madden ve manen olmak üzere iki çeşit olduğu söylenen durumdur. madden fakir olanların, modern dünyada, manen de fakir olmaları üstünde düşünülmesi gereken durumdur. ya da ben fazla türk filmi izlemişim.
benim bu. dolabın tamtakır, kuru bakır olmasıdır. evde tüpün bitmesidir ve bu yüzden makarna bile yapamamaktır. cüzdanda limitleri dolmuş kredikatlarından başka sadece yol parasının kalmasıdır. sigara içememektir. ve borç isteyecek kimsenin olmamasıdır. aldığım maaşla ev geçindirip çocuk okutan anne babalara helal olsun demektir.
(bkz: kariyer senin neyine)
nefret edilen, sevilmeyen parasızlık ile bağdaştırılan durum.
dün minibüste yaşlı ve hasta bir teyze oturdu yanıma, dert yandı 'kemik erimesi varmış kızım, menopozdan oluyormuş' dedi.çocuklarından, kocasının hayırsızlığından, unutkanlığından söz etti. evini bile bulamadığını, yoldan geçen birine 'benim evim nerdeydi evladım?' diye sorduğunu söyledi. bir sürü şey anlattı. kafa salladım, bazı bazı gülümsedim anlattıklarına. haklı olduğu yerde 'haklısın teyzeciğim' dedim. en sonunda yüzündeki kırışıklıkları daha da belirgenliştirerek, hüzünlü ve ağlayacak bir yüz ifadesi ile şöyle dedi;
'bıktım bu fakirlikten kızım vallahi, allahın gücüne gitmesin ama parayı görmeden borçsuz bir hayat yaşamadan öleceğim ya en çok da ona yanıyorum. sen çalış e mi kızım?'
garip bir ekonomik durum ama her türlü mutluluktur.
kıymet biliyor insan.
bir zeytini beş ısırıkta ham yapmayı, payına düşen peyniri gıdım gıdım yemeyi, bitecek diye kahvaltıda ilk yumurtaya saldırmayı, ekmeğe salça sürüp yemeyi [nutellacı ibnelere gelsin], abinin kıyafetini giymeyi, ayakkabını tamir etmeyi, yemek ısmarlamak zorunda kalırım diye kızlara aşık olmamayı gerektirir...