u hâl ile bulur Avnî rûh-ı yâr şeref
    Bâblarla nitekim buldu Gülistân revnak

    Avnî (Fatih Sultan Mehmet).
    0 ...
  19. 185.
  20. Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

    Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana
    Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana

    (Sevgili!) içimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu.

    Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl
    Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana

    Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.'

    Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar
    Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana

    Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.'

    Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben
    Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana

    Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır.

    Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan
    Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana

    Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!

    Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum
    Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana

    Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!)

    Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb
    Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana

    (Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar.

    Avnî (Fatih Sultan Mehmet)...
    0 ...
  21. 184.
  22. değil bütün türk tarihinin osmanlı'nın bile en yüce padişahı değildir.
    bizans zaten zayıflatmıştı babası ıı. murad art arda yaptığı seferlerle bizansı'ı bitirme noktasına getirmişti. fatih'e kaymağını yemek kalmıştı lakin o 200.000 e yakın ordusuyla 10.000 kişilik bir savunma hattı olan bizans'ı bir kaç ayda ele geçirdi.

    ayrıca türk bayramı olan nevruz'u yasaklama gibi icraatlarıda olup, türk kelimesini hakaret amaçlı kullanmıştır.
    gemileri karadan yürüttüğü ise tam bir palavradır. böyle birşey mümkün olmamakla beraber sadece rum bir tarihçi tarafından yazılmıştır. bu rum tarihçininde kısa zamanda yükselmesi çok ilginçtir.

    yani bu rum tarihçi fatih'e yaranmak için böyle bir palavra uydurmuş, karşılığınıda bulmuştur.

    timur'un, attila'nın, metehan'ın, cengiz han'ın, hulagu'nun yanında esamesi bile okunmaz...
    2 ...
  23. 183.
  24. her koşulda adaletten yana bir osmanlı padişahı.

    fatih, bir arsayı değerinden daha az fiyata aldığı için arsa sahibiyle mahkemelik olur. mahkemede sanık sandalyesinde oturan fatih, elini kılıcından bir an olsun ayırmaz. kadıya bakar o da aynı. köylü adamla anlaşılır, fatih arsayı tam değeri kadar para karşılığında alır.
    mahkeme bitince fatih kadıya sorar:
    - "hayırdır kadı, bir an olsun çekmedin elini kılıcından?
    kadı cevap verir:
    + "şehzadeliğinizi kullanıp mahkemede adaleti bozsaydınız kellinizi uçuracaktım. ya siz neden çekmediniz elinizi kılıcınızdan?
    fatih kendinden emin:
    - "ben de, sen eğer ben şehzadeyim diye bana ayrıcalık tanısaydın senin kelleni uçuracaktım kılıcımlaa"
    1 ...
  25. 182.
  26. --spoiler--
    Her kim benim fethettigim topraklarin bir karisini satmaya kalkarsa Allah'in gazabi uzerinde olsun
    --spoiler--
    1 ...
  27. 181.
  28. 180.
  29. stefan zweig ın insanlığın parladığı anlar da andığı yüksek şahsiyet.
    0 ...
  30. 179.
  31. başarısız padişah. sultan ibrahim kendisini yaya bırakır daha iyi padişahdır.
    2 ...
  32. 178.
  33. istanbul'u niçin fethettiğini sorduklarında önce o benim gönlümü fethettiği için diye cevap veren istanbulun fatihi osmanlı padişahı.
    2 ...
  34. 177.
  35. peygamberin bile övdüğü deha kumandandır. islamı gericilik sanan eziklerin, havanı icat edenınde fatih oldugunu bilmesi gerekir. biliyorsunuzdur zaten coğunuz üniversiteli delikanlılarsınız. ama bilirsiniz de işinize gelmez .
    1 ...
  36. 176.
  37. 160 bin kişilik ordusuyla 8 bin kişilik bizans savunmasını baya bir uğraştıktan sonra aşabilmiş padişah. tarihin başka bir abartılanından.
    1 ...
  38. 175.
  39. 'Ve her kimesneye ki evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem için katl etmek münasib görülüp ekser-i ulemâ dahi tecviz etmiştir. Onunla âmil olalar.”
    1 ...
  40. 174.
  41. bütün ümitlerin tükendiği bir anda gemileri karadan yürütmeyi düşünebilecek ve bunu başarabilecek kadar zeki olan osmanlı padişahı.
    3 ...
  42. 173.
  43. hakkında onlarca tarihçi yüzlerce kitap yazmıştır ama yine hep eksik kalmıştır fatih'in hayatı. allah ondan razı olsun ve tabiki hoca akşemsettin'den de.
    0 ...
  44. 172.
  45. Çağının en büyük zekası. Şimdiki tarih düşmanlarının aksine atatürk'ün en çok hayranlık duyduğu padişah'tır. Prof. Afet inan Atatürk Hakkında Hâtıralar ve Belgeler kitabında bunu bizzat Mustafa Kemal'den duyduğunu belirtmiştir.
    0 ...
  46. 171.
  47. çok ince ruhlu, zeki bir osmanlı padişahıdır. kendisi bir ömre ne kadar çok şey sığdırabileceğini göstermiştir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük