akşemsettin adında müslüman bir lalası olan ve bir tarihçinin gereksiz lakırdısı ile ne müslüman ne hristiyan dedigi iftirasına ugrayan büyük komutan. bizans kahbelerinin türk milletini her yerden zedeleyelim işkenceleri devam etmektedir.
ilki 14 yaşında olmak üzere iki dönem tahta çıkmıştır istanbul'un fethinden sora 'Fatih' adını almıştır,Peygamberimizin Hadisinde bahsettiği büyük padişahtır.
Şarap içince dinden mi çık(ıl)mış?
Osmanlı gibi zengin bir imparatorlukta şarap tabiki vardır. Ne yani koca Padişaha "Ne dilersiniz hünkarım" diye sorulduğunda "al şu 50 kuruşu git bana bi gazoz kap gel" mi diyecek?
hristiyan olduğu söylenir bazı denyolar tarafından nitekim istanbulu feth edip tarihe adını yazdıran paşamız iman gücü ve peygamber müjdecisi olmak için var gücüyle üstün zekasıyla istanbul'u feth etmiştir.
müslüman olduğunu iddia edenlerin olması çok komiktir. çünkü 1.murad dan sonraki hiç bir padişah müslüman değildir. nedeni çok basit hala bu gerçeği görmezden gelmeye çalışan salaklara hayret ediyor insan, osmanlı da halk padişah ın kulu sayılıyordu, padişah halka kullarım diye hitap ederdi. islam dininde başka bir insanın önünde rüku pozisyonundan daha fazla eğilmek haramdır, hal bu iken osmanlı da vezirler padişahın eteğini öperdi, gidin kul kelimesini araştırın ne anlama geliyormuş öğrenin, bu tarihi kişilikler hem müslüman olduklarını hemde tanrı oldukları iddia ediyorlardı, ayrıca hem allah ü teala ya hemde padişaha kulluk eden vezirler nasıl müslüman oluyordu acaba?
Sözlükte hakkındaki yorumları okuyup dehşetler icinde kaldığım tarihin görüp görebileceği en kudretli hükümdarlardan bir tanesidir.2 imparatorluk onlarca devlet ve beyliği tarihten kaldirip yeni bir çağ açmış muhteşem bir dehadır.Zamanında öyle bir koymuşki demekki içlerinde kalıp çıkaramayanlar o yüce şahsiyeti karalamak için müslümanlığından türklüğüne varıncaya kadar her türlü yola başvurmuşlar.O eşsiz insanın müslümanlığından şüphe edenin müslüman,türklüğünden şüphe edenin türk olduguna inanmıyorum...Bizim tarih boyunca başımıza ne geldiyse hep bu Osmanlı nın eşsiz musamahasından gelmiştir..sen inancından yaşayısına kadar herşeyini serbest bırakırsın asla bir sömürge muamelesi yapmazsın kendi halkınla bir tutarsın, sonucunda 600 senede geçse arkasından o müsamaha ettiğin insanların torunları gelir içlerindeki öfkeyi kini nefreti iftiraya dönüştürerek propaganda yapmaya kalkarlar çok yazık!!!
ulu hakanin peygamber efendimiz(s.a.v) olan askini ifade ettigi siiri;
SENiN teninde değmeden gelen yağmuru istemem meltemi istemem
SANA yanmayan yıldı...zı semalarda istemem
Bülbüller söyleyecekse SENi söylesin
SENDEN okumayan bülbül olsa dinlemem
Özlemim SEN olacaksan yansın yüreğim
Sılası SEN olmayan gurbeti istemem vatanı istemem
SENDEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim Bu kalbi istemem
Sonu SEN çıkmayan yönü istemem yolu istemem
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina'yi birden
Yoksa neyime bu fethi istemem Mısır'ı istemem Cihan'ı istemem
Ben Sultan Fatihim önündeyim istanbul'un
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için
Ben SENiN ümmetinim SENSiN benim EFENDiM
SENDEN gayrı SENDEN başka EFENDi istemem SEVGiLi istemem
annesi mara despinanın çok etkisinde kalmıştır. aya irini kilisesinin hiçbir zaman camiye çevrilmemiş olması onun annesinin hatırasına binaendir.roma kültürünü korumak konusunda çok hassas davranmıştır.ayrıca verdiği talimatlarla antik helen kenti ephesusda da arkeolojik çalışmalar yaptırdığı yazılı kaynaklarda belirtilmektedir...
birçok tarihçi hristiyan olarak öldüğünde hemfikirdir. ölümünden sonra yerine geçen sofu beyazıtın fatihin tablolarını ve sair kişisel eşyalarını çarşılarda haraç mezat sattırması da buna bağlanır.
not . mara despina biyolojik annesi değildir. ama padişah tarafından gerçek annesinden bile önde tutulmuştur.
bizde ne yazık ki padişahlar hep savaşlarla, kılıçlarla, silahlarla anılır. ancak çoğu kişi bilmez ki padişahların çoğu şiirle, müzikle ilgilenmiştir. fatih sultan mehmed'in de divanı vardır ve avni mahlasıyla şiirler yazmıştır. benzetmeleri oldukça etkileyicidir. eğer bizde okul duvarlarına kan revan içinde yatan adamların önünde duran padişah ve sarkık bıyıklı türk hakanları resimleri değil de bunlar anlatılsaydı çok daha birikimli ve şiddete bu kadar meyil edeceğine sanata heves eden insanlar yetişirdi. ortalıkta insanlar "benim atalarım viyana'ya kadar gittiler." diyeceğine "benim atalarım şiir yazdı, ney üfledi." derdi. keşke deselerdi. işte fatih'ten bir şiir:
şem' çün gördi gözüm yaşın derunum ateşin
bezm-i gamda akıdur gözyaşını her dem bana*
*mum gözümdeki yaşı ve içimdeki ateşi gördüğü için dert meclisinde göz yaşlarını durmadan benim için akıtmaktadır.
şair burada mumun alevini göze benzetmiş ve mumun eriyerek akan yağını da göz yaşına benzetmiştir. bütün bunların da mumun onun aşkını görüp ağlaması olarak sunmuştur.
1432 yılında doğmuş, bir çağı yıkıp, yeni bir çağ başlatmış büyük padişah.
--spoiler--
senin gibi bir kutlu sultan'ı bize ecdad yaptığı için allah'a sonsuz hamdü senalar olsun. doğum günün kutlu olsun ey peygamber müjdesiyle şereflenen fetihlerin fatihi sultan mehmed han! ruhuna fatiha
--spoiler--
bugün doğumunun 539. yılı olan şanlı ecdad. allah ondan razı olsun. umarım ona layık bir torun olamadığımız için bize kızmıyodur.. o ki; peygamber (s.a.v.) tarafından övülmüş, gerçek atamız.
--spoiler--
"Ben ki Istanbul Fatih abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alun terimle kazanmis olduğum akçelerimle satin aldigim istanbul'un Taslik mevkiinde kain ve malumu'l-hudut olan 136 bap dükkanım aşağıdakı şartlar muvacehesinde vakfı sahih eylerim."
"şöyle ki,
Bu gayrı menkulatimdan elde olunacak nemalarla istanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.
Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür kulu olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye 20'ser akce olsunlar, ayrıca 10 cerrah, 10 tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim.
Bunlar ki ayın belli günlerinde istanbul'a çikalar, bilaistisna her kapıyı vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar, var ise şifası yada mümkün ise şifayap * olalar. Değilse kendilerden hiçbir karşılık beklemeksizin Darulaceze'ye kaldırılarak orada salah bulduralar.
Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhrani da vaki olabilir. Boyle bir hal karşisinda bırakmış olduğum 100 silah, ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-i vahsiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlar'a çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehid ve şühedanın harimleri ve Medine-i Istanbul fukarasi yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya olmaya bizatihi kendileri gelmeyup yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle."
--spoiler--