bademciğim olmamasına rağmen gece boyu beni uyutmayan, yutkunmamın işkence olduğu, tükürüğümün bile boğazımı asit gibi yaktığı ve bu durumda sürünerek işe gelmek zorunda kaldığım hastalıktır.
boğazımı söküp atma isteği uyandıran lanet hastalık. 9 yıldır yaşıyorum bunu bi doktor grip desin nezle desin diye dua ediyorum, yok arkadaş kronik farenjit... nasıl geçecekse geçsin dedirtti artık. ses falan kalmadı yani umudu kestim artık.
öğretmen hastalığı olduğunu söylerler genelde. sevinmeliyim bilmem ki o okadar istememe rağmen öğretmen olamadım ama hastalığını kaptım. helal bana be..
çok sesli konuştuğumdan ve ufacık bir soğuk algınlığından ortaya çıkan hastalığım.bir de kronikleşmişse artık kurtuluşunuz yoktur.zira vücut tüm haplara bağışıklık kazandığından etki etmez.papatya çayıyla ve tuzlu suyla gargara yapmak iyi bir yöntemdir.bir de sürekli sıcak çaylar içmeniz gerekir.aktardan aldığınız papatya,yeşil çay,sarı kantaryon,ada çayı vs. hepsini denemekte yarar vardır.
günlük 1 tane içtiğim sigarayı 3 e çıkardığımda hortlayan hastalığım, gece gıcık yapar öyle bi gıcıktır ki midenizi bulandırır ,su içersiniz olmaz, ağzınıza bi lokma bir şeyler koyarsınız nafile geçmez! tavsiyem unutup uyumaya odaklanın.. ılık süt zencefil bal neyim fıs tavsiyeler.. önlemini alıp tozdan sigaradan kuru ortamlardan uzak durmaktır tek çaresi.
genellikle sigara içenlerde ve çok konuşanlarda görülen bir hastalıktır, 'öğretmen hastalığı' denmesinin sebebi de, öğretmenceğizlerimizin sürekli olarak konuşması ve genelde sigara içiyor olmasındandır.
gereksiz ayrıntılar bir yana, önemli noktalara değinecek olursak;
boğazda sürekli bir kuruluk, sık sık duyulan yutkunma ihtiyacı, sanki boğazda yoğun balgam varmış hissi ve acı yanmalarla kendini belli eden bir illettir bu.
doktor, boğazından aşağı kameralı aparatı sallayınca, ekranda gördüğün tarumar olmuş küçük dil civarı ve gırtlak ağzı bölgesinin, sana ait olduğuna inanmak istemezsin, ne sikik bir hastalık olduğunu o an anlarsın işte.
eğer üst solunum yollarında da problem varsa (geniz eti, sinüzit, burun tıkanıklığı vs..) bu farenjit illeti daha bir coşacaktır.
zira burundan alınan nefes, gırtlaktan geçmeden önce nemlendirilir fakat burnun tıkalı olması durumunda, ağzın açık uyuyacağın ve kuru havayı direkt ağız yoluyla alacağın için, neredeyse sigara kadar, farenjite yardım etmiş olacaksın.
kansere falan çevirecek bir şey değildir ama yine de insanı hayattan soğutabilen bir hastalıktır bu, kesin tedavi değil ama en azından acını hafifletecek, faydalı bir sprey olarak kloroben'i öneriyorum.
onun dışında doktorun söyleyecekleri bellidir;
*o sigarayı bırak
*ağzını ayırma
*soğuk ve sıcak içme
*asitli içeceklerden uzak dur
*üşütme
*kalın giyin
*bsg...
arkadaşlar kronik sinüzit ve bademcik iltihaplarıyla beraber yıllardır farenjit sorununu yaşayan biri olarak kesinlikle işe yarayan çok kolay bi yöntemi tavsiye ediyorum. ada çayı için veya gargarasını yapın.
prof. dr. ibrahim saraçoğlu bademcik iltihabı farenjit ve geniz akıntısı için adaçayı kürünü tavsiye ediyor.bunun için yaklaşık 1 su bardağı kaynar suya tatlı kaşığı veya 1 poşet adaçayı koyarak 10 dakika demlendirin. (kaynatmayın).
uyarı: demlenme süresi dolduğunda bitkiyi daha fazla suda bekletmeyin mutlaka süzün. gargara için hazırlanan 1 bardak adaçayı 48 saat bozulmadan bekleyebilir.
elde edilen su ile günde 2-3 kez gargara yapın.özellikle akşam yatmadan önce ve sabah evden çıkarken mutlaka 1-2 kez gargara yapılmalıdır.ayrıca bununla birlikte 1 ay boyunca her gün 1 çay bardağı adaçayı için.
lisedeyken kadın hocalar söylerdi farenjitim azdı filan diye; biz de iplemezdik tabi. bu sorun öğrencisine gerekli gereksiz bağıran öğretmenlerde çok olur. artık takdir-i ilahi midir yoksa başka bir şey midir bilemiyorum.
uzun zamandır yaşadığımız ayrılık sonucu dayanamayarak geri dönmüştür kendisi. aslında hiç özlememiştik kendisini ama laf dinlemiyor malesef. boğazıma bir sürü iğne dizmişler gibi ne zaman oradan bir şey geçmesini sağlasam o iğneler arkadaşa yol açmak için bana saplanıyorlar hiç hoş olmuyor. umarım yakın zamanda terk edersin gitmen için herşeyi yapıcam.
doktorların soğuk algınlığı olanlara da kimi ilaçları yazabilmek için koyduğu teşhis olduğunu bir doktor arkadaştan öğrendiğim rahatsızlık. bazı hastalıklara kimi ilaçlar gerekmesine rağmen yazamadıkları için, yani hastalarının iyiliği için kimi zaman teşhiste sahteciliğe gidebiliyorlarmış.
bir ay içinde 3 defa karşılaştığım baş belası illet. ateş, halsizlik, öksürük, baş ağrısı yapıyorda bari boğaz ağrısı yapmasın.insanın aklına ölüm düşünceleri sokar.*bir de çevrendekiler senle dalga geçerse , dinlenme gibi imkan veremezlerse , ölümcül işler yapmak zorunda kalırsan ruhsal ve bedensel içinden çıkılmaz bir durum meydana getirir. tavşan görünümlü dinazor gibi bişey .
gecenin bu saatinde bana ölmeyi düşündüren hastalık. yanıyor oğlum boğazlar cayır cayır yanıyor. sadece nefes alıyorum onu bile haram kılıyor şerefsiz hastalık. yeni işe başladığım için izin alamayacağıma yanayım ya da iğnesiz iyileşemediğimi bildiğim halde litre litre sulardan, vitaminlerden, ada çaylarından acınası bir halde şifa beklediğime yanayım. bağırmıyorum, tebeşir tozu yutmuyorum, deli gibi sigara içmiyorum o zaman neden lan neden bu bok peşimi bırakmıyor. *
yaz ayında bile amfi yutmuş gibi öksürme, doktora gidince de acı yeme,oda buharlı olsun,pastil kullan,sprey kullan,soğuk alma gibisinden zart zurt öğütleri tekrar tekrar duyma sebebi..
sigara, kahve, çay, öğün atlama, stres, uykusuzluk gibi nedenlerle oluşan bünyemde barındırdığım yegane hastalık. buna ''işyeri hastalığı'' da denmektedir ki, gerçekten de yoğun saatler, bol stresli çalıştığım iş esnasında ilk kez bu hastalıktan muzdarip olmuştum.
insanı yemek yemekten ve su içmekten soğutan hatta nefes almaktan bile soğutan hastalık. son üç yıldır abonesi olmuşum gibi belli aralıklarla kendisine yakalanıyorum. başka hiç bir hastalık uğramıyor nedense sadece farenjit. anlamıyorum arkadaş domuz gribi zatürre bilmem ne hiç biri mi uğramaz. ne yaptı tapumu mu aldı üst kullanım hakkımı mı aldı anlamıyorum. artık hasta olunca doktora farenjit oldum gerekli ilaçları yazınız diye dilekçe yazacak konuma geldim hoş artık bende biliyorum ilaçları ama pahalı oluyor reçetesiz almak.
bol su içilmesini farz kılan hastalıktır. özellikle kışın çok çektirir. eğer dikkat edilmezse kronikleşir ki kronikleşmesi kabusun başlaması demektir. sesiniz kısılır, travesti gibi konuşursunuz, hatta bazen hiç konuşamazsınız. sıcağa gelmez, soğuğa gelmez, ileri aşamalarında antibiyotiksiz düzelmez. bitki çayı da yanında desteğidir. bitki çayı şu şekilde hazırlanır:
birer tutam ıhlamur, zencefil, karanfil, tarçın ve keçiboynuzu suyla ısıtılır. demlendikten sonra alınır. isteğe bağlı olarak tatlandırmak için bal ilave edilir. bal ilavesi tavsiye edilir, hem boğaz için hem de tadı normalde pek acı.
adamı hayattan soğutmaktan daha fazlasını başarabilen bir hastalıktır kendileri. herşey ve herkesten nefret etmenize neden olabilir. adaçayını sakın eksik etmeyin ve bol sıvı alın. gerisi zamana kalmıştır malesef.
not: farenjit olan arkadaşlar varsa nefretlerimizi birleştirmeyi öneriyorum.