farklılıkların kabul görmemesi

entry10 galeri0
    1.
  1. marjinal olacağım '' deyu işin bokunu çıkaranlar var olduğu müddetçe farklılıklar kabul görmekte zorlanacaklardır. farklılık derken neyin farklılığı ? hayır, bilâkis bu ülkede farklılıklar kıymet görüyor, görmese envai çeşit tip, bilmem kaç çeşit siyasal düşünce sahibi insan, ya da sayısız farklı mekân, klüp, şu, bu var olabilir miydi ? diyelim saçlarını kızıla boyatmışsın, ve diyelim kaşında piercing var, ve yine farz muhal çok değişik giyiniyorsun, tavırlarınla insanlardan farklısın, daha değişik düşünüyorsun... elbette seni kabul edenler de olacak, reddedenler, görmek istemeyenler de... ama şu var, farklılıklar her zaman zekâ belirtisi değildir, bazen de batıya özenen zavallı bir ahmaklık belirtisidir... farklı olmak mı istiyorsun ? giy şalvarı, bağla başına anadolulu kadınlar gibi yazmayı, veyahut çek gözlerine sürmeyi bir acem kızına benze mesela... ama yok, illa avrupa olacağız, illa abd olacağız... e sonra bunlar bağırıyor mitinglerde, '' kahrol abd, kahrol israil '' deyu... ayağına bir bakıyorsun nike var... hiç kızmaya gerek yok... deniz gezmiş gibi birinci sigarası içecek göt yok bazılarında... için, başımızın tacı olun... bunun dışında vızıldamak anlamsız... '' devrimciyim ama converse giyiyorum ''... bak nereye geldi konu ya, kamil abi sakinleştir beni abi... tamam gel canım...
    3 ...
  2. 2.
  3. sen çılgınsındır, içinde bir çocuk ruhu, dışında güzel bir beden barındırırsın. ama farklısındır işte. az ya da çok. iyi ya da kötü. ve kıskanır insanlar seni. içten içe. belki dıştan dışa. yüzüne de vururlar. çekemezler seni. sevincinin, neşenin, kimi zaman tepkilerinin bile içine ederler. önce küçük görmeye çalışırlar seni. aptal muamelesi görürsün. halbuki kimse seni anlamaz ve de bilemez. farklı olduğun için eleştirilirsin. yapman gereken tek şey asla farklı olmaktan vazgeçmemektir. sen salak değilsin. kendi mizacın, kendi dünya görüşlerin var. sen busun. kimin işine gelirse, o yanında bulunsun...
    6 ...
  4. 3.
  5. tek tipleştirme, aynılaşma konusunu zihninde yer ettirmiş bünyeler tarafından ortaya çıkacak durum. illaki herkesi tek bir kalıpta yaşamaya zorlamak ister...saygı duymayı bilmez, saygı duymayı bırak, bir de saldırır. tabi burda bahsedilen farklılık, kişinin özgürce kendini ifade etmesinden kaynaklanan farklılık...kişisel tercihleri, yaşam biçimi tüm bunlar bastırılmaya kalktığında problemler yaşanacaktır..

    aslında problem, tahammül edebilmekle, saygı duymakla aşılabilir...sen benim yaşam biçimime, tercihlerime saygı duycaksın, ben senin yaşam biçimine tercihlerine saygı duycam. böylelikle farklılıkların bir arada yaşaması kolaylaşacak...
    2 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. son dönemlerde ülkemizde iyice ayyuka çıkan durumdur . kendisinin düşüncelerinden başka kimsenin düşüncesine saygı duymayan insanların iyice çoğalmasından meydana gelmiştir . nedense insanlar yaftalamaktan pek bir hoşnut oluyoruz . hakaret ediyoruz , küçük düşürüyoruz parçalanıyoruz işin özü . çok söylenilen klişe bir söz ama üzerimizde oyunlar oynanıyor ve biz bu oyunlara çanak tutuyoruz .
    1 ...
  9. 6.
  10. (bkz: farklılıklara tahammülü olmayan yazarlar)
    köylülük,lumpenlik veya faşizm göstergesidir.ülkemizde böyle kazmaların bol miktarda bulunması otoriter anlayışla yoğrulmamızdan,militer değerlerin içselleştirilmesinden,tektipçiliğin özendirilmesinden ileri gelmektedir.her zaman için biz bize benzeriz deriz,kadını,eşcinseli,farklı dinden olanı,hatta farklı giyineni ve farklı bir tarzda konuşanı aşağılarız.herkes bize benzemeli ve bizim ahlaki kodlarımıza göre davranmalıdır.
    1 ...
  11. 7.
  12. kendi güveliğimizi sağlama güdüsünden kaynaklanır. bu doğada sadece insana ait olmayan bir toplumsal bilinçaltıdır.

    her coğrafyanın, ülkenin, şehirin, köyün hatta mahallenin kendine ait kuralları vardır. bu topluluk içinde doğan birey, o şekilde görüp-yaşadığı için "gerçek doğru"nun o olduğunu sanır. biz neyiz? türküz. o zaman türk gibi yaşamak zorundayız. buna aykırı davranan bizim toplum bütünlüğümüze hatta kendi kişisel bütünlüğümüze pskolojik zarar verir.

    kızların erkekler kadar rahat davranamaması mesela... böyle biri varsa mahallede çirkin olaylar zinciri başlar hemen. erkekler bazı bölgelerde şortla sokağa çıkamaz. tüm bu bölgesel kuralların tek bir sebebi vardır. bu sebep "biz hayatın standart bir insan için yaşasış biçiminin %90'ını çözdük. bizce hayat budur. şunlar şunlar suç, ayıp; şunlar şunlar normaldir, olasıdır. bize uyun"!

    işte bu kurallar bütününe uymakta direnen herkes baskı altındadır.

    erkekler bazı ailelerde saç uzatamaz mesela.. saçma mıdır değil midir bir tarafa, "yahu babam benim neden saçıma karışıyor?" diye derinlemesine düşündüğünüzde anlarsınız ne demek istediğini. (tabi haklıdır haksızdır orası beni ılgılamaz. git babanla konuş kardeşim)

    sonuçta bu baskı yerine göre çok faydalı, yerine göre bizi sürüden ayrılmamaya çalışan koyunlardan farksız kılan bir sosyolojik durumdur.
    1 ...
  13. 8.
  14. farklılıkların kabul görmemesi bir çeşit içimizdeki zehre çağre bulamayışın serzenişleridir diyebiliriz. ölümsüz olmak isteyen zihin kendini çalıştırmak yerine bir iki piiyıırrsing takar, ayağına şalvar geçirir, saçını da pembeye boyar. böylece kendini ifade etmenin hem kolay hem de marjinal yöntemini bulup, kabul görmemenin dayanılmaz üstünlüğünü yaşar. ya da yaşadığını zanneder. nereye kadar kendini maddesel ve fiziksel değişikliklerle ifade edebilirsin bir düşünelim. yoo yoo sandığını gibi bunun bir sonu var diyemem. çünkü yok. imkanın olmasa dahi bu şekil kendini ifade edişin bir sonu yok.
    öyleyse farklılıkların kabul görmemesi diye de bir şey olamaz. olan kıskançlıktır. daha önce düşünüp de uygulamamış olmanın çaresizliğidir.
    şunu da belirtmek zorundayım ki her şey denendi, sen sadece tekrardan ibaretsin.
    1 ...
  15. 9.
  16. 10.
© 2025 uludağ sözlük