insanın elini, ayağını bağladığı, olmadık işlere sürükleyen mangırsal(parasal) olarak tükenmişlik.
bu ara sıkça karşılaştığım durum. hayatımda "keşke" kelimesini ender kullandığım anlar. hele insanların o yüzleri.. belki kaç roman yazılır, kaç film çekilir bunun üstüne. ve (bkz: memleket isterim) şiirini daha bir anlamamı sağladı nedense. halk ile birlikte olmak, gerçekten onları anlamak bir insan için çok büyük bir nimet. insan olduğunu anlamak biraz da.
hiç unutmuyorum, üniversiteye başladığım yıldı, ekim ya da kasım ayı olması lazım her neyse, kyk yurdunda kalıyordum ve henüz burs/kredi alamamıştım, o parayı yeni yıldan itibaren almaya başlayacaktım çünkü. bilenler bilir, aylık yurt ücretinin o ayın sonuna kadar yatmış olması gerek aksi takdirde yurttan çıkarırlar seni. her neyse, elimdeki harçlıkla ayın sonunu getirmeye çalışırken güya babam da yurt ücretimi ödeyecekti. 20 gün kadar geçti, ödenmedi o para. son 10 günlük döneme girince nerdeyse her gün babamı arayıp yurt parasını yatırıp yatırmadığını sormaya başladım, daha çok yeniydim ve inanılmaz bir stres kaplamıştı her yanımı. her telefonda babam "birkaç güne kadar yatıracağım" deyip durdu ve son 2 gün kaldığında halen yatırmamıştı. bu on günlük süre içinde parayı annemden de istemiştim, babamdan emin değilim, sen öder misin demiştim ve işleri bozuk olduğu için topu babama atmıştı. (anne ile baba ayrı, baba başkasıyla evli) o kadar çok korkmuştum ki, en son telefon ettiğimde babamla tartışmıştım. "madem ödeyemeyeceksin neden baştan söylemedin, bende de para yok, ne yapacağım şimdi ben, beni yurttan atacaklar"falan demiştim, o da bana "kızım evin kirasını verdim, x ablan (eşi) işten çıktı, hepsi benim omzumda. elektriğin günü geçmiş bik bik bik" bana kendi sorunlarını anlatmaya başlamıştı ve suratına kapatmıştım telefonu. ya beni boşvermişti ya da yetişememişti, bilmiyorum. neyse sonra beni annem aradı, yurt paranı yatırdım dedi. meğer babam aramış ve parayı onun yatırmasını istemiş. neredeyse ortada kalıyordum, bu olay bana maddi anlamda çok zorda olduğumu ve bana yardım edecek hiç kimsenin olmadığını kanıtlamıştı. o günden beri babamdan hiçbir şey istemem, başımın çaresine bakmayı öğrendim.
fakirlik, klavye başında, internet ve bilgisayarı olanların yazamayacagi kadar zordur. sigarasizliktan yakinmak değil yiyecek bir lokma ekmege muhtaç olmaktır. mağazadan üç yerine iki parça kıyafet almak değil, giyecek bulamamaktir. fakir olmayan anlayamaz.
Durumun her ne olursa olsun şükür edilmelidir. Fakirlik zordur, fakat herşeyin bittiği anlamında gelmez. Zenginler gibi her istediği olmaz belki, fakat küçük şeylerle yetinen çok insan tanıyorum. Dünya gelip geçicidir. Nice padişahlar geldi geçti kaldımı zenginliği, öldüğünde götürüre bildimi malını mülkünü?
Nice zengin insanlar vardı. Bir günde iflas edip o Fakirlik dediği hayata dönen. Fakirlik Asla utanılacak birşey değildir. Ey iman edenler Allah'a şükür edin. Ölüm mutlaka yakındır. iman eden mümin kardeşlerim bunları zaten biliyor.